SİGORTALILIK SÜRESİ NEDİR?
Çok sıklıkla karşılaştığımız bir soruda sigortalılık süresi kavramı ile ilgili olarak gelmektedir. Bu soruların cevapları bazen de bizlere soru gönderen okurlarımızın kafasını karıştırıyor.
Bugün size kısacana bu kavramı örneklerle anlatmaya çalışacağım, umarım yazı sonunda kafanızdaki soru işaretleri de ortadan kalkacaktır.
Bu işlemler tahsise hazırlanmanın ilk basamağını oluşturur.
SİGORTALILIK SÜRESİ
Sigortalılık süresi öncelikle sigortalının ;
- Ø Malullük,
- Ø Yaşlılık ,
- Ø Ölüm sigortalarına
bağlı olarak ;
ü İlk defa çalışmaya başladığı tarih ile tahsis yapılması için yazılı istekte bulunduğu tarih,
ü Ölen sigortalılar için de ölüm tarihi arasında geçen süredir.
ð Diğer bir anlatımla, sigortalılık süresi sigortalılık başlangıcı ile tahsis talep ya da ölüm tarihi arasında geçen zaman dilimidir. (5510 SK, M 38).
Bu durumda, sigortalılık süresinin tamamen çalışılarak ya da prim ödenerek geçirilmiş olması koşul olmadığı gibi, bu sürenin başlangıç ve sonu arasında sigortalının aralıklı ya da birden çok statüde çalışmasının, sigortalılık süresinin belirlenmesinde bir önemi bulunmamaktadır.
5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin birinci fıkrasına göre;
Kanunun yürürlük tarihine kadar(Ekim 2008)
ü 506(SSK),
ü 1479(Bağ-Kur),
ü 2925(Tarım SSK),
ü 2926(Tarım Bağ-Kur) ,
ü 5434(Emekli Sandığı),
ü 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara
tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibari hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir.
Hesaplanması
Sigortalılık süresi sigortalılık başlangıcı ile tahsis talep ya da ölüm tarihi arasında geçen süre olup, tahsis talep ya da ölüm tarihinden sigortalılık süresinin başlangıç tarihi çıkartılmak suretiyle saptanır.
Çıkartma işleminde ay ve günler bakımından çıkarılan sayı daha büyük olduğunda; ay hanesinden bir ay (30 gün) gün hanesine, yıldan bir yıl (12 ay) ay hanesine eklenerek işlem sonuçlandırılır.
Ancak, 5510 sayılı Kanunda sürelerin hesabına ilişkin herhangi bir kural yer almadığından sürenin genel hükümler çerçevesinde hesaplanması gerekir.
Türk Hukukunda süreye ilişkin kurallar;
- Ø 6100 Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (M 90-94) ,
- Ø İcra İflas Kanunu (M 19) ,
- Ø Borçlar Kanunu (M 92)’nda
düzenlenmiş olup genel olarak her üç yasada da aşağıdaki ortak hükümlere yer verilmiştir:
a) Hafta, ay veya yıl olarak belirlenen süreler, haftanın, ayın veya senenin kaçıncı günü işlemeye başlamışsa, sona ereceği hafta, ay veya senenin aynı gün mesai sonunda biter.
Örnek 1: Sürenin başlangıç tarihi 31/01/2012 ise,
ð Bir ay öncesi 31 1 2012
- 1
31 0 2012 =) 31 / 12/ 2011
ð Bir yıl sonrası 31 1 2011
+ 1
2012
Örnek 2: Sigortalı Ahmet Bey 31/12/2012 tarihinde tahsis talebinde bulunmuş olup, sigortalılık başlangıç tarihi 01/01/1988’tür. Sigortalılık süresine bakıldığında;
31 12 2012
- 1 1 1988
30 gün 11 ay 24 yıl ===) 25 yıl olarak dikkate alınmaz. Sigortalılık başlangıç tarihi 01/01/1988 olan sigortalı 25 yıllık sigortalılık süresini,
1 1 1988
+ 25
1 1 2013 tarihinde doldurur.
b) Ay veya yıl olarak belirlenen sürelerde, son ayda karşılık gelen gün yoksa, sürenin bitim tarihi, son ayın son günüdür.
