İşçiler nasıl hak aramalı?
İşçiler nasıl hak aramalı?İşte! bu soruya cevap, bizzat işin uzmanı ve uygulayıcısı ÇSGB Baş İş Müfettişi Ö.Kemal EVREN cevapladı: Bilindiği üzere temel olarak 4857 sayılı İş Yasası ve bununla birlikte bağlı mevzuat uyarınca işyerlerinde ücret, çalışma şartlarının düzenlenmesi, doğumu feshe bağlı haklarını belirlenmesi, izinler, iş sağlığı ve güvenliği gibi hususlar düzenlenmiştir. Bu hususlar aynı zamanda işçiler için bir hak, işverenler için ise yükümlülük teşkil etmektedir. Zaman zaman işverenlerce anılan düzenlemelere aykırı hareket edilmesi işçiler açısından haklarının tespiti ve tahsili açısından sorunlar doğurabilmekte; özellikle iş sözleşmesinin feshedileceği korkusu hak arama uğraşısını engellemektedir. (c)wwww.isakarakas.com
Gerek 4857 sayılı İş Yasası gerekse başkaca mevzuat uyarınca işçiler için bir takım hak arama yolları öngörülmüştür. Bu yazımızda işçiler için öngörülen bu hak arama yolları tanıtılmaya çalışılacaktır.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI/SOSYAL GÜVENLİK KURUMU’NA BAŞVURMA
Uygulamada en çok bilinen yollardan biridir. Bu yolla başvuruda işçilerden alınan yazılı dilekçe uyarınca gerekli işlemler başlatılmaktadır. Bunun için işçinin yazılı bir dilekçe ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğüne yahut Sosyal Güvenlik Kurumuna doğrudan (yahut belli hallerde avukatı aracılığıyla yahut üyesi oldukları işçi sendikası aracılığıyla) başvurabilmektedir. Bu başvuru posta aracılığıyla veya şahsen Kurum merkezlerine veya illerde/ilçelerde kurulu çeşitli Bakanlık birimlerine yapılabilmektedir.
Başvuru yapılırken işçi tarafından adı soyadı, vatandaşlık numarası, adres, telefon numarası gibi temel bilgilerle işyerine ait adres, unvan, telefon numarası gibi temel bilgilere yer verilmelidir. Ayrıca ihbar edilen yahut şikayet edilen konunun da açıklanması gerekmektedir. Yine işçinin konu ile ilgili delillerini (varsa) dilekçesine eklemesi uygun olacaktır.
Başvuru konusu 5510 ve/veya 4857 sayılı Yasalarla ilgili olabilir. Bu husus Kurumlar arasında iletişimle kendiliğinden çözülmektedir. Ancak zaman kaybetmemek adına sadece 5510 sayılı Yasa ile ilgili başvuruların (sigortalılık durumları) sosyal Güvenlik Kurumuna, sadece 4857 sayılı İş Yasası ile ilgili başvuruların (ihbar ve kıdem tazminatları, ücret, çalışma saatleri, dinlenme süreleri, izinler, iş sağlığı ve güvenliği vb.) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı birimlerine iletilmesi uygun olacaktır.
Diğer taraftan yeni hayata geçirilen düzenlemelerle işçinin e-devlet uygulamalarından istifade etmesi de mümkündür. Bu bağlamda işçinin sadece bu maksatla kurulan ve çalışan ALO 170 hattına telefon ederek yahut bilgisayar marifetiyle BİMER veya başkaca devlet kurumlarının (Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, ilgili valilik v.b.) internet adreslerine e-mail göndererek şikayet yahut ihbarlarını iletmesi olanaklıdır.
Bu başvurular hiçbir şekilde ücrete tabi değildir. Ayrıca işçinin istememesi halinde kimlik bilgileri saklı tutulmakta; özellikle BİMER yahut ALO 170 hattına yapılan başvurularda işçi kimlik bilgilerini dahi vermeye zorlanmamaktadır. Yine ihbarlarla ilgili olarak sadece işçilerin değil olaya tanık yahut durumdan rahatsız olan her kişinin konu hakkında ihbarda bulunması mümkündür.
İŞ GÜVENCESİ DAVASI İLE İLGİLİ HUSUSLAR
İş güvencesi kurumundan istifade etmek (işe iade davası açmak) için 4857 sayılı Yasada iş sözleşmesinin feshinden itibaren mahkemeye başvurmak için 1 aylık süre tanınmıştır ve ilgili Yargıtay kararlarına göre idari makamlara başvuru bu süreyi kesmemektedir. Bu itibarla işe iade davası açılması düşünülüyorsa idari makamlara başvuru yapılsa dahi dava açmak için başvurulan idari makamın cevabı beklenmemeli, 1 ay içinde dava açılmalıdır. Bu hususa dikkat edilmemesi uygulamada sık sık hak kaybına yol açmaktadır.
YARGIYA BAŞVURMA
5510 ve 4857 sayılı Yasalarda yer alan işçilik haklarının sağlanmaması durumunda işçilerin başvurabilecekleri bir diğer yol konuyu yargıya taşımaktır. Yargılama yeri iş Mahkemeleri veya bunların kurulu olmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemeleridir. Yine işçinin yargıya başvurmaya karar vermesi durumunda ilgili Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğünün işçiye bu konuda yardım etmesi belirtilen kurumun yasal görevlerinden biridir. Buna göre işçinin dava açmadan önce bölge Müdürlüğüne başvurarak adli yardım talep etmesi olanaklıdır. Yine işçi sendika üyesi ise üyesi olduğu sendikanın da işçi adına hareket etmesi mümkündür. Bunun için işçinin üyesi olduğu işçi sendikasına başvurması gerekmektedir.
İsa Karakaş
http://www.isakarakas.com.tr/isciler-nasil-hak-aramali/