Babam ve kocam
.
BANKA kredisine kefil olayında, o kadar çarpıcı olaylar yaşanıyor ki…
Hepsi toplansa, ilginç bir kitap olur.
Bunlardan birini de okurlarımızdan Filiz Hanım gönderdi.
Birlikte okuyalım.
83 YAŞINDAKİ BABAM
“Bir kefalet ve imza öyküsü de benden.
Seksen üç yaşındaki babam çiftçidir, hala tarlasında, bağında-bahçesinde çalışır.
Bu sezon iyi niyetine kurban olarak ürününü satın alan tüccar tarafından dolandırılmış, mağdur ve perişan olmuş.
Yaşadığı ilçenin Ziraat Bankası’ndan her yıl olduğu gibi, zirai kredi almak için bu yıl da başvurmuş.
Mühendis olan erkek kardeşim ve ben (evli kadınım) kendisine 3-4 yıldır kefil oluruz (Çünkü babamız ve ayrıca mal varlığı zaten kredisini kat kat karşılayacak durumda).
Banka bu sene kefaletimiz için eşlerin imzasını isteyince işler karıştı.
BABAM VE GELİNİ
Babamla arası bozuk olan kardeşimin eşi ‘İmza vermem’ dedi. Onun imza vermediğini duyan eşim ‘Ben de vermem!’ dedi. İşler arap saçına döndü.
Neyse, babam bir kefil daha ararken, ben medeni kanunun tanıdığı seçeneklerden ‘evlilikte mal ayrılığı’ anlaşmasını noterden 2002 yılında eşimle yaptığımız için gönül rahatlığıyla, kocama muhtaç olmadan kefil olabileceğimi düşünerek, diğer evrakların arasına anlaşmanın fotokopisini de ekledim.
İlgili memurlar anlaşmaya bakmışlar ‘Bunlar kendi aralarında yapılmış, bizi bağlamaz’ demişler. Demek ki mal ayrılığı anlaşmasını kanunu yapanlar hiç göz önüne almamış, krediyle ilgilenen memur arkadaşların da bu konuyla ilgili hiç bilgileri yok. Kefilliğim reddedilmiş. Bizim iş, ikinci bir krize girdi.
EŞİM İNSAFA GELDİ
Lafı uzatmayayım. Eşim insafa geldi, kendisine minnettarım(!), birlikte babama kefil olduk. Kredi işi halledildi. Ailedeki kriz sona erdi.
Babam kredisini aldı, banka kendini güvenceye aldı, biz de mutlu mesut yaşamaya devam ediyoruz; ama krizden etkilenmedik desem yalan olur.
İlgililerin bilgisi olsun.”
EVLERDE KAVGA BAŞLADI
Kredi olayına kefil olmada, eşin de rızasının alınması gerektiğine dair Borçlar Kanunu’nun 584. maddesi, iş adamlarından bazılarının aile düzenini bozdu.
Hatta aile ile sınırlı da değil, yakınlarının da düzenini bozdu.
Şu andaki tablo; “Bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz” cinsinden…
Neyse… Tepkiler üzerine olayın ciddiyeti ve doğuracağı sonuçlar fark edildi.
Ankara Milletvekili Sinan Aygün, geçtiğimiz hafta “kefil olunurken eşin rızasının alınmasını zorunlu kılan 584. Maddenin değiştirilmesi” ile ilgili yasa teklifini verdi bile...
TBMM 1 Ekim 2012 Pazartesi günü açılacak.
Meclis açılır açılmaz ele alınacak konuların başında “Borçlar Kanunu” değişikliği geliyor.
İş dünyası, Ekim’e kadar sabredecek...
Şükrü KIZILOT
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21298868.asp