AMORTİSMANLAR ve ÖZELLİKLİ KONULAR
AMORTİSMANLAR ve ÖZELLİKLİ KONULAR-2
Birinci bölümde amortismanlar hakkında genel bilgiler üzerinde durmuştum. Yazıya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Burada birinci bölümün başında bahsettiğim özellikli konular üzerinde durmak, düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Özellikli konular
Amortisman ayırabilmenin şartları
V.U.K. 313. madde amortisman ayırabilmenin şartlarını sıralamaktadır.
Birinci şart ; İşletmenin envanterine dahil olan varlığın bir yıldan fazla kullanılabilir olması gerekmekte.
Yani bir yıl kullanılmış değil, işletme için kullanılabilme ömrünün bir yıldan fazla olması gerekmekte.
Varlığın kullanılabilir ömrü bir yıldan fazla ise yılın içinde ne zaman alınırsa alınsın amortisman ayrılabilir.
Burada şunu ayrıca belirtmek gerekir, envantere dahil olması demek bu varlığın aktifleştirilmiş olmasıdır. Mesela işletmelerde bazen kullanacakları sabit kıymeti kendileri imal edebilmektedir. Bu durumda bu sabit kıymetin imal edilmesini takiben sabit kıymet hesabına alınarak aktifleştirilmiş olması gerekmekte.
İkinci şart ; İktisadi varlık yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunmalıdır. Yani fiziki ömrünü belli bir sürenin sonunda tamamlamalı. Tabii ki bu süre bir yıldan fazla olacaktır.
Fiziki ömür, normal şartlarda tamamlanmasının yanında aşağıda fevkalade amortismanlar bölümünde anlatıldığı gibi de sona erebilir.
Üçüncü şart ; İktisadi varlık yukarıdaki şartları taşısa dahi belli bir tutarın üzerinde değeri olması gerekir. 2011 yılı için bu tutar 700 TL. Bu şu demek değeri 700 TL.nin altında olan sabit kıymet istenirse gider yazılabilir, üzerinde ise gider yazılamaz amortisman ayırarak itfa edilmesi gerekir.
Fevkalade amortismanlar
Amortisman ayırma yöntemleri içinde işletmelerin yaşadığı özel durumlara göre başvuracağı bir yöntemdir.
Bu özel durumlar V.U.K. 317. maddesinde düzenlenmiştir.
Amortismana tabi olan varlıkların ;
- Yangın, deprem, su basması gibi doğal afetler nedeniyle değerini tamamen veya kısmen kaybetmesi,
- Teknolojik gelişmeler nedeniyle teknik verim ve kıymetleri düşerek tamamen veya kısmen kullanılamaz hale gelmesi,
- Cebri çalışma yapılması nedeniyle normalden fazla aşınma ve yıpranmaya maruz kalması,
Fevkalade amortisman uygulaması için Maliye Bakanlığı’na müracaat edilmesi gerekmekte.
Doğal afetler nedeniyle iktisadi varlığın değer kaybetmesi durumunda, değer kaybının ilgili resmi kurumlara tespiti yaptırılıp Maliye Bakanlığı’na başvurulması gerekmekte.
Yapılacak başvurunun olayın meydana geldiği yılda yapılması ve fevkalade amortismanın o yıl uygulanması gerekmekte. Çünkü V.U.K. 318. maddesinde tespit olunan amortisman oranının müracaatta bulunulan hesap döneminden muteber olacağı belirtilmektedir.
Teknolojik gelişmeler nedeniyle verimliliğini kaybeden, kıymeti düşen sabit kıymetler için fevkalade amortisman uygulamasının üretimde kullanılan kıymetler için olacağını söylemek herhalde yanlış olmayacaktır. Bunun için değer kaybeden kıymetlerin bir listesi ile gerekçeli olarak Maliye Bakanlığı’na başvurulması gerekir.
Cebri çalışma nedeniyle normalden fazla aşınan ve yıpranan varlıklar için fevkalade amortisman uygulamasına gelince ;
Sanayi işletmelerinde beklenenin üzerinde üretim artışları nedeniyle çalışma temposu hızlanabilmekte, bir vardiya çalışan işletme iki, hatta üç vardiya çalışmaya başlayabilmekte.
Bazı makine ve teçhizatlar planlanan, tahmin edilen çalışma saatlerini kısa zamanda doldurabilmekte, böylece aşırı yıpranma ve aşınmaya maruz kalabilmektedir.
Bu durumda Maliye Bakanlığı’na başvurarak fevkalade amortisman ayırma izni alınması gerekmekte. Cebri çalışmaya maruz kalan varlıkların bir listesi yapılmalı ve çalışma süreleri tevsik edici belgelerle gösterilmeli. Söz konusu varlıklar bir hesap dönemi çalışmış olmalıdır.
Cebri çalışma söz konusu olması için yıllık çalışma saatinin 3.000 saati geçmesi gerekmekte.
Amortisman ayırmanın ihtiyari olması
V.U.K. 320. maddesine göre herhangi bir yıl amortisman hesaplanmaması veya ilk uygulanan orandan düşük bir oran uygulanması halinde amortisman süresi uzatılamaz.
Buradan şu anlaşılıyor, herhangi bir yıl amortisman hesaplanmayabilir veya uygulanması gereken orandan daha düşük bir oran uygulanabilir. Bu mükellefe bırakılmakta, yani amortisman ayırmak bir nev’i ihtiyari olmaktadır.
Şunu biliyoruz ki, amortisman ayırarak aktife alınan varlıklar için harcanan para yıllara yayılarak gider yazılmış oluyor, böylece işletme kazancından düşülmüş oluyor.
Ancak işletmeler bazı dönemlerde amortisman ayırmama kararı verebilmekte. Mesela işletme mali tablolarında zarar göstermek istemiyorsa, zararı azaltmak istiyorsa bu uygulamayı yapma imkânı bulunmakta.
İşte bu durumda herhangi bir yıl ayrılmayan amortisman, varlığın net aktif değerinde kalmakta. Yani net aktif değeri ayrılmayan amortisman kadar fazla olmakta ve varlığın satışı halinde maliyet olarak değerlendirilmekte.
Burada şunu da göz önünde tutmak gerekir ; Türkiye Muhasebe Standartlarını uygulayan şirketlerde, TMS 16 Standart’ını uygulamaları nedeniyle amortisman ayırmama veya eksik ayırma gibi bir durum söz konusu olamayacaktır.
VOLKAN KARA
S.M. Mali Müşavir
muhasebeciyorumluyor.com
twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/