Torba Yasa çıktı ya herkes kendince bu torbanın içinden bana da bişey var mı diye SGK’nın yollarını aşındırıp duruyor, bu aralar.
Torba Yasa çıktı ya herkes kendince bu torbanın içinden bana da bişey var mı diye SGK’nın yollarını aşındırıp duruyor, bu aralar.
Efendim falan tarihte şu kadar çalışmışlığım(SSK) var acaba torba yasada boşluk doldurma var mı? Yada memur bey televizyondan(veya falan kişiden) duydum ev kadınlarına 18 gün sigorta ödeyip, erken emekli olma hakkı getirilmiş, nasıl müracaat edebilirim? Bu ve benzeri vatandaşın kendince işine geldiği için sıkça sorduğu soruları çoğaltmak mümkün.
Evvela şunu belirtelim, belli istisnalar dışında, gerek torba yasada gerekse sosyal güvenlik mevzuatımızda çalışılmaksızın boşta geçen günlerin vatandaşça boşluk doldurma şeklinde ifade edilen borçlanarak gün doldurmak mümkün değildir. Eğer böyle bir yol olmuş olsaydı o zaman bir gün çalışması bulunan herkes kayıtdışı çalışır, zamanı geldiğinde de sigortasız geçen günlerini borçlanarak emekli olurdu.
Borçlanma ancak, askerlik, yurtdışı ve 5510 sayılı kanunun 41. maddesinde belirtilen belli durumlarda mümkün bulunmaktadır.
Başlıkta belirttiğimiz ev kadınlarına gelince;
Bu konuyu üç ana başlık ile ayırmamız gerekiyor.
1- Hiçbir iş yapmaksızın ev hanımı olanların sigortalılığı
2- Ev işlerinde sürekli veya süreksiz çalıştırılan kadınların sigortalılığı
3- Evde gelir getirici bir iş yapan kadınlar
Birinci sırada belirttiğimiz kadınların, primlerini kendileri ödeyerek isteğe bağlı olarak sigortalı olmalarında sosyal güvenlik mevzuatı açısından öteden beri hiçbir engel bulunmamaktadır.
Bunun için;
*Zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak,
Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
*18 yaşını doldurmuş bulunmak,
*İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle SGK’ya başvuruda bulunmak,
şartları dışında başka bir şart aranmaz.
Yalnız bu şekilde ödenen primler Bağ-Kurlu(yani 4/b) olarak değerlendirilir.
İkinci durumda olanlardan ev işlerinde sürekli çalıştırılanların SSK’lı olarak çalıştıran kişi/işveren tarafından ayda 30 gün üzerinden SGK’ya bildirilmesi gerektiği ortadadır. Ev işlerinde sürekli çalışma kavramı bir evde veya konutta süreklilik arzedecek şekilde part-tıme çalışmayı da kapsamaktadır.
Part-Tıme çalışanlar için torba yasa ile 5510 sayılı kanuna eklenen madde ile kısmi istihdam dışında boşta kalan sürelerini borçlanma imkanı getirilmiştir. Bu şekilde eksik günlerin isteğe bağlı olarak ödenmesi de mümkündür. İsteğe bağlı ödenen süreler 4/a sigortalılığı olarak değerlendirilecek.
Ev işlerinde süreksiz olarak çalıştırılanlar ise 5510 sayılı Kanunun 6/c maddesinde “sigortalı sayılmayanlar” başlığı altında “Ev hizmetlerinde çalışanlar (ücretle ve sürekli olarak çalışanlar hariç)” zorunlu sosyal güvenlik kapsamı dışında tutulmuşlardır. Bunları gündelikçiler olarak tanımlamak mümkündür. Gündelikçilerin de birinci madde kapsamında saydığımız kadınlar gibi isteğe bağlı sigortalı olmaları mümkündür. Primler 4/b’li olarak değerlendirilir.
Üçüncü maddede belirtilen kadınlara gelince;
5510 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesinde göre “193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde belirtilen işleri, hizmet akdiyle herhangi bir işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte yaptıkları, Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre tespit edilen kadın isteğe bağlı sigortalılar; bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının onbeş katı üzerinden başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere malullük, yaşlılık, ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi öderler.”
Kanunun yürürlük tarihine göre 2008 yılında 15 kat olan gün sayısı, 2011 için 18 kat olarak uygulanmaktadır. Bu katsayı her yıl bir puan artırılarak 30 güne tamamlanacaktır.
Gelir Vergisi Kanununda belirtilen işler; ilgili maddede şu şekilde belirtilmiştir; “Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.”
Yukarıda belirtilen işleri vergiden muaf olarak Maliye Bakanlığından alacakları belge ile belgeleyerek SGK’ya müracaat eden ve işe giriş bildirgesi ile kendilerini tescil ettiren ev kadınlarının primleri kendilerince ödenmek suretiyle 18 gün prim ödeyerek aylık 30 gün hizmet almaları imkanı getirilmiş olup, bu şekilde ödenen primler Bağ-Kur’lu(4/b’li) olarak dikkate alınmaktadır.
Son olarak asgari primi de belirtelim. Yukarıda durumuna uygun prim ödeyecek olanlar asgari ücret taban ile tavanı arasında bir miktarı seçebilir. Asgariden prim ödenecekse günlük ödenek miktar 8,50 TL. Aylık ise 255 TL. Mahmut Kotan /Erzurum Gazetesi
meslekisigortam.com/