FACEBOOK TAKİP ETMEK İÇİN BEĞEN

6 Ekim 2012 Cumartesi

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

 














6 Ekim 2012 CUMARTESİ

Resmî Gazete



Sayı : 28433



ANAYASA MAHKEMESİ KARARI


Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Esas Sayısı : 2011/9

Karar Sayısı : 2012/44

Karar Günü : 22.3.2012

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Malatya İş Mahkemesi

İTİRAZIN KONUSU : 2.9.1971 günlü, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun;

1- 24.7.2003 günlü, 4956 sayılı Kanun’un 15. maddesiyle değiştirilen 25. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…talep tarihinden itibaren başlatılır.” ibaresinin,

2- 4956 sayılı Kanun’un 47. maddesiyle eklenen Geçici 18. maddesinin,

Anayasa’nın Başlangıç hükümleri ile 2., 10., 60. ve 138. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.

I- OLAY

Davanın açıldığı 7.5.2007 tarihine kadar Bağ-Kur’a hiçbir şekilde kayıt ve tescili yapılmamış olan davacının, kasaplık mesleği sebebiyle vergi mükellefiyetinin başladığı 1.7.1978 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigorta kaydının tespitinin yapılarak, bu tarihten itibaren Bağ-Kur sigortalısı sayılmasına karar verilmesi istemiyle açtığı davada, itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasını ciddi bulan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.

II- İTİRAZIN GEREKÇESİ

Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:

“MADDİ OLAY VE UYGULANACAK YASA HÜKMÜ KONUSU:

Anayasanın 152/1. maddesinde “bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, anayasa mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır” hükmüne yer verilmektedir.

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Sürgü kasabasında ikamet etmekte olup, kasaplık yaptığını, müvekkilinin kasaplık mesleği nedeni ile 01/07/1978 tarihinden 30/12/1978 tarihine kadar ve 06/07/1981 tarihinden 31/03/1989 tarihine kadarki dönemler içerisinde Doğanşehir vergi dairesinin 4732 vergi hesap numaralı vergi mükellefi olduğunu, müvekkilinin Sürgü esnaf ve sanatkarlar odasına 08/03/1983 tarihinde üye olduğunu ve üye numarasının 114 olduğunu halen üyeliğinin faal olarak devam ettiğini, aynı zamanda müvekkilinin Malatya Esnaf ve Sanatkarlar siciline 01/11/1984 tarihinde kayıt yaptırmış olup bu kaydını 12/05/2006 tarihinde sildirdiğini, müvekkilinin Malatya Esnaf ve Sanatkarlar sicil numarasının 5016 olduğunu, Yüksek Yargıtayın uygulamaları ve 1479 sayılı Bağ-kur kanununun 24. maddesine baktığımızda Bağ-kur sigortalılığı unsurlarının oluşması için vergi mükellefiyetini gerektiren faaliyette bulunulmasının yeterli olacağı yönünde olduğunu, müvekkilinin bütün yükümlülüklerinin yerine getirmesine rağmen Bağ-kur kaydının yapılmamasının hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkili Abuzer Eğilmez’in yapmış olduğu kasaplık mesleği sebebi ile vergi mükellefiyetinin başlamış olduğu 01/07/1978 tarihinden itibaren bağ-kur sigorta kaydının tespitinin yapılarak bu tarihten itibaren bağ-kur sigortalısı sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yasal süre içerisinde kuruma kayıt ve tescilini yaptırmadığını, 4956 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18.maddesi uyarınca davacının 04/10/2000 tarihinden önce kayıt ve tescilinin yapılmasının mümkün olmadığını, davacının gelir vergisi mükellefi yada gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkarlar sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun kayıtlı olması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

-Bağ-Kura yazılan müzekkere cevabında;davacının sigortalılık tescil kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.

-Malatya ili,Doğanşehir Mal Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabında; davacının kasap olarak 01.07.1978-30.12.1978 ve 06.07.1981-31.03.1989 tarihleri arasında vergi kaydı olduğu bildirilmiştir.

-Sürgü Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığının kayıtlarına göre; davacının 114 üye no’su ile 08.03.1983-11.05.2006 tarihleri arasında üyelik kayıtlarının bulunduğu bildirilmiştir.

-Davacının bildirmiş olduğu tanıklar Doğanşehir Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile dinlenmiştir.

-Tüm deliller toplandıktan sonra dava dosyası Ankara Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilerek Bağ-Kur mevzuatı konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.

