Maliye Bakanlığı bir yasal düzenleme yaptığında hem konuyla ilgili tebliğ ve diğer düzenlemelerini web sayfasında uygulamacılarla paylaşmakta ve onlardan gelen eleştirileri de dikkate almakta, hem de bir yasal değişiklik olduğunda buna ilişkin mevzuatını birkaç gün içinde ve genellikle de uygulamanın yürürlükten tarihinden önce yayınlamaktadır.
Bunun en büyük nedeninin hem kurumsal bir yapısının olmasına, hem nitelikli ve donanımlı personel olmasına hem de (bana göre en önemlisi) Maliye Bakanlığı personeli dışında bir atama olmadan, bakanlık personeli içinden tüm atamaların yapılmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Oysa SGK öyle mi? Kurumda, üst yönetimde, sosyal güvenlik kurumlarında yetişmiş bir tek kişi var mı?
Daha önce de çok defa eleştirdiğimiz üzere, Sosyal Güvenlik Kurumu'nda bu tür bir gelenek oluşturulamadı. Bir çok defa uyarmamıza rağmen maalesef hantal yapıdan bir türlü kurtulamadı.
Bunu ve nedenlerini irdelemeyi ve SGK'nın kötü yönetilmesinin (veya daha doğru bir ifade ile yönetilememesinin) gerekçelerini bir sonraki yazıya saklayarak bu hafta bir çok iş adamını, müteahhiti yakından ilgilendiren bir konuyu gündeme almaya karar verdik.
6111 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile beş puanlık prim desteğinden, işveren hissesi sigorta prim desteklerinden yararlanılmasına ilişkin esaslarda bazı değişiklikler yapılmış, ayrıca, yeni bir sigorta primi işveren hissesi desteğinin yer aldığı geçici 10'uncu madde eklenmişti.
Ayrıca 4734 Sayılı Kanun'un 3'üncü maddesinde sayılan alım ve yapım işlerinde çalıştırılan sigortalılardan dolayı da, 1/3/2011 tarihinden itibaren beş puanlık prim desteğinden yararlanılmayacağı yönünde bir değişiklik yapılmıştı.
6111 Sayılı Kanun'la sigorta prim desteklerinde yapılan düzenlemeler 1/3/2011 tarihi itibariyle yürürlüğe girmişti.
Kamu işyerlerine teşvik yok
Torba Kanun'la yapılan düzenleme ile 5510 Sayılı Kanun'un 81'inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yapılan bu değişiklikler sonucunda, 2011 / Mart ayına ilişkin düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgelerinden başlanılarak,
1) Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50'sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklar çalıştırdıkları sigortalılardan dolayı,
2) 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu ile 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki alım ve yapım işleri ve 4734 Sayılı Kanun'dan istisna olan alım ve yapım işleri ile uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri ile 4734 Sayılı Kanun'dan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerlerinde çalıştırılan sigortalılardan dolayı,
beş puanlık prim desteğinden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
İhale işlerinde teşvik kalktı
Yapılan düzenleme ile, 4734 Sayılı Kanun'un 3'üncü maddesinde sayılan alım ve yapım işlerinde çalıştırılan sigortalılardan dolayı 1/3/2011 tarihinden itibaren beş puanlık prim desteğinden yararlanılması mümkün bulunmadığı hükme bağlanmıştır.
Bu çerçevede hem 4734 Sayılı Kanun kapsamında yapılan işler, hem de bazı bankalarca yaptırılan işler bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi ile bu bankaların doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları Şirketlerin yapım ihalelerini üstlenen işverenler tarafından çalıştırılan sigortalılardan dolayı beş puanlık prim desteğinden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır. Söz konusu bankalarca ihale edilen işlerin konusunun hizmet alımı olması halinde bu işlerin 4734 Sayılı Kanun kapsamında bulunmaması nedeniyle, bu bankalardan konusu hizmet alımı niteliğinde olan işleri üstlenen işverenlerce bu işlerde çalıştırılan sigortalılardan dolayı beş puanlık prim desteğinden yararlanılması mümkün bulunmaktadır.
İhale konusu işin devamlı nitelikteki işyeri sigortalıları ile yapılmış olması halinde; ihale konusu işte çalışan sigortalıların ihale konusu işin başlayıp bittiği süreler dışındaki prime esas kazançlarından ve ihale konusu iş haricindeki işlerde çalışan diğer sigortalılardan dolayı beş puanlık prim desteğinden yararlanılması mümkün olacak, ancak, 1/3/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ihale konusu işin başlayıp bittiği tarihler arasında ihale konusu işte çalışan sigortalılardan dolayı bahse konu destekten yararlanılması mümkün olamayacaktır.
İşte adaletsizliğin başladığı yer de burasıdır. Bir iş adamı, 1/3/2011 tarihinden önce, bir kamu kurumundan veya yukarıda sayılan bankalardan ihale ile bir yapım işi aldığı takdirde, daha önce beş puanlık indirimi dikkate alarak maliyet teklifi vermiş ise, 1/3/2011 tarihinden sonra yararlandırılmadığında bu durum hakkaniyete ne kadar uygun olacaktır? Yani, fiyat teklif ederken dikkate aldığınız bir indirimden yararlandırılmaması hukuka aykırı değil midir?
Yine, özellikle kamudan hiçbir hak ediş almadan yap-işlet-devret, yap-işlet veya kat karşılığı yapılan işlerden dolayı beş puanlık indirimden yararlandırılmayan işverenler de haksızlığa uğramıyor mu? Kanun maddesinin amacı kamudan hak ediş alınarak yapılan işler olduğunu ve 1/3/2011 tarihinden sonraki işler için uygulanabileceğini düşünüyorum.
Yerimiz kalmadığı için SGK'nın teşvik genelgesi ile düşüncelerimi de haftaya bırakıyorum. Özellikle uygulamadaki eksiklik ve yanlışlıkları da haftaya sizlerle paylaşacağım.
Resul Kurt - Dünya
twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/