TORBA YASANIN ÇALIŞMA HAYATINA YANSIMASI – 2
Bu yazımızda kamuoyunda torba yasa olarak adlandırılan 6552 Sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnameler ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'un iş sağlığı ve güvenliği açısından çalışma hayatına yansımalarına bakacağız.Denizyolu taşımacılığı yapan araçlar, uluslar arası yolculukları sırasında uluslar arası mevzuata tabi oldukları için 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'ndan istisna tutulmuş yani kanun kapsamı dışında bırakılmıştır.
İşverenlerin çalışanları arasından iş yeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli görevlendirmeleri gerekiyor. Torba yasa ile diğer sağlık personeli çalıştırılmasına esneklik getirilmiştir. Şöyle ki; 1 -9 arası işçi çalıştırıyor ve işyeriniz az tehlikeli veya tehlikeli sınıfta ise diğer sağlık personeli çalıştırmak zorunda değilsiniz. Ayrıca bu işverenler bakanlık tarafından belirlenecek olan eğitimleri almaları halinde işe giriş muayenesi, periyodik muayeneler ve tetkikler hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini kendileri yürütebilecekler. Bakanlık tarafından yönetmelikle belirlenecek olan bu eğitimlerin "genel" olarak değil her işe "özel" olarak belirlenmesi önemlidir. Mesela tehlikeli sınıfta yer alan bakkal işleten kişi ile kasap işleten kişi mesleki risklerine göre eğitime tabi tutulmalıdır.
İSG profesyonellerinin (İSG uzmanı, işyeri hekimi, diğer sağlık personeli) çalışma sürelerinin belirlenmesin öğrenci, çırak ve stajyerler çalışan sayısının hesabında dikkate alınmayacaktır.
6331 Sayılı Kanun'da yapılan değişiklikle işe girerken verilen sağlık raporlarında, işyerinin değil yapılacak olan işin tehlikeli yada çok tehlikeli sınıfta yer alıp almadığına bakılması gerekecek. Örneğin, tehlikeli sınıfta yer alan "depo" işyerinde elektrikçi olarak çalışacak olan kişinin elektrik işine göre sağlık raporu alması gerekiyor.
Torba yasa, işe girişlerde alınması gereken sağlık raporu kargaşası kısmen de olsa gidermiş oldu. 10'dan az çalışanı olan ve az tehlikeli olan işyerlerinde iş başı yapacak olan kişiler artık aile hekimliği dahil devletin sağlık kuruluşlarından işe giriş raporu alabilecek. Giderilemeyen sorun ise çalışan sayısı 10 ile 49 arasında olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan bu sebeple iş yeri hekimi çalıştırma zorunluluğu bulunmayan iş yerlerinde işe başlayacak olanlar işe giriş raporunu nereden alacaklar? Bir diğer soru ise sağlık raporu verecek olan -mesela- aile hekimi işyerindeki çalışan sayısını veya tehlike sınıfını nasıl tespit veya teyit edecek?
Onlarca kanunda değişiklik yapıldığı için eleştirilen 6552 Sayılı Yasa kamuoyunca olumlu karşılanmış ve birçok vatandaşın beklentileri karşılık bulmuştur. Sağlık ocağı diye bilinen aile sağlığı merkezlerinin mesai saatleri dışında acil durumlarda hizmet vermesi, bu sebeple aile hekimlerine ek ücret verilecek olması da olumlu gelişmelerdir.
21.05.2013 tarihli yazımda belirttiğim "güvenli yaşam" konusunun ilköğretim çağındaki çocuklara "Güvenli Başla" adı altında ders olarak okutulmaya başlanacak olması gelecek nesiller için fevkalade bir adımdır.
Aynı yazıda yazdığım birçok sorun o zamandan bu zamana kadar giderildi. Ancak bir hususu yineleyemeden geçemeyeceğim. Maalesef yaşadığımız acı tecrübelerle iş güvenliği yavaş yavaş rant olmaktan çıkıyor. Bu konunun ciddiyeti iyice anlaşıldı (umarım). Bu vesile ile üniversite eğitimleri süresince iş hukuku, "sosyal güvenlik" hukuku, insan kaynakları yönetimi, "çalışma" psikolojisi, iş sağlığı ve güvenliği derslerini gören bir Çalışma Ekonomisi mezununun, isminde "Çalışma" ve "Sosyal Güvenlik" ibareleri bulunan bakanlığın verdiği iş güvenliği uzmanlık sertifikası alabilmesinin önü açılmalıdır. Petrol, inşaat, maden,… gibi çok tehlikeli sektörler için sektörel bazlı iş güvenliği uzmanı yetiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Hoşça kalın.
Barbaros ÖZCAN / Rotahaber
ozcanbarbaros@gmail.com
kaynak : http://haber.rotahaber.com/Torba-Yasa-calisma-hayatimizi-nasil-etkileyecek-Barbaros-Ozcan_491812.html