Euro ve dolar ne olacak
YILLARDIR en çok aldığım soru bu...
Hiç ummadığım bir yerde, örneğin restoranda garson kulağıma eğilip soruyor:
- Hocam, dolar ne olacak? Dolar mı Euro mu alalım, yoksa TL’de mi kalalım?
Tatilde, denizde yüzerken, birisi yaklaşıyor ve kendini bile tanıtmadan soruyor:
- Ne dersiniz hocam, dolarları bozduralım mı yoksa biraz daha bekleyelim mi?
Gören ve duyan da zannedecek ki dolar ve Euro uzmanıyız!
Hoş uzmanların da çoğunun fazla bir şey bildiği yok.
Arşivimde, o kelli felli uzmanların ve hocaların “dolarları bozdurun” ya da “dolar alın” deyip vatandaşı perişan ettikleriyle ilgili, çok sayıda doküman var.
.
BİR TV PROGRAMI
Geçenlerde bir TV programında, farklı bir konuda konuşurken sevgili Erkan Tan aniden sordu:
- Hocam... Yağmur gibi soru yağıyor. Diyorlar ki Şükrü Hoca’ya sorun. Dolar ve Euro’nun önümüzdeki aylarda ve gelecek yıl durumu ne olacak? Alalım mı satalım mı?
- Size samimi bir şey söyleyeyim; bu konuda ben dahil kimseye inanmayın.
- Aman Hocam... Bir daha tekrar eder misiniz. İzleyicilerimizden duymayanlar vardır.
- Dolar ve Euro’nun önümüzdeki aylarda ve gelecek yılda ne olacağı ve parite konusunda, ben dahil kimseye inanmayın.
.
EN BÜYÜK BANKALAR BİLE YANILDI
Avrupa’nın en büyük 55 bankası, yılbaşında euro/dolar tahmini yaptılar.
Bu bankalar ki euroyla uyanıp, dolarla yatıyorlar. Dünyaca ünlü firmalardan danışmanlık alıyorlar, yüksek ücretlerle, nitelikli uzmanlar çalıştırıyorlar.
Bakalım ne tahmin etmişler?
-2011 Temmuzunda, euro/dolar paritesini en düşük 1.10, en yüksek de 2.45 olarak öngörmüşler. Ortalama, 1.28.
-2011 sonunda ise Euro/dolar paritesini en düşük 1.05, en yüksek 2.50 olarak öngörmüşler.
2011 Temmuz ayı itibariyle, Avrupa’nın en büyük 55 bankasının (Deutsche Bank hariç) euro/dolar paritesi konusunda yanıldıklarını görüyoruz...
Çünkü, temmuz paritesi dün itibariyle 1.45.
Dev bankalar açısından sonuç: hayal kırıklığı!..
Çoğu, Euro’nun değer kaybedip, doların değerleneceğini öngörüyordu. Tam tersi oldu!..
.
TÜRKİYE’DEKİ DURUM
Türkiye’nin durumu da Avrupa’dan farksız.
Özel sektör, Euro ve doların değer kaybedeceği varsayımıyla, borçlanma maliyetini düşürmek için dış borca yüklendi. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.
.
Bu köşede zaman zaman dikkati çektiğimiz, “cari açık” olayının da etkisiyle, Euro ve dolar son 2-2.5 yılın zirvesini gördü, Merkez Bankası Başkanı’nın “faiz koridoru daraltılacak” açıklaması. Yabancı sermaye çıkışının artması, Fitch’in cari açık ve not konusundaki değerlendirmesi, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da yurtdışı kaynaklı kriz gelebileceğini açıklaması, dövizi tetikleyen nedenler oldu.
.
Dövizdeki tırmanışa “dur” diyebilmek için Merkez Bankası, 25 Temmuz itibariyle, döviz alım ihalelerine ara verdi ve karşılık oranlarını aşağı çekip piyasaya 590 milyon dolar likidite sağladı. Ardından, Başbakan’ın dünkü, “Kriz bu sefer teğet bile geçmeyecek” açıklaması tansiyonu biraz düşürdü.
.
Öte yandan Avrupa’da Yunanistan merkezli kriz beklentisi; İtalya, Portekiz ve İspanya’dan gelen kötü haberler, euro üzerinde baskı oluştururken, ABD ekonomisi ile ilgili olumsuz haberler de dolar üzerinde ciddi baskı oluşturuyor.
Özetle, dolar ve Euro’da geleceğin ne olacağını tahmin etmek, “medyumluk” yapmak gibi bir şey...
Kaynak: Hürriyet Gazetesi Prof. Dr. Şükrü Kızılot