Faruk Çelik işçi için şans mı?
Faruk Çelik'in eski bakanlığına döner dönmez işçiyle masada uzlaşı sağlayıp ardından da bölgesel asgari ücrete set çekmesi, kıdem tazminatı fonuna karşı gardını almış tetikte bekleyen işçi sendikalarında en azından ihtiyatlı iyimserliği yeşertmiş görünüyor. Alevi Kurultayı'ndan "uzlaşı" ile dönen Çelik'in hedefi kıdem tazminatında da uzlaşıyı yakalamak. Ancak bu sefer işinin hiç de kolay olmadığı ortada.
Bakan Çelik koltuğa oturduğu ilk günden bu yana kıdem tazminatı fonunun geleceğiyle ilgili sorulara muhatap oluyor. Ne Çelik ne de diğer bakanlardan "Gündemimizde fon yok" şeklinde topluma hoş gelecek bir söz çıkmadı. Konunun eninde sonunda masaya geleceğinden zaten kuşku yoktu. Çelik, "Kıdem fonunu çok geciktirmeyiz" deyince fırtınaların kopacağı tartışma masasının çok da uzaklarda olmadığı iyiden iyiye anlaşılmış oldu.
Üç kritik konu
Çelik'e bu yeni görevinde "uzlaşmacı bakan" ya da "uzlaştırıcı bakan" unvanını kazandırabilecek kıdem tazminatı dışında iki konu daha var. Birincisi memurlarla yapılacak ilk toplu sözleşme, ikincisi de sendikaların şiddetle karşı çıktığı esnek çalışmanın genişletilip daha da yaygınlaştırılması meselesi. Çelik bu üç sorunu kazasız atlatırsa sadece uzlaşmacı niteliğini zenginleştirmekle kalmayacak aynı zamanda "ilklerin" bakanı olacak.
Anayasa değişikliği için yapılan referanduma tam destek veren memur şimdi toplu sözleşme hakkını kullanmayı bekliyor. Anayasa'da yapılan değişikliğin uygulamaya girebilmesi için ikincil mevzuatın çıkarılması gerekiyor. Ancak gecikme olsa da esas merak mevzuattan çok sözleşme masasından memurun alacağı haklara odaklanıyor. Memur, yıllarca sürdürmek zorunda kaldığı enflasyona endeksli toplu görüşme maratonundan sonra ilk kez imzalayacağı toplu sözleşmenin nemasını yemek istiyor. Beklentiler yüksek. Ancak toplu sözleşme yetkisiyle oturduğu masadan ancak enflasyon zammı çıkarabilen işçi sendikalarının performansı da ortada. Çelik memurla oturacağı masada, yüksek beklentileri karşılamak ile Maliye'ye beklenmedik bir zam faturası çıkarmamak arasındaki dengeyi yönetecek.
Fon düğümünü çözmek zor!
Esnek çalışmayla ilgili tartışmaları bir yana bırakıp kıdem tazminatındaki zorluğa değinelim. Halen bir yıla bir maaş ikramiye kazanan işçiler bu sisteme dokunulmasını istemiyor. Hükümet ve işveren ise bu formülün üretim maliyetlerini artırdığı, Türkiye'yi yabancı yatırımcılar nezdinde yatırım yapılabilir ülke olmaktan uzaklaştırdığı, istihdamı da kayıt dışına ittiği görüşünü savunuyor. Kazanılmış haklara dokunulmayacağı açık. Yasadan sonra işe girecek ve o tarihten sonra çalışılacak dönem için uygulanacak fona ne kadar kesinti yapılacak? Bu formülün masada bulunması kolay mı? İşçi sendikaları bir yıla bir maaştan vazgeçmiyor. İşveren şimdikinin üçte birini ödemek istiyor.
Önceki görüşmelerde tarafların "bir yıla yarım maaş"ta uzlaştırılması üzerinde duruluyordu. Bugün ise yeni uzlaşı eşiği Çelik'in sergileyeceği performansın sonucunda oluşacak. Çelik'i, gelecek seçimler ve yeni Anayasa tartışmaları öncesine kadar yoğun ve zorlu bir maraton bekliyor.
Erdoğan SÜZER
BUGÜN