İşyerlerinde telafi çalışması nasıl yapılır?
Ankara'dan okurumuz Şerafettin Tekpınar soruyor: "Bünyamin bey, işyerimizde çıkan yangın sonrasında iki hafta tadilat yapıldı, tüm elektrik tesisatımız değişti. Bu sırada çalışamadığımız için siparişler aksadı. Şimdi işçilerimizle gece gündüz çalışıyoruz. Muhasebecimiz telafi çalışması olabileceğinden söz etti. Kanunda böyle bir hakkımız var mı? Yoksa işçilere maaşlarınız zamlı mı ödememiz lazım?"
Sayın okurum, ülkemiz iş mevzuatında düzenlenmiş olan çalışma türlerinden birini de "telafi çalışması" oluşturmaktadır.
Ancak "telafi çalışması" kavramının hem işverenler hem de işçilerce iyi bilinmediğini, konunun pratikte sıkça kafa karışıklıklarına neden olduğunu görüyoruz.
Telafi çalışması nedir, ne zamanlarda uygulanabilir, ne sonuçlar doğurur? Ayrıntılı olarak açıklayalım.
Telafi Çalışması Ne Anlama Geliyor?
Telafi çalışması 2003 yılında çıkartılan 4857 sayılı İş Kanunumuz ile düzenlenmiş olan çalışma türlerinden biridir. Çeşitli atipik ve esnek çalışma modelini ülkemiz iş mevzuatını sokan 4857 sayılı Kanun bir iş sözleşmesi altında çalışır iken uygulanabilecek esnek çalışma yöntemlerinden biri olarak telafi çalışmasını da düzenlemiştir.
İş hukukuna göre "telafi çalışması", çeşitli sebeplerden dolayı işin durması, işyerinin tatil edilmesi veya işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı sürelerin daha sonra çalışılarak telafi edilmesidir.
Bu usule özellikle ulusal bayram ve genel tatil günlerinin öncesinde veya sonrasında yada aşırı soğuk veya sıcak havalar, kar, tabi afet gibi nedenlerle işyerinde çalışma yapılamaması durumlarında başvurulmaktadır.
Keza çeşitli nedenler ile işyerinin tatil edilmesi halinde daha sonraki günlerde normal çalışma saatleri veya günleri dışında da olabilecek şekilde telafi çalışması yaptırılabilmektedir.
Fazla Çalışma (Fazla Mesai) Sayılmaz
Telafi çalışmasının bir esnek çalışma modeli olduğundan söz ettik.
Bunun en temel nedeni normal çalışma süresinin dışında da olabilecek şekilde yapılabilecek bir telafi çalışmasının fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmıyor oluşudur.
Bu ise hukuki açıdan önemli bir sonuç doğurur: İşçiye telafi çalışması karşılığında verilecek ücret zamlı değildir.
Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, işçinin ücreti yüzde 25 zamlı ödenir.
Haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar ise fazla çalışmadır ki, fazla çalışmalarda da, işçinin ücreti yüzde 50 zamlı olarak ödenir.
Oysa "telafi çalışması" söz konusu olduğunda işçinin ücretinde bir değişim olmaksızın bir esnek çalışma söz konusudur.
Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri dışında izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafisi için işçiye yaptırılacak çalışma, telafi çalışmasıdır.
İşverenin Keyfine Göre Yapılamaz
Telafi çalışmasının böylesine önemli bir sonuç doğurmasından ötürü İş Kanunu telafi çalışması yapılabilecek halleri özel olarak belirlemiş ve telafi çalışmasını bir prosedüre bağlamıştır.
Buna göre telafi çalışması yaptıracak işveren; bu çalışmanın 4857 sayılı İş Kanunu'nun 64'üncü maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek ve hangi tarihte çalışmaya başlanacağını ilgili işçilere bildirmek zorundadır.
Belirttiğimiz üzere telafi çalışması normal çalışma günleri ve saatleri dışında da yapılıyor olabilir, ancak bu işçilere önceden bildirilmelidir.
İşçinin talep etmesi halinde, işverenin telafi çalışması yapılacak gün veya saat için işçiye izin verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Zira işverenin işçiye, mevzuatta yer alan veya sözleşmede hüküm altına alınan hallerin dışında izin vermesi zorunluluğu yoktur.
Ne Zaman Yapılabilir?
4857 sayılı Kanunun 64 maddesinde telafi çalışmasını ve telafi çalışmasının şartlarını düzenlemiştir.
Buna göre telafi çalışmasına işyerinde işin durması dolayısıyla ve şu hallerde başvurulur:
- Zorunlu nedenlerle (örneğin elektriğin kesilmesi gibi) işyerindeki işin durması
- Ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi
- Çeşitli nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya işyerinin tamamen tatil edilmesi
- İşçinin talebi ile kendisine izin verilmesi.
Ne Zaman Yapılmalıdır?
Belirttiğimiz üzere telafi çalışmasının prosedürleri İş Kanunu ile ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Bu prosedürlerden önemli birini de telafi çalışmasının zamanı oluşturur.
Telafi çalışması işyerinde çalışamaması halinden itibaren iki ay içinde yapılabilecektir. İki ayı geçtikten sonra telafi çalışması mümkün olmayacaktır.
Bu şekilde yapılan telafi çalışmaları fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.
Kanun telafi çalışma saatlerine günlük bir üst sınır da getirmiştir. Buna göre telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz.
Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamayacağı da ayrıca kanunda yer bulmuş bir husustur.
Kıssadan Hisse
"Gerçek bilgelik kaygı ile düşünmektir; her talihsizliği hesaba katmak; ama bir kere harekete geçtikten sonra da cesur olmaktır."— Heredot
Bünyamin Esen
http://www.memurhaber.com/isyerlerinde-telafi-calismasi-nasil-yapilir-a1389.html