Davacı vekili bu aşamada Anayasaya aykırılık iddiasında bulunmuştur.

Bakılan ihtilafta davacının Anayasaya aykırılık iddiası yerinde görülmüş; 4956 sayılı Yasanın 15. maddesi ile değişik 1479 sayılı Yasanın 25. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinde yer alan -TALEP TARİHİNDEN İTİBAREN BAŞLATILIR- ibaresi ile 4956 Sayılı Yasanın 47. maddesi ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddesinin tamamının Anayasanın başlangıç hükümleri ile 2, 10, 60 ve 138. maddelerinin amir hükümlerine aykırı düştüğü düşüncesiyle Anayasa Mahkemesine müracaat edilmesi gerekmiştir.

-5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4/1-b bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olmakla beraber geçiş hükümlerini içeren aynı Kanunun 7. maddesi gereğince mülga 1479 sayılı kanunun 25. ve 47.maddelerinin uygulanması gerektiğinden söz konusu mevzuat hükümleri gereği inceleme yapılmıştır.

-Dava konusu ihtilafın geçtiği tarihte yürürlükte bulunan 1479 sayılı yasanın sigortalama ve tescile ilişkin hükümleri;

3165 sayılı kanunun (04/10/2000 tarihine kadar) 6. maddesi ile 1479 sayılı kanunun 24. maddesi değiştirilerek sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan;

a) Esnaf ve sanatkarlar , tüccar, sanayici ve borsa , ajans ve acenteleri, mimar ve mühendisler, sigorta prodüktörleri ve eksperleri, eczacılar, tabipler, veterinerler, gümrük komisyoncuları gibi ticari veya serbest kazancı dolayısı ile gerçek veya götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı bulunanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar....

619 sayılı K.H.K. (08/08/2000 tarihine kadar) 619 sayılı K.H.K. Nın 13.maddesi ile 1479 sayılı kanunun 24. maddesi değiştirilerek sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan esnaf ve sanatkarlar ile diğer bağımsız çalışanlardan ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısı ile gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar ile gelir vergisinden muaf olanlardan esnaf ve sanatkarlar siciline veya kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar... Bu kanuna göre sigortalı sayılırlar.

04/10/2000 tarihinde yürürlüğe giren ve 26/10/2000 tarihinde Anayasa Mahkemesince iptal edilen ve 08/08/2001 tarihine kadar yürürlükte kalan 619 sayılı K.H.K. Nın geçici 1. maddesi; “1479 sayılı kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde, bu kanun hükmünde kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri bu kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olmak kaydıyla, 20/04/1982 tarihinden bu kanun hükmünde kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar vergi dairelerine kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştıklarını belgeleyen sigortalıların, vergiye kayıtlı bulundukları süreler, bu süreye ilişkin primleri, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağı prim tutarı üzerinden ödemek kaydı ile sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.”

Dava konusu ihtilafın geçtiği tarihte yürürlükte bulunan 1479 sayılı yasanın (4956 sayılı yasanın 47. maddesi ile eklenen) geçici 18. maddesi; “Bu kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04/10/2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04/10/2000 tarihinden itibaren başlar. Ancak, bu kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanları sigortalılıkları, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20/04/1982-04/10/2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak 49. ve ek 15. Maddelere göre hesaplanacak prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağının yürürlükte olan prim tutarı üzerinden ödemek kaydı ile bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.”

Dava konusu ihtilafın geçtiği tarihte yürürlükte bulunan 1479 sayılı yasanın (5458 sayılı yasanın 14. Maddesi ile eklenen) geçici 27.maddesi; “Bu kanun ve 2926 sayılı kanuna göre kayıt ve tescilleri yapılmış olan sigortalılar 31/12/2006 tarihine kadar sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin tespitine ilişkin her türlü bilgi ve belgeleri kuruma ibraz etmek zorundadırlar. 31/12/2006 tarihinden sonra bilgi ve belge ibraz edenlerin hizmet süreleri saklı kalmak kaydı ile, ibraz ettikleri bilgi ve belgeler basamak tespiti ve geriye dönük prim hesabında dikkate alınmaz. Anılan tarihe kadar söz konusu bilgi ve belgeleri kuruma ibraz etmeyen sigortalıların kurumda mevcut bilgi ve belgelere göre basamak tespiti yapılır ve geriye dönük prim borçları hesaplanır.”

