KREDİ KARTI AİDATI MUAMMASI..!
Kredi kartı üyelik aidatı mevzuu tüketici ile Bankalar arasında halen bir sorun olarak devam etmekte… köşemizin sınırları içinde de bu konuyu etraflıca açıklamak mümkün değil…sırf Kredi kartı üyelik ücreti için ayrı bir kitap yazılsa yeridir.
Fakat ana hatları ile değinecek olursak; bu konuda tarafların ellerinde birbirine tamamen zıt gibi duran Yargıtay içtihatları var…
Öyle ki;2011 Şubat ve Nisan aylarında Yargıtay’ın 13.Hukuk Dairesinin verdiği hemen hemen benzer kararlarda “Bankalar gördükleri hizmetin uygun bir karşılığını istemek hakkına sahiptir. Kredi kartı hizmetinin banka için riski bulunduğu gibi bir maliyeti de bulunmaktadır. Bankanın bu maliyeti kredi kartı kullanıcılarına yansıtması doğaldır. Bankaların 5464 sayılı Yasa gereğince belirledikleri bu ücreti kart kullanıcılarından istediklerinde, bunu ödemeye yanaşmayan kişilerle sözleşme yapmaya zorlanamayacakları gibi, mevcut sözleşmeleri de bundan sonra sürdürmeye zorlanamazlar.
Öte yandan sözleşmede üyelik ücreti alınacağının kararlaştırıldığı da sabittir. Davacı, davalıya ait kredi kartını kullanması nedeniyle, davalı banka tarafından bildirilen ücreti, sözleşmede hüküm olsun yada olmasın ödemekle yükümlüdür. Bir başka deyişle, davalı banka üyelik ücreti ödenmeden kart verme yükümlülüğünde olmayıp, sözleşmedeki buna dair kararlarında haksız şart niteliğinde bulunmamaktadır.” Demesine rağmen Yine aynı Dairenin üç ay sonra verdiği esasla değil “zamanaşımı ile ilgili” bir diğer kararında “taraflar arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
B.K.nun 125. maddesine göre, aksine düzenleme bulunmayan hallerde, her dava (bütün alacaklar) 10 yıllık dava zamanaşımı süresine tabidir. Somut olayda da taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklandığına göre 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir.” Denmektedir.
Yine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi yakın tarihli bir kararında “Değinilen yasanın 24/4 maddesinde Kart hamilinin yaptığı işlemler nedeniyle, sözleşmede yer almayan faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemez ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamaz. Sözleşmede kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilemez." şeklinde düzenleme yer almakta ise de bu hükmün tacirlere uygulanamayacağını” (Yargıtay’ın bu kararına konu olayda kredi kartı hamili kurumsal müşteri(şirket)tir.) belirterek aslında tüketicilerden bu hüküm sebebiyle, kart ücreti istenemeyeceğini söylemiş olmaktadır.
Başkaca bir karar çıkmadıkça bir birine zıt gibi görünen tüm bu kararlardan yola çıkarak şunu söyleyebileceğimiz kanaatindeyim;Sözleşmede açıkça kararlaştırılıp miktarı da yine açıkça belirtildiğinde kredi kartı üyelik ücreti alınabilecek ,bu ödenmedikçe banka mevcut sözleşmeyi sürdürmeye zorlanamayacak,aksi halde yani sözleşmede olmamasına veya hüküm olmasına rağmen miktarı konusunda açıklık bulunmaması halinde ödenen bedellerin 10 yıllık zamanaşımı içerisinde iadesi talep edilebilecektir.
Av. Sertan AÇIKGÖZ
Yeni Adım