İstihdamın korunması Kıdem Tazminatı Fonu'nu getirir
Son günlerde kıdem tazminatında değişiklik yapılacağına ilişkin haberler arttı. 2011 yaz aylarında bu konu çok gündeme gelmişti. Anlaşılan konu tekrar ısınıyor. Kıdem tazminatı konusunun tekrar gündeme gelmesinde Çalışma Bakanlığı'nın açıklamalarının payı büyük. Nitekim bizzat Çalışma Bakanı Faruk Çelik konuyu Meclis'te bekleyen kanun tasarılarının hemen ardından tartışmaya açacaklarını ifade etti.
Yaz aylarına girmeden kıdem tazminatı ile ilgili formül belli olacak
Yaz aylarına girmeden kıdem tazminatı ile ilgili formül belli olacak. İlk olarak mart ayında Üçlü Danışma Kurulu'nda konuyu açacak olan hükümet, tarafları bir araya getirerek sonuca ulaşmak istiyor. Daha önce bu konudaki gelişmeleri genel grev kararına kadar götüreceğini açıklayan işçi konfederasyonlarının, bu süreçte takınacağı tavrın kıdem tazminatının akıbetini belirlemede kilit rol oynayacağı kesin.
Kıdem tazminatındaki temel değişikliğin "fona dönüşme" şeklinde olacağı neredeyse belli. Ancak daha önce tartışıldığı kadarıyla bu fon Avusturya Modeli mi olur, yoksa başka bir model mi olur, o henüz kesinleşmedi.
Hangi model olursa olsun Türk Çalışma ve İş Yaşamının bu değişikliğe ihtiyacı olduğu açık.
Bu ihtiyacı belirleyen Türkiye'deki istihdamın katılığı. Yani istihdamın korunması adına kanunlarda ve uygulamada var olan kurallar.
İstihdamın katılığı bir anlamda esnekliğin karşıtını ortaya koyuyor. Eğer bir ülkede işten çıkarmalar, tazminatlar konusunda önemli düzenlemeler var ve bu düzenlemeler işyerlerinin yeni üretim modellerine ve piyasadaki rekabetlerine engel olacak katılıkta ise, buna istihdamın katılığı deniyor.
OECD rakamları Türkiye'nin en katı istihdam rejimine sahip olduğunu gösteriyor
OECD bu konuda bir endeks yayınlıyor. Bu endekste üç kriter var. Bu kriterlerden ilki işverenlerin işten çıkarma süreçleri ve ihbar - kıdem tazminatlarının süresi ve miktarları ile ilgili. İkinci kriter toplu işçi çıkarmalarla ilgili. Üçüncü kriter ise geçici çalışmanın düzenlenmesi. Yani, part- time işlerin yaygınlığı ve esnek çalışma şekillerinin bulunup bulunmadığı.
Endeks 0 ile 6 rakamı arasında değerlere sahip. Eğer ülkenizdeki çalışma yaşamı özellikle istihdam yönüyle esnek uygulamaları içeriyorsa endeks değeriniz 0'a yakın. Eğer katı bir çalışma düzeni varsa, o zaman endeks değeriniz 6' civarında oluyor.
En son endekse göre Türkiye'nin endeks değeri 3.46. Bu oran, toplam kırk ülke içinde en fazla katılığa sahip olduğumuzu, yani işten çıkarmalarda karşılaşılan güçlük ve tazminatların fazla olduğunu, esnek çalışma şekillerinin olmadığını, gösteriyor. Endeksteki ülkelerin büyük bir bölümü günümüzün gelişmiş ülkeleri. Sosyal politika uygulamalarının en yaygın olduğu liberal hukuk devletleri. Yine büyük bir bölümü AB ülkeleri.
Endekse bakıldığında Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve İngiltere en esnek işgücü piyasasına sahip ülkeler. En sorunlu ülke olan Türkiye'yi takip eden ülkeler, işsizlik açısından Avrupa'nın en problemli ülkeleri, İspanya ve Portekiz. İşsizliğin yükselmeye başladığı eski güçlü refah devletlerinden Fransa ve Lüksemburg'un ise istihdamın katılığı açısından üst sıralarda olduğu görülmekte. Avrupa'nın ekonomik açıdan sorunlu ülkeleri Yunanistan ve İtalya da istihdamın katılığı açısından kötü verilere sahip.
İşte genel olarak kıdem tazminatı ile ilgili değişiklik yapma isteği bir anlamda yukarıda özetlediğimiz bu tablodan ortaya çıkıyor.
Mevcut kıdem tazminatı yükünün en az yarıya indirilmesi işverenlerin talebi
Kıdem tazminatı miktarı işverenler tarafından yüksek bulunuyor. Bir fondan ziyade, mevcut kıdem tazminatı yükünün en az yarıya indirilmesi işverenlerin talebi. Ayrıca esnek çalışma şekillerinin hemen yürürlüğe girmesi ve kiralık işçi kullanımının önünün açılması da işverenlerin bu yöndeki taleplerinden bazıları.
Yapılacak değişikliklerle işverenlerin bu taleplerine ne kadar karşılık verilir bilinmez ama kesin olan bir şey var ki, o da ülkemizde sigortalı çalışanların sadece yüzde 8'inin kıdem tazminatını alabildiği.
Sigortalıların yüzde 92'sinin kıdem tazminatı alamadığı bir ülkede, yapılacak değişiklik her şeyden önce bu hakkın korunmasına yönelik olmalı. İşte bu nedenle, "kıdem tazminatı fonu" hükümet tarafından sıkça dile getiriliyor.
Bakanlık havuz fon sistemi yerine, sigortalı adına oluşturulacak, bireysel emeklilik sistemine benzer bir sistemden yana
Çalışma Bakanlığı her çalışanın kıdem tazminatı alabileceği, kıdem tazminatının korunacağı bir formül olarak fon uygulamasını görüyor. Oluşturulacak fonun, işsizlik sigortası fonuna bezeyip benzemeyeceği henüz belli değil. Bakanlık havuz fon sistemi yerine, sigortalı adına oluşturulacak, bir anlamda bireysel emeklilik sisteminde olduğu gibi bir sistemden yana. Fonda işverenden kesilecek prim oranlarının ne olacağı konusu taraflarla yapılacak görüşmelerde netlik kazanacak.
Kıdem tazminatı konusu birçok dengenin bir arada bulunmasını gerektiren hassas bir konu. Şekli ne olursa olsun yapılacak değişikliğin tarafları tam anlamıyla memnun etmeyeceği de bir gerçek.
Ancak, yukarıda bazı muhtemel değişiklik sinyallerini verdiğimiz bu konuda atılacak adımların taraflar arası diyalogla sağlanması şart. Aksi takdirde kaş yapalım derken göz çıkar. Çalışma yaşamında huzursuzluk artar.
Prof. Dr. Cem KILIÇ / ÇALIŞMA DÜNYASI
01.03.2012 - 08:00
http://www.dunya.com/