01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın geçici 8. maddesinin 2.bendi;

“Ancak, bu kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalıkları başlatılanların, bu kanunun yürürlük tarihi ile 04/10/2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydı ile, sigortalının bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunması halinde, vergi mükellefiyet sürelerinin tamamı için 80. maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre talep tarihindeki prime esas kazancının %32 si üzerinden borçlanma tutarı hesaplanır ve sigortalıya tebliğ edilir. Sigortalının kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalıya tebliğ edilen borç tutarının bu süre içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve ödenen tutar bu Kanunun 89. maddesine göre iade edilir.” Hükümleri amirdir.

Bu husustaki yargısal Uygulama ise;

“... 4956 sayılı yasa ile eklenen geçici 18. maddede ise <yasaya göre sigortalılık niteliği taşıdığı halde 04/10/2000 tarihine kadar kayıt ve tescil yaptırmamış olanların> sigortalılıklarının 04/10/2000 tarihinden itibaren başlayacağının belirtilmesi karşısında davacı, maddenin birinci cümlesindeki koşulları taşıması nedeni ile 04/10/2000 tarihi itibari ile tescil edilmiştir. Bu tarihten önce tescili bulunmadığından hakkında maddenin ikinci cümlesinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Anılan maddenin ilk cümlesindeki koşullar dikkate alınmaksızın devamında yer alan <ancak bu kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların> sigortalıklarının değerlendirileceğine ilişkin hüküm bu olayda uygulanmaz. Daha önce kayıt ve tescili bulunmadığından 04/10/2000 tarihi itibari ile sigortalılığı başlatılan sigortalının bu defa da maddenin ikinci cümlesi gereğince önceki sürelere de hak kazanması gibi bir sonuç 1479 sayılı Yasaya 4956 sayılı Kanunun 47. maddesi ile eklenen geçici 18. maddesi bütün olarak ele alındığında aykırılık teşkil eder. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/11/2006 gün, 2006/21-703-728 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır...”

“...02/08/2003 tarihi itibari ile yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasanın 46. maddesi ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. madde hükmü ile de ; 619 sayılı yasanın hükmünde kararnamenin geçici 1. maddesi hükmüne benzer bir düzenlemeyle; sigortalılık niteliğini taşıdıkları durumda 04/10/2000 gününe kadar kayıt ve tescilini yaptırmayanlara, 20/04/1982 ile 04/10/2000 tarihleri arasında vergi kayıtlarına dayalı çalışma sürelerini belirli koşullara borçlanma imkanı tanınmıştır. Bu yönde; borçlanma hakkı; 04/10/2000 gününden sonra zorunlu sigortalı olarak bağ-kura tescil edilmiş olduklarından daha önce vergi kaydı bulunanlara tanındığı gibi, bu hak; sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başlaması için ön görülen tarihlerden itibaren, yasada belirtilen ve hak düşürücü süre niteliğindeki süreler dahilinde kullanılmalıdır...”

İLGİLİ KANUN MADDELERİ:

1- 1479 sayılı yasanın (4956 sayılı yasanın 47. maddesi ile eklenen) geçici 18.maddesi; “Bu kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdığı halde 04/10/2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04/10/2000 tarihinden itibaren başlar. Ancak, bu kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanları sigortalılıkları, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma YAZILI OLARAK BAŞVURMALARI ve 20/04/1982-04/10/2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak 49. ve ek 15. Maddelere göre hesaplanacak prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağının yürürlükte olan prim tutarı üzerinden ödemek kaydı ile bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.”

2- Madde 25- (Değişik: 24/7/2003-4956 sayılı yasanın 15. maddesi ile eklenen)

Bu Kanunun 24 üncü maddesine göre sigortalı sayılanlardan gelir vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları, mükellefiyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanların sigortalılıkları ise Esnaf ve Sanatkar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmak şartıyla TALEP TARİHİNDEN İTİBAREN BAŞLATILIR.

Bu suretle sigortalı olanların hak ve yükümlülükleri sigortalı sayıldıkları tarihte başlar.

