Muhasebeye Geç İntikal Eden Alış Veya Satış Faturalarının Akıbeti Nedir ?
2011 yılına ilişkin satın aldığımız hizmet veya mal faturaları 2012 yılı içerisinde elimize geçmiş olabilir. Örneğin, 2011 yılı Aralık ayına ilişkin bir fatura 2012 yılının Mart veya Nisan ayı içerisinde elimize geçmiş olabilir. Bu gibi durumlarda takvim yılı kapanan dönemlerle ilgili olarak geç gelen faturaların akıbeti şöyle olacaktır:
1- Kurum beyannamesi 25 Nisan tarihine kadar verileceğinden dolayı bu tarihe kadar gelen faturaların akıbeti:
2011 yılı ile ilgili sonradan 2012 yılı içerisinde tarafımıza intikal eden faturalar kurumlar vergisi beyannamesi verileceği tarihe kadar intikali halinde mal bedeli + KDV toplamı üzerinden hesaplarımıza alınarak kar/zarar belirlenecektir.
Dolayısıyla 2011 tarihli faturanın KDV’sini 2012 yılı kayıtlarında indirilecek KDV (191) hesapta izlemeniz mümkün değildir. Başka bir ifade ile, KDV’nin indirilecek KDV olarak düşülmesi mümkün değildir.
2- Geç gelen fatura yeni yılın tarihini taşıyor ise ne yapılmalıdır?
2011 yılı ile ilgili olduğu halde, işin tabiatı gereği 2012 tarihli olarak düzenlenebilen faturanın KDV’si kayda alındığı izleyen 2012 yılında indirilecek KDV olarak dikkate alınabilecektir. Bu konuda elektrik, gaz, su, telefon faturalarına yönelik olarak verilmiş muhtelif tarihli Gelir İdaresi özelgeleri bulunmaktadır. Ancak, son zamanlarda KDV açısından farklı değerlendirmeler yapılmaya başlanılmış olduğunu gözlemliyoruz.
Bu faturaların muhasebe kayıtlarında gider veya maliyet olarak önceki yılla ilişkilendirilmesi gerekecektir. 2012 yılı kurumlar vergisi açısından gider olarak dikkate alabilmenin enkolayyolu 2011 kurumlar vergisi beyanının diğerindirimlersatırında gösterilebilir.
3- 2011 ile ilgili olup faturası izleyen yılda (2012’de 2012 tarihli olarak) düzenlenen "Ciro primleri"
Fatura ve benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmeyip, sene sonlarında, belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro üzerinde yapılan iskontolar hakkında şu açıklamalara yer verilmiştir:[1]
"KDV Kanunu'nun 35'inci maddesi ile KDV matrahında çeşitli sebeplerle değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükelleflerin, bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükelleflerin ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetineuygunşekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzeltebilmelerine imkân sağlanmıştır.
Fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilmeyip, yılsonlarında, belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında (satış primi, hasılat primi, yılsonu iskontosu gibi adlarla) yapılan iskontolar esas itibariyle, asıl işleme ilişkin KDV matrahının değişmesi sonucunu doğurmaktadır. Dolayısıyla, KDV matrahında değişiklik vuku bulduğu bu gibi durumlarda KDV Kanunu'nun 35'inci maddesine göre düzeltme yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilmeyip belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında yapılan iskontolar nedeniyle KDV matrahında değişiklik vuku bulduğu hallerde düzeltme işlemi, alıcı tarafından satıcı adına bir fatura ve benzeri belge düzenlenmek ve bu amaçla düzenlenecek belgede, KDV matrahında değişikliğe neden olan iskonto tutarına ilk teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlem için geçerli olan KDV oranı uygulanmak suretiyle yapılacaktır."
Bu tebliğ düzenlemesi uyarınca, 19 Ocak 2012 tarihinden itibaren düzenlenecek bu türden iskonto ya da ciro primi faturalarında, artık %18 oranı değil, daha önce satışı yapılan ürüne ait olarak satış anında uygulanmış KDV oranı ne ise o uygulanacaktır. Başka bir deyişle, bu tür ciro primlerinde daha önceki mal tesliminde ya da hizmet ifasında düzenlenmiş faturada belirtilen KDV oranı uygulanmakla, daha önce yapılmış olan işleme ilişkin KDV matrahında düzeltme yapılmış olacaktır.
Bu anlamda, zincir marketler ya da bayiler vb satış dağıtım kanalından ya da diğer kişi ve kurumlardan gelecek bu tür ciro prim ya da iskonto faturalarında uygulanacak KDV oranı konusunda karşı tarafın uyarılmasında ve düzenlenecek faturalarda %18 değil, satışa konu olmuş olan mal ya da hizmet için daha önce uygulanmış olan KDV oranının esas alınmasını sağlamakta fayda olacaktır.
4-Geç gelen faturalarla ilgili bir özelge:
KDVK'nın 58. maddesi nedeniyle tereddüt yaşayan şirketlerin sordukları sorulara cevaben bakanlık (İstanbul Boğaziçi Vergi Dairesi Başkanlığı KDV-29/240/8141 sayı ve 24.12.2003 tarihli mukteza), geç gelen faturanın artık indirilecek KDV olarak dikkate alınabilmesi mümkün olmayacağı gerekçesiyle gider olarak dikkate alınabileceği görüşünü vermiştir.
[1] Bkz. 116 Seri Nolu KDV GT: 6.2. Bölüm.
Dr. Mustafa ALPASLAN
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
m.alpaslan@windowslive.com
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)