Ramazan davulcusunun vergisi
.
BİR ramazanı daha geride bıraktık.
Ramazan denilince akla gelenlerden biri de ramazan davulcuları..
Büyükşehir-lerde azaldı ama Anadolu’da yaygın olarak devam ediyor.
Sayısı giderek azalan davulcular, çocukluk dönemimizde ramazanın adeta bir parçasıydı.
Ramazanda, davulcunun gece yarısı duyduğumuz davul sesleri, sahura kalkma zamanının geldiğinin işaretiydi.
Bayramın birinci günü de ev ev dolaşıp bahşiş toplarlar, kapı çaldığında, kapıyı açan çocuk heyecanla “Annee... Babaa... davulcu geldi bahşiş istiyor” diye seslenir...
DAVULCU, ZURNACI VE ŞARKICININ VERGİSİ
Gerek ramazan davulcuları, gerekse diğer gezici olarak “davul çalanlar, zurnacılar” ve bir yere bağlı olmadan, kendi nam ve hesabına çalışmak suretiyle “şarkı söyleyenler” ile “müzik icra edenler” gelir vergisinden muaf tutuluyor.
Bunlar; büro gibi özel işyeri açıp, levha veya tabela asarsa, devamlı ilanlar yapar ve mesleki kuruluşlara kaydolurlarsa, serbest meslek erbabı olarak, gelir vergisi mükellefi olacaklar. Ancak sadece büro açmaları ya da büro açmadan levha asmaları ya da sadece ilan yapmaları veya mesleki kuruluşa kaydolmaları halinde, yine “vergiden muaf” oluyorlar (Bkz. Gelir Vergisi Sirküleri 2010/1 sayılı).
Bu da davulcu ya da zurnacı olmanın, kendi çapında bir cazibesi...
Avrupa’nın Türkiye’ye bakış açısı
TÜRKİYE bir ağaçtır.
Kurumaması için sulamak lâzım.
Dal-budak sarıp büyümesini önlemek için.
Arada bir budamak lâzım.
Erkekler ve modern sanat
Erkekler neden modern sanat gibidirler?
- İkisini de anlamak zordur ve aslında çabanıza da değmezler.
Bir kızın
Doğumundan 18 yaşına kadar / İyi bir anne babaya,
18’den 35’e kadar / İyi bir görünüme,
35’ den 55’ e kadar / İyi bir kişiliğe,
55’den sonra ise / İyi bir paraya gereksinimi vardır.
(Teşekkürler Zafer ÖNEN)
Günün Sözü
Hayat araba kullanmaya
benzer, ne kadar dikkatli ve deneyimli de olsanız kaza yapma ihtimaliniz vardır.
Anne Stael
Hayret
Oruç tutanlara bu yıl da vergi
RAMAZANDA, oruç tutmayanlar işyerinde çıkan yemeği veya yemek fabrikalarından gelen yemekleri yediler. Oruç tutanlara ise ya “erzak” verildi ya da “yemek parası”.
Oruç tutanlara verilen erzak veya yemek paraları, daha önce olduğu gibi bu ramazanda da “oruç tutma vergisi” ne tabi tutuldu!..
Yaşlılık
Soru: Kaç yaşındasınız?
Cevap: Sıhhatteyim.
Paran var mı? Borcum yok.
Derdin var mı? Evladım yok.
Düşmanın var mı? Kardeşim yok.
(Teşekkürler Saim GÜVEN)
Tebessüm
Bir genç kızın bayram tatili
BAYRAM tatili nedeniyle, bayram öncesi tek başına 6 günlük Akdeniz gezisine çıkan genç kız, gemideki olayları günü gününe defterine kaydetmiş. Gelin birlikte okuyalım.
16 Ağustos: Bugün yolculuk başladı. Gemide tam 1200 yolcu varmış. Hava güzel, benim için iyi bir bayram tatili olacağı şimdiden belli. Çok mutluyum...
17 Ağustos: Kaptan yardımcısı süvariyi gördüm, çok yakışıklı bir genç. Birara gözgöze geldik, içimi tatlı bir ürperti sardı. Zannederim o da beni beğendi...
18 Ağustos: En sonunda onunla tanıştım hatta tanışmanın da ötesinde, başbaşa nefis bir yemek yedik.
19 Ağustos: Bu akşam yemekten sonra, beni kamarasına davet etti ama kabul etmedim.
20 Ağustos: İsteğinde çok ısrarlı. “Eğer kamarasına gitmezsem, gemiyi batıracağını ve 1200 yolcunun hayatının tehlikeye gireceğini” söylüyor. Ne yapsam acaba? Kafam karmakarışık.
21 Ağustos: Bugün tam 1200 yolcunun hayatını kurtardım!..
Kadınlar
Erkekler, kadınlara istediklerini söylerler; kadınlar, erkeklere istedikle-rini yaparlar. (De Segur)
Kadınlar, erkeklerden daha çok hikmet sahibidirler, daha az bilir, daha çok anlarlar. (J.Duhamel)
Fransa
TEMEL Fransa’ya gitmiş. Tabelada Fransa yazıyormuş. O da
- “Aaa!.. Burayı da mı Sabancılar aldı?” demiş.
Konu
KARADENİZLİ az ve öz konuşur;
“Allahum sen koniyi biliysun, aminn...”
(Teşekkürler Nur EKESAN)
Erkek ve yalnızlık
TANRI erkeği yarattı, yalnızlığını yeterli görmedi,
O’na bir de eş yarattı ki yalnızlığını daha fazla hissetsin.
Paul Valery
Banka soygunları
Banka soygunlarının yüzde 50’si Cuma günleri gerçekleşiyor.
Kıta isimleri
Kıta isimlerinin hepsi aynı harfle başlayıp, aynı harfle biter.
Bir dakika bir ömür
Bir insanı fark etmek için 1 dakika...
Onun hakkında fikir üretebilmek için 1 saat...
Ondan hoşlanabilmek için 1 gün...
Onu sevebilmek için 1 hafta lazımmış...
Ama onu unutabilmek için bir ömür yetmezmiş...
Şükrü KIZILOT
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21257485.asp