Örnek 1 : Sürenin başlangıç tarihi 31/03/2012 ise,
ð Bir ay öncesi 31 3 2012
- 1
31 2 2012 Şubat ayının 31 inci günü olmadığından Şubat ayının son günü olan 29/02/2012 tarihidir.
ð Bir ay sonrası 31 3 2012
+ 1
31 4 2012 Nisan ayının 31 inci günü olmadığından Nisan ayının son günü olan 30/4/2012 tarihidir.
c) Yukarıdaki maddelere göre saptanan sürenin son günü tatil ile biterse, süre tatilin ertesi günü mesai bitiminde son bulur.
Örnek 2: Sürenin başlangıç tarihi 19/4/2012 ise,
ð Bir ay sonrası 19 4 2012
+ 1
19 5 2012 tarihi resmi tatile rastladığından, 20/05/2012 olarak (O yıl tatil ise) 21/05/2012 dikkate alınacaktır.
Buna göre, ifa zamanı ile ilgili 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 92 ncı maddesindeki kural, gerek hukuki işlem, gerekse yasayla tayin edilmiş zamana ait bütün hükümlere uygulanır. Borçlar Kanunu’nun 92’ncı maddesinin 3’üncü fıkrası hükmüne göre, Ay olarak veya yıl, yarıyıl ve yılın dörtte biri gibi birden çok ayı içeren bir zaman olarak belirlenmiş süre, sözleşmenin kurulduğu gün ayın kaçıncı günü ise, son ayın bunu karşılayan gününde dolmuş olur. Son ayda bunu karşılayan gün yoksa süre, bu ayın son günü dolmuş sayılır.
Bu nedenle, sigortalıların tahsis taleplerinin SGK’unca değerlendirilmesi sırasında yasada yıl olarak belirtilen sigortalılık süresi;
(5, 10, 15, 20 veya 25 yıl) hesap edilirken sigortalılık süresinin başladığı tarih hangi ayın kaçıncı günü ise yine o ayın o gününe rastlayan tarih itibariyle aranan sigortalılık süresi şartını yerine getirdiği kabul edilir.
Ancak, sigortalılık süresinin başlangıç tarihinin ayın 1’inci günü olması durumunda ayın 31’inci günü yapılan tahsis taleplerine ilişkin olarak sigortalılık süresinin ;
ü 24 yıl 11 ay 30 gün bulunması halinde 11 ay 30 günlük sürenin 1 yıla tamamlanarak 25 yıldan beri sigortalı olma koşulunun gerçekleştiği söylenemez.
Aynı şekilde;
ü 4 yıl 11 ay 30 günün 5 yıl;
ü 14 yıl 11 ay 30 günün 15 yıl;
ü 19 yıl 11 ay 30 günün 20 yıl olarak alınması olanaksızdır.
**
MUHASEBETR TEŞEKKÜR
YMM,SMMM,SM kısacana Muhasebe anabilim dalı ile uğraşanlar,İktisat,İşletme,Kamu Yönetimi ve MYO Muhasebe öğrencileri,Şirketlerin Muhasebelerinde çalışanlar bu işi kendine meslek edinenler,uzmanlar,bilirkişiler aşağıdaki iki kitabı Muhasebe tr sitesinden satın alabilirsiniz.
İçerik bakımından uygulama ile iç içe ele alınmıştır.
Meslek mensuplarına tavsiye ederim.
YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE
ŞİRKETLER MUHASEBESİ UYGULAMA REHBERİ
**
YENİ TTK UYUMLU VE ANLATIMLI
700 KONUDA
VERGİ VE MUHASEBE UYGULAMALARI REHBERİ
Her iki kitabı tarafıma ulaştıran ,kaynak olması ile okumama sunan Muhasebe tr sitesi yöneticilerine teşekkür ederim.
**
VEDAT İLKİ
vedat.uzman@gmail.com
http://alitezel.com/tezel/index.php?sid=yazi&id=5740