Hiç şüphesiz, iş dünyası açısından bir belirsizliğin daha geride kalacağı kritik bir haftanın başındayız. Siz bu yazıyı, ya 12 Haziran Pazar günü genel seçimler gerçekleşmezden hemen evvel veya hemen sonra okuyor olacaksınız. Piyasalar ve iş dünyası açısından, nasıl bir parlamento aritmetiği oluşacağı muhakkak ki merak konusu. Bununla birlikte, AK Parti’nin bir kez daha iktidar olması halinde, mevcut ekonomi yönetiminin aynen görevini sürdürüp sürdürmeyeceği, eğer sürdürecekler ise cari açık ve enflasyon sorununa yönelik ek tedbir gelip gelmeyeceği merak konusu.Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın açıklamaları, dört kademeli bir önlemler paketinde, KDV ve ÖTV artışı ile iç talebi yavaşlatarak, cari açık ve enflasyonla mücadelenin, ilk üç kademedeki önlemler yeterli olmaz ise, 4. kademede devreye girebileceğini gösteriyor. Yani, bugünkü ekonomi yönetiminin, seçimlerde yine iktidar kalmaları halinde, seçim sonrası önlem paketinde çeşitli mal ve hizmetlere yönelik KDV ve ÖTV artışı hedefi öncelikli gündem maddesi değil. Bu durum, muhakkak ki ticaret kesimini memnun edecektir.
Yani, beyaz eşya, elektronik eşya ve otomobil üreticileri, ithalatçıları ve satıcıları açısından ufukta ek bir vergi yükü riski şimdilik gözükmüyor. Bununla birlikte, lüks tüketim malları için de bir ÖTV ayarlaması, belirli bir bedelin üzerindeki ürünler veya belirli bir CC’nin üzerindeki arabalar için böyle bir ek ÖTV yükü gelebilir meselesi de dar bir ekonomi çevresinde konuşuluyor.
Prof. Dr. KEREM ALKİN
İ.T.O Gazetesi
twitter.com/vergivekanunlar
http://vergivekanunlar.blogspot.com/