ANAYASAYA AYKIRILIK NEDENLERİ VE İLGİLİ ANAYASA MADDELERİ:

1- ANAYASANIN 2. MADDESİ YÖNÜNDEN: Anayasanın 2. maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne yer verilmektedir. Hukuk devleti, insan haklarına saygılı ve bu hakları koruyucu adaletli bir hukuk düzeni kuran ve bunu sürdürmekte kendini yükümlü sayan, bütün işlem ve eylemleri yargı denetimine bağlı olan devlettir. Hukuk devleti ilkesi, devletin tüm organlarının üstünde hukukun mutlak egemenliğinin bulunmasını, yasa koyucunun da her zaman Anayasa ve hukukun üstün kuralları ile kendisini bağlı saymasını gerektirir. Bu bağlamda yasa koyucunun yasal düzenlemeler yaparken ki takdiri, sınırsız ve keyfi olmayıp, hukuk devleti ilkeleri ile sınırlıdır.

Hukuk devletinin unsurları doktrinde belirlenmiş olup, bunlardan konu ile ilgili olan bir tanesi “hukuki güvenlik” ilkesidir. Hukuki güvenlik, devlet faaliyetlerinin önceden tahmin edilebilir, öngörülebilir olmasını gerektirir. Bu sebeple devlet faaliyetleri önceden hukuk kuralları ile düzenlenmeli ve mümkün olduğunca “hukuki istikrar” sağlanmalıdır.

Bu ilkenin bir anlam kazanabilmesi için, o ülkede egemen olan hukukun yönetilenlere, devlete karşı da hukuk güvenliği sağlaması boyutunun da gerçekleşmesi gerektiği tartışmasızdır. Böylelikle devlet, toplum yaşamını düzenlerken ortaya koyduğu, kişilerde tam bir güven duygusu yaratacak, onlara hukuk kurallarının tam anlamı ile geçerli olduğu ve toplumun bütün unsurları ile birlikte uyum içinde yürüdüğünü gösteren bir güven ortamı tesis edecektir. (Danıştay 11. dairesinin 12/06/1195 gün ve E:1995/1838, K:1995/1861)

Davacı 29/08/1973 tarihinde başladığı çalışma hayatının 25.yılını doldurarak yaşlılık aylığı almaya hak kazanmıştır. Bu hak yasalarla korunmuştur. Bu hakkın sonradan çıkarılan yasalarla elinden alınması “kazanılmış haklar” ilkesine aykırıdır.

Davacı aleyhine mahkememizde görülmekte olan 2007/187 esas sayılı davada;

Uygulanacak olan 1479 sayılı kanunun 4956 sayılı kanunun 15. maddesi ile değiştirilen 25. maddesi ve 4956 sayılı yasanın 47. maddesi ile 1479 sayılı Kanuna eklenen geçici 18. madde Anayasa’ya açıkça aykırıdır.

Şöyle ki;

a) Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülen kanun maddeleri ile Hukuk devletinin temel şartlarından birisi olan “Kazanılmış haklara saygı” kaidesi ihlal edilmiştir. Zira hukuk devletinin temel şartlarından birisi bireylerin hukuken kazanılmış sonradan vaaz edilen kanun hükümleri ile ortadan kaldırılmak Anayasanın bu yöndeki hükümlerinin ihlali anlamına gelmektedir. Kanun koyucunun kazanılmış hakları zedeler mahiyette kanun çıkarmasının Anayasa’ya aykırılık teşkil edeceği Anayasa Mahkemesinin bir çok kararında da zikredilmiştir.

b) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun E.19921/2-283, K.1991/403 sayılı ve 03/07/1991 tarihli kararında da belirtildiği üzere “……Yasada öncesine etkili olabilme hükmü olsa bile kazanılmış haklara dokunulamaz. Zira yasaların öncesine etkileyebilme koşulu usulü bir kuraldır. Usulü kurallar ise kazanılmış hakları zedelememe koşulu ile öncesine etkili olabilirler. Anayasanın 2. maddesi uyarınca Türkiye cumhuriyeti sosyal bir devlettir…. Yasa koyucunun kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte bir yasa ve diğer düzenleyici bir kural koyması hukuk devleti ilkesine ve bunun sonucu olarak Anayasaya aykırı bir düzenleme ve davranış olacaktır.” Aynı minval üzere bir çok Yargıtay kararı ve Anayasa mahkemesi kararı bulunmaktadır.

