Yeni TTK ile iflasın ertelemesine yönelik getirilen yenilikler
“Yeni TTK ile şirket iflastan nasıl kurtarılır?” başlıklı yazımızda, Yeni TTK ile şirketlerin iflasına yönelik getirilen yenilikle, sermaye artırımına imkan tanınarak şirketin iflastan kurtulmasının önünün açılmakta olduğunu, diğer yenilikle de şirketin alacaklılarına borçları erteleme yolu açılarak, bilanço açığının azaltılmakta ve şirketin iflastan kurtarılmasına imkan verilmekte olduğunu belirtmiştik. Ancak, buradaki borç ertelemesi ile 377'nci maddede düzenlenen iflasın ertelenmesini birbirine karıştırmamak gerektiğini vurgulamış ve iflasın ertelenmesine yönelik getirilen yenilikleri ise önümüzdeki yazılarımızda kaleme alacağımızı belirtmiştik.
Yeni TTK'nın 377'nci maddesinden önce iflas ertelemesi düzenlemesi Eski TTK'nın 324'üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmişti. Buna göre, şirket durumunun ıslahı mümkün görülüyorsa idare meclisi veya bir alacaklının talebi üzerine mahkeme iflas kararını tehir edebilecek, bu halde mahkeme, envanter tanzimi veya bir yediemin tayini gibi şirket mallarının muhafazası için lüzumlu tedbirleri alacaktı.
İflasın ertelenmesine yönelik Yeni TTK düzenlemesi ise (Md. 377), “Yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dahil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Bu halde İcra ve İflas Kanununun 179 ila 179/b maddeleri uygulanır” şeklindedir.
İflasın ertelenmesine yönelik olarak 377'nci madde hükmü dört temel kural içermektedir.
- Birinci kural, iflasın bir iyileştirme projesi bağlamında ertelenecek olmasıdır.
- İkinci kural ise, iyileştirme projesinin emredici niteliği ile ilgilidir. Kanun hükmü, yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dahil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak demek suretiyle, iflas konumunda bulunan bir anonim şirketin özkaynak sağlanarak, yani pay sahiplerinin sermaye, hatta nakdi sermaye katkılarıyla bu konumdan çıkabileceği düşüncesinden hareket etmiştir. Fedakarlık pay sahiplerinden gelmelidir. Aksi halde erteleme alacaklıları oyalayan bir araca dönüşecektir.
Yeni TTK ile İcra ve İflas Kanununun (İİK) 179'uncu maddesine gönderme yapılmıştır. 179'uncu madde hükmü, “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilir. Şu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa, iflasın ertelenmesine karar verir. İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur. Mahkeme, gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir. İflasın ertelenmesi talepleri öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılır.” şeklindedir.
İİK'na gönderme yapılmasının birinci sebebi, her iki hükmün birlikte uygulanmasını sağlamak, ikincisi ise İcra ve İflas Kanununda proje için aranan şartların Ticaret Kanunu için de geçerli olduğunu belirtmektir.
- Üçüncü kural uyarınca Mahkeme iflasın ertelenmesi talebi üzerine kayyımı derhal atamalıdır. Bu kararla şirket müflis hale gelmiş olacaktır. Mahkeme, yönetim organının yetkilerini tümüyle elinden alıp kayyıma verebileceği gibi yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğini kayyımın onayına bağlı kılmakla da yetinebilir. İflasın ertelenmesi kararında kayyımın görev ve yetkileri ayrıntılı olarak gösterilir. (İİK Md 179/a)
- Dördüncü kural ise, erteleme halinde mahkemenin, erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağından ve evvelce başlamış takiplerin duracağından dolayı gerekli önlemleri alması kuralıdır.
Takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler bu sürede işlemeyecektir. Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır. 206’ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyımın verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabilir; ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez. Kayyım, mahkemenin belirleyeceği sürelerde iflâsı ertelenenin faaliyetleri ve işletmenin durumu konusunda düzenli olarak mahkemeye rapor verir. İflasın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkeme, şirketin iflasına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa, erteleme kararını kaldırarak şirketin iflasına karar verebilir. (İİK Md. 179/b)
Yeni TTK’nın 634’üncü maddesinde, iflasın bildirilmesi ve ertelenmesine anonim şirket hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla, yukarıda ele aldığımız düzenlemeler anonim ve limited şirketler bakımından ortak düzenlemelerdir.
Yeni TTK'nın 376'ncı maddesinde olduğu gibi 377'nci maddesinde de şirketin iflasından ziyada şirketin yaşatılması amaçlanmıştır. Ancak, burada sorumluluk herşeyden önce pay sahiplerine düşmektedir. Eski TTK'dan farklı olarak pay sahiplerinin Yeni TTK ile azaltılan sermayeden daha fazla sermaye artırımına gitmelerine izin verilmektedir. Ayrıca, bilanço açıklarının bazı pay sahiplerince kapatılması ve bazı alacaklıların alacaklarını silmesi ve ertelemesi düzenlemesi de getirilmiştir.