Vergi ayarı yağ kullanımını engeller mi?
Motorindeki yüksek vergiye karşı '10 numara yağ' olarak bilinen alternatif yakıtın kullanımının yaygınlaşması üzerine, bu yağın içeriğinde bulunan maddelerdeki ÖTV oranı geçtiğimiz günlerde artırıldı. Yapılan artış sonucu 10 numara yağın litresinde 70 kuruşluk artış meydana geldi.
.
Artış öncesinde akaryakıt haricinde kalan solvent, madeni ve baz yağlar, asfalt, solvent nafta gibi petrol ürünleri ile atık yağlar, atık solventler, bitkisel atık yağlar ve bunların geri kazanımı sonucu elde edilen ürünlerin akaryakıt olarak satışı EPDK tarafından yasaklanmıştı.
.
Dahası, madeni yağların piyasada izlenebilirliğinin sağlanabilmesi, akaryakıt olarak kullanımının engellenmesi amacıyla İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatına sahip yerlerin dışında satışını engellemişti.
FAYDA-MALİYET KARŞILAŞTIRMASI
Yapılan vergi artışının yağ kullanımını engelleyip engellemeyeceğinin ortaya konulabilmesi için düzenleme öncesi ve sonrası fiyatların karşılaştırılması gerekiyor. Düzenleme öncesinde 10 numara yağ, motorinin yarısı civarında bir yakıt maliyeti ortaya çıkarıyordu.
Yapılan düzenleme sonrasında ise motorinle yağın maliyetleri birbirine oldukça yaklaştı. Bir bakıma, araçlarda motorin yerine yağ kullanmanın ekonomik bir çekiciliği kalmadı. Bu yönüyle bakıldığında, düzenlemenin olumlu sonuç ortaya çıkardığı söylenebilir.
Ancak, neredeyse bütün sektörler açısından bir maliyet unsuru olan ulaşım sektörünün önemli bir bölümü, yağ kullanımı yoluyla para kazanabiliyordu. Artık yağ maliyeti motorine yaklaştığına göre, ulaşım sektörü açısından maliyetlerin düşürülmesi olanağı da önemli ölçüde ortadan kalkmış durumda.
Yanlış anlaşılmasın, yağ kullanımına biz de karşıyız. Ancak sektörün gerçeklerinin de dikkate alınarak farklı bir çözüm yolu olup olamayacağı üzerinde durulmasının yararlı olacağını düşünüyoruz. Zira, bu ayarlama sonrası reel maliyetleri artan ulaşım sektöründe fiyat artışı olacağını kestirmek hiç de zor değil.
VERGİLER ÇOK YÜKSEK
Başta Şükrü Hoca (Kızılot) olmak üzere, akaryakıttaki vergilerin yüksek olduğu defalarca dile getirildi. Rafineri çıkışı 146 kuruş olan motorinin pompa satış fiyatı 372 kuruş. Yüksekliğin temel nedeni akaryakıttan alınan yüksek oranlı vergiler. Akaryakıttan alınan vergiler devlet açısından önemli bir kaynak niteliğinde.
Bu nedenle, Devlet bu kaynaktan vazgeçemiyor. Kullanıcılar ise maliyetleri düşürmek adına farklı çözüm yollarına başvuruyor. Yağ da bunlardan birisi olarak geliştirildi. Yurdum insanı yakında ucuz bir alternatif bulursa şaşırmayın.
Sorunun doğru çözüm yolu, yüksek olan vergilerin makul düzeye indirilmesinden geçiyor. Buna karşı olarak, vergilerin düşürülmesinin vergi gelirlerini azaltacağı ileri sürülebilir. Burada olaya düz matematiksel mantıkla bakmak yerine; ulaşım sektörünün diğer sektörler açısından maliyet unsuru olma özelliği de göz önünde bulundurularak bakılmalı.
Yani, akaryakıtta yapılacak vergi indiriminin ulaşım sektörü ve diğer sektörlere yapacağı maliyet düşürücü etkinin ortaya çıkaracağı maliyet düşüklüğünün iç ve dış ticarette ortaya çıkaracağı potansiyel gelirler, yapılacak vergi indirimini telafi edebilir.
Banka kartının az bilinen yönleri
YURTDIŞINDA nakit paraya ihtiyaç duyduğunuzda, Türkiye'deki hesabınızın bağlı olduğu banka kartı ile yurtdışında bulunan ATM'lerden bulunduğunuz ülkenin parasını çekebiliyorsunuz. Ayrıca, banka kartı ile pos makinesi olan işyerlerinden alışveriş yapabiliyorsunuz.
Bu şekilde yapacağınız nakit döviz çekimi veya alışverişler için Türkiye'de döviz hesabınızın olmasına gerek yok. TL cinsinden hesaplarda da aynı sistem söz konusu. Bu yolla kullandığınız para için Türkiye'deki banka, işlemin yapıldığı günkü döviz satış kuru üzerinden hesabınızdan parayı düşüyor.
Askerlik borçlanmasıyla 15 yılı tamamlayıp kıdem tazminatı alabilir miyim?
1994 yılında meslek lisesinde zorunlu staj döneminde SSK başlangıcım var. 1998-2000 yılları arası 1 yıl 10 ay 3 gün Bağ-Kur; 2000-2011 yılları arası 3968 gün SSK prim günüm var ve çalışmaya devam ediyorum. 1997-1998 yılları arası 550 gün askerlik yaptım. Askerliğimi borçlanarak sigortalılık süremi 15 yıla tamamlayıp, kendi isteğimle işten ayrıldığımda kıdem tazminatımı alabilir miyim? Ahmet Bostan
1994 yılında staj dönemindeki sigortalılığınız, sigortalılık sürenizin başlangıcı sayılmaz. Çünkü bu dönemde adınıza sadece kısa vadeli sigorta kollarına prim ödenmiş olup, emeklilik için gerekli olan uzun vadeli sigorta kollarına prim ödenmiyor.
Askerliğinizi, ilk defa sigortalı sayıldığınız Bağ-Kur sigorta başlangıcından önce yaptığınızdan, askerlik borçlanması yapmanız halinde sigorta başlangıcınız borçlandığınız süre kadar geri gelir.
3600 prim günü şartını yerine getirmişsiniz. Bağ-Kur başlangıç tarihinizi gün ve ay olarak vermemişsiniz. Askerlik borçlanmasıyla geri gelen sigorta başlangıç tarihinizden itibaren 15 yıllık sigortalılık süresini tamamlamış olduğunuz tarihte, emeklilik için gereken yaş dışındaki şartları sağlamış olursunuz. Bu tarihten itibaren SGK'dan alacağınız kıdem tazminatı alabilir yazısını işvereninize ibraz ederek işten ayrılmanız halinde kıdem tazminatınızı alabilirsiniz.
GÜNÜN SÖZÜ
'Fazla vergi vergiyi öldürür' Jean Baptiste Colbert
Akşam
Metin Taş-Sezgin Özcan
http://www.aksam.com.tr/vergi-ayari-yag-kullanimini-engeller-mi-3879y.html