Ramazan Paketi Ve Çeki
Ramazan ayı bitti bitiyor ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan paketi ve Ramazan çekinin vergisel boyutunu bu köşeden hatırlatmak istedim.
Bildiğiniz gibi Ramazan ayı biz Müslümanlar için en kutsal aydır. Bu nedenle de on bir ayın sultanı denmiştir.
Ramazan ayı oruç tutmanın yanında bir de yardımlaşma ayıdır.
Bu nedenle bazı kurum, kuruluşlar ve vatandaşlar; fakir ve dar gelirli ailelere yönelik yardımlar yapmaktadır. Bu bağlamda bazı işverenler de yanında çalıştırdıkları personele Ramazan paketi adı altında ayni yardımlar ya da Ramazan çeki adı altında para yerine geçen yardımlar yapmaktadırlar.
Çalışanların da beklentileri arasında yer alan bu yardımların, işverenler açısından vergi avantajı sağlamasının yanında bir de vergisel boyutu bulunmaktadır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun; “Ücretin Tarifi” başlıklı 61’inci maddesinde: “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez. Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır.” der ve devam eder. Buradan yola çıkarak da Ramazan paketleri ya da Ramazan çekleri çalışanlara verilen ve para ile temsil edilen menfaat kapsamında ele alınmalıdır. Yardım sahibi vergi mükelleflerince; KDV’li fatura tutarı brütleştirilerek çalışanların o ayki maaş bordrosuna ithal edilmeli ve böylece gelir vergisi ve damga vergisine tabi tutulmalıdır.
Başka bir anlatımla; söz konusu paketler için fatura karşılığı ödenen tutar, vergi mükelleflerince gider yazılamayacağı gibi KDV’si de indirim konusu yapılamayacaktır.
Bahse konu Ramazan paketleri çalışanlara değil de ihtiyaç sahibi vatandaşlara dağıtılsa dahi, yardım sahibi ilgili faturaları gider yazamayacağı gibi KDV’sini de indirmemelidir. Çalışanlara nakit para olarak yardım yapılması halinde de uygulama değişmeyip, ilgili ay bordrosuna ithal edilmelidir.
Kısaca, işverenlerin çalışanlarına ne adı altında olursa olsun, yapacakları ramazan yardımı tereddütsüz ücret niteliğinde olacağından, ilgili tutarın brütleştirilerek o ayki maaş bordrosuna ithal edilmesi gerekmektedir.
Ramazan paketi yerine çalışanlara ya da eş, dost, akrabaya bir restoranda iftar yemeği verilmesi halinde işverenler tarafından bu iftar yemeği gider olarak yazılamaz.
Engin Malay
http://www.gazeteyenigun.com.tr/koseyazilari/24776/ramazan-paketi-ve-ceki