Kaçak mallar, hayali şirketler, naylon faturalar
Otomobilden oyuncağa, bilgisayardan cep telefonuna. Yapılan tüm çalışmalara karşın ülkemize kaçak mal girişi bir türlü önlenememektedir. Hani iğneden ipliğe denir ya, aynen öyle.
Yine ülkemizde aynı zamanda naylon fatura da düzenleyen hayali şirketlere de, sıklıkla rastlanmaktadır.
Nedenleri malumunuzdur.
Anlatacağım olay üçünü bir arada bulunduran bir örnek.
.
Ayrıntıya girmeden genel hatlarıyla kısaca anlatayım.
Burçan B. Ankara’nın büyük alışveriş merkezlerinden birindeki bir firmadan, ünlü bir marka tarafından üretilen bir adet laptop satın alır. Ücreti kredi kartıyla ödenen bilgisayarın faturası satıcı firma adına kesilirken, tahsilatta başka bir firmaya ait pos makinesi kullanılır.
.
Satıcı firmanın adrese gönderileceğini belirttiği garanti belgesinin gönderilmemesi üzerine, Burçan B., Ankara Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğüne başvurarak firma hakkında şikayetçi olur.
.
Ankara İl Müdürlüğü’nce yapılan denetim sonucunda tüketiciye gönderilen yazıda, yapılan denetimde belirtilen adreste, başka bir şirketin faaliyet gösterdiği, satıcı şirketin anılan adreste bulunamadığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü sitesinin incelenmesinden de erişim sağlanamadığını belirtilir. Anlayacağınız satıcı şirket hayalidir, laptop kaçaktır.
.
Müdürlük yazısında, ayrıca Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun çerçevesinde yapılacak bir işlemin bulunmadığını belirterek, konu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmanın uygun olduğunu belirterek, bir de tüketiciye yol gösterir…
.
İşin en ilginç yanı, denetimin şikayet edilen firmanın adresinde değil, başka bir alışveriş merkezindeki farklı bir firmada yapılmasıdır.
Bunun üzerine, Burçan B, bu kez de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na başvurur. Başvurunun Bakanlıkça İl Müdürlüğü’ne havalesiyle, Ankara İl Müdürlüğü şikayet edilen firma ile ilgili olarak ikinci kez denetim yapar, garanti belgesi ve Türkçe kullanım kılavuzu verilmemesi nedeniyle, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri gereğince idari işlem tesis eder. Anladığımız kadarıyla şirket hakkında idari para cezası uygulanmıştır.
.
Burçan B., ayrıca vergi yasaları açısından da gerekli incelemenin yapılabilmesi için, şikayetlerini Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’na da iletir.
Sözü geçen başkanlık tüketiciye gönderdiği yazıda, vergi kanunları çerçevesinde gerekli işlemlerin yapıldığını, ancak yapılan işlemlerin vergi mahremiyetine girmesi ve ticari sır niteliği taşıması nedeniyle, bu konuda bilgi verilemeyeceğini belirtir ve vergi kanunlarının uygulanmasında göstermiş olduğu hassasiyetten dolayı da tüketiciye teşekkür eder.
Bütün bu gelişmeler karşısında, aklıma takılan şu sorulara cevap bulamıyorum.
- Ankara İl Müdürlüğü şirketin hayali olduğunu belirlediğine göre, olmayan firmada nasıl denetim yapılmıştır?
- Denetim neden şikayet edilen firma yerine, başka bir alışveriş merkezinde faaliyet gösteren farklı bir firmada yapılmıştır?
-Şikayet konusu firma hayali olduğuna göre, idari işlem hangi firma için gerçekleştirilmiştir? Yani idari para cezası hangi firmaya kesilmiştir? Tahsilatta pos makinesi kullanılan firma hakkında işlem yapılmış mıdır?
- Satıcı firma hayali olduğuna göre, düzenlenen fatura da naylon olacağından, Maliyece olmayan firmada nasıl denetim yapılmış ve ne gibi bir işlem uygulanmıştır?
- Devlet birimleri hayali firma hakkında neden Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmamakta ve bu yolu tüketiciye önermektedirler? Başka bir deyişle, hayali şirketlerden ve naylon faturalardan tüketiciler mi sorumludur?
.
Bu sorular daha da çoğaltılabilir.
Sanırım bu sorularımı cevaplandırabilecek birileri olacaktır.
.
Mehmet ÇIRIKA
Gazete Yenigün
Gazete Yenigün