Tek kişilik limited şirketlere dışarıdan müdür atanabilir mi, atanırsa sorumluluğu var mıdır?
Bilindiği üzere Yeni TTK'nın 573'üncü maddesinde de düzenlendiği üzere tek kişilik limited şirket kurmak mümkündür. Gelen sorulardan anlaşıldığı kadarıyla tek kişilik limited şirketlerde müdürlük düzenlemesi yeterince anlaşılamamıştır. Yazımızda konuyu ele alacağız.
Tek kişilik limited şirket kurulması halinde dışarıdan müdür atanabilecek midir?
Limited şirketlerde müdürler Yeni TTK'nın 623'üncü maddesinde düzenlenmiştir. Limited şirketlerde şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenecektir. Şirket sözleşmesi ile şirketin yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilecektir. Ancak en azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gereklidir.
Dolayısıyla Yeni TTK'nın 623'üncü maddesi uyarınca dışarıdan müdür atanması mümkündür.
Ancak burada akla gelen soru, dışarıdan müdür atanması halinde tek ortak olan kişi de dışardan atanan müdürle birlikte müdür olarak seçilmek zorunda mıdır? Yoksa dışarıdan atanan müdür tek başına müdürlük görevini yerine getirebilecek midir?
Yeni TTK'nın 623'üncü maddesinin son cümlesinde düzenlendiği üzere, en azından bir ortağın şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması zorunludur. Dolayısıyla, tek ortaklı limited şirkette dışardan müdür atansa bile tek ortağın da müdür seçilmesi gerekmektedir.
Tek ortağın müdür seçilmek istememesi halinde nasıl bir yol izlenebilecektir?
Tek ortak olarak %100 hisseye sahip olan kişi dışarıdan müdür atadığı kişiye sembolik de olsa örneğin (%1 gibi) bir pay vermesi halinde, şirket tek ortaklı olmayacaktır ama sembolik paylı ortak tek başına müdür olarak seçilebilecektir. Ama pay verilmek istenmemesi durumunda, tek ortak olan kişi de müdür olarak seçilmek zorundadır.
Dışarıdan limited şirkete müdür olarak atanan ve ortaklığı bulunmayan kişinin vergisel bakımdan sorumluluğu nasıl olacaktır?
6183 sayılı Kanunun Mükerrer 35'inci maddesinde kanuni temsilcilerin sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre; “Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliğiolmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanunî temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye'deki mümessilleri hakkında da uygulanır.
Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanunî temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.
Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.
Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur.
Kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan hükümler, bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmaz.”
Dolayısıyla, limited şirkette ortaklığı bulunmayan ancak limited şirkete dışarıdan müdür (kanuni temsilci) olarak atanan kişi, şirketin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları nedeniyle şahsi mal varlıkları ile 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Eğer ki, ortak da müdür olarak atanmış ise bu sorumluluk kanuni temsilci sıfatı ile onu da bağlayacaktır.
Vurgulamak gerekir ki, 6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesi uyarınca, limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılanamme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve 6183 sayılı Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
Tek ortaklı limited şirket söz konusu ise, doğal olarak tek ortak amme alacağının tamamından sorumlu tutulacaktır. Ancak, yukarıda vurguladığımız üzere, tek ortaklı limited şirkette tek başına dışarıdan müdür seçilmesi kanunen mümkün olmayacak, dışarıdan müdür atanılması durumunda tek ortağın da müdür seçilmesi gerekecektir. Örneğin, %1 pay verilerek dışarıdan birinin müdür seçilmesi durumunda, bu müdür hem kanuni temsilci sıfatıyla şirketten tahsil edilemeyen tüm amme borcu için sorumlu olacaktır, hem de %1'lik hissesi nedeniyle ortak sıfatıyla ayrıca bu oranda sorumlu olacaktır. %99 hissesi bulunan ve müdür seçilmeyen ortak ise, ortak sıfatıyla amme borcunun %99'undan sorumlu olacaktır.
Sonuç olarak tek kişilik limited şirketlerde dışarıdan müdür atanılması durumunda şirketin sahibi olan tek kişi de müdür olarak seçilmek zorundadır. Ya da bu kişi müdür olarak seçilmek istemiyorsa şirket tek kişilik olmaktan çıkacak ve müdüre sembolikte olsa bir pay verilecektir. Ayrıca, dışarıdan müdür olarak atananlar şirkette payları olmasa bile, amme borçlarından dolayı şirketten tahsil edilemeyen kısım için tüm mal varlıklarıyla sorumlu tutulacaklardır. Limited şirketlerde ortak olmaktan kaynaklı sorumluluk ile (6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesinde düzenlenmiştir) kanuni temsilci olmaktan kaynaklanan sorumluluğu (6183 sayılı Kanunun mükerrer 35'inci maddesinde düzenlenmiştir) birbirine karıştırmamak gerekir.
Değerli okurlarımız gelecek yazımızın konusunu ise yukarıda limited şirketler bakımından ele aldığımız hususların anonim şirketler bakımından ele alınması oluşturacaktır.
Ekrem Öncü