İŞ KAZASINDAN DOĞAN DAVADA YETKİLİ MAHKEME
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 23.10.2007, 2007/2049 E. 2007/19014 K. tarihinde verdiği karar ile iş kazasından doğan davaya işverenin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde ya da işçinin fiilen çalıştığı işyeri mahkemesinde görülebileceğine karar vermiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, iş kazasına uğrayan davacıların murisi, sigortalı işçinin davalı şirkete ait Karadeniz Ereğli’deki fabrika inşaatında çalışırken çatıdan düşüp öldüğü, sözkonusu inşaatın yapımı için davalı X ile davalı Y şirketi arasında 16.11.2005 tarihinde szöleşme yapıldığı, ölen sigortalının da davalı Y şirketinden işi alan davalı Z şirketinin işçisi olduğu, davalı X şirketinin Karadeniz Ereğli’de, davalı Y şirketinin Düzce’de ve davalı Z şirketinin Tarsus’ta kurulu olduğu uyuşmazlık konusu değildir.
Olayımızda uyuşmazlığın konusu, yöntemince yapılan yetkili itirazı sonucu, yetkili mahkemenin belirlenmesi konusunda toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. Maddesine göre İş Mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Medeni Kanun gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilecektir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılamayacaktır.
Maddenin açık hükmüne göre davacının iki seçimlik hakkı bulunmaktadır. Birincisi, davalıların Medeni Kanun gereğince ikametgah sayılan yer mahkemesinde, diğeri ise işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede dava açmasıdır. Somut olayda, davacılar seçimlik haklarını kullanarak davalılardan ölen sigortalı işçinin işvereni olan Z şirketinin ikametgahı olan Tarsus’ta davayı açmışlardır.
Ayrıca söz konusu iş kazası ile ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca yapılan tahkikat sırasında davalı Y şirketinin çalışanı Mühendisin müfettiş ifadesinde her ne kadar aralarında sigortalı ölen işçinin de bulunduğu ekibi getirip kalacak yer tahsis ettiği ve sözlü anlaşmaya güvenerek ekibin çalışmaya başlaması sırasında kazanın meydana geldiğini belirtmiş ise de iş akdinin yazılı olmasının şart olmadığı, Z şirketinin fiilen işe başladığı, müfettiş raporlarında ölen işçinin Z şirketinin işçisi olduğu kabul edildiği belli olmakla mahkemece SSK tahkikatı gerekirken karar verilmesinin hatalı olduğu kabul edilmiştir.
Yerel mahkeme tarafından yetki hususunda hüküm açıkken, yetkisizlik kararı verilmiştir. Hüküm davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş, dosya temyizen incelenmiş ve Yargıtay tarafından yerel mahkemenin hükmü usul ve yasaya aykırı bulunup haklı olarak bozulmuştur.
İş Hukuku Enstitüsü