c) Somut olay açısından bakıldığında davacının 01/07/1978 tarihi itibari ile vergi kaydının bulunduğu görülecektir. Sürgü Esnaf ve Sanatkarlar odası kaydının ise 1983 tarihinde yapıldığı ve halen devam etmekte olduğu anlaşılacaktır. Yine esnaf sicil memurluğundaki kaydının 1984-2006 yılları arasında kesintisiz devam ettiği açıktır. Tüm bu bilgilere ve verilen tarihlere göre davacının vergi kaydının başladığı tarihten bağ-kura kurum tarafından resen ve zorunlu olarak tescil edilmesi gerektiği o dönemdeki yürürlükteki mevzuat gereğidir. Davacının bu hakkı kazanılmış bir haktır. Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Davalı kurumun yeni yasal düzenlemeleri ileri sürerek davacının tescilinin 04/10/2000 tarihinden itibaren başlayacağını ileri sürmesi hukuk devleti İlkesi karşısında hukuki himaye görememelidir. Zira 01/07/1970 tarihi itibari ile davacının tescilinin yapılması mükellefiyeti ve zorunluluğu davalı kuruma aittir. O dönem itibari ile yasal düzenlemeler bu minvaldedir. Bu durum da hukuken kazanılmış bir haktır.

2- ANAYASANIN 10. MADDESİ YÖNÜNDEN:

“Herkes kanun önünde eşittir”

Ayrıca Anayasanın 60. maddesinde de “HERKES SOSYAL GÜVENLİK HAKKINA SAHİPTİR” hükmü ile eşitlik ilkesi birlikte değerlendirildiğinde;herkes sosyal güvenlik hakkına eşit şekilde sahip olmalıdır.

Kişilerin yürürlükteki mevzuat hükümlerine güvenerek eylem ve işlemlerini yürütmesi hayatın olağan akışına ve hukukun genel kurallarına uygundur. Daha sonra yasalarda meydana gelen değişiklikler aynı konumda ;fakat farklı haklara sahip olan sigortalılar ortaya çıkarmaktadır.Bir kısım sigortalıları vergi ve oda kaydını RESEN dikkate alarak 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı yaparken,diğer bir kısım sigortalılara talepte bulunma yükümlülüğü yüklemek Anayasanın EŞİTLİK ilkesine aykırılık teşkil eder.

3- ANAYASANIN 60. MADDESİ YÖNÜNDEN:

“Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir”

Davacının kasaplığı dolayısı ile 01.07.1978-30.12.1978, 06.07.1981-31.03.1989 tarihleri arasında Doğanşehir Vergi Dairesinde vergi mükellefidir.

Sürgü Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığının kayıtlarına göre;davacının 114 üye no’su ile 08.03.1983-11.05.2006 tarihleri arasında üyelik kayıtları mevcuttur.

Davacının vergi kaydının ve oda kaydının bulunduğu tarihte yürürlükte olan yasa 1479 sayılı yasanın 24. maddesini değiştiren 3165 sayılı Yasadır. Bu yasa hükmüne göre;

3165 sayılı kanunun (04/10/2000 tarihine kadar) 6. maddesi ile 1479 sayılı Kanunun 24. maddesi değiştirilerek sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan:

a) Esnaf ve sanatkarlar , tüccar, sanayici ve borsa , ajans ve acenteleri, mimar ve mühendisler, sigorta prodüktörleri ve eksperleri, eczacılar, tabipler, veterinerler, gümrük komisyoncuları gibi ticari veya serbest kazancı dolayısı ile gerçek veya götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı bulunanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar....

Bu yasa hükmüne göre davacı hem vergi kaydı, hemde oda kaydı ile Bağ-Kur sigortalısı olma hakkına haizdir.

Tüm bu bilgilere ve verilen tarihlere göre davacının vergi kaydının başladığı tarihten bağ-kura kurum tarafından resen ve zorunlu olarak tescil edilmesi gerektiği o dönemdeki yürürlükteki mevzuat gereğidir.

Kaldı ki somut davaya uygulanacak olan ve Anayasa ya aykırılığı ileri sürdüğümüz kanun maddeleri Anayasa ile güvence altına alınan “Sosyal güvenlik hakkının” ortadan kaldırılması manasına da gelmektedir. Sosyal Güvenlik hakkını da ölçüsüzce sınırlandırdığı ve özünden zedelediği için,söz konusu kanunun hükümleri Anayasanın hukuk devleti ile ilgili maddelerine aykırı olduğu gibi, Anayasanın 60. maddesine de aykırılık teşkil etmektedir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;

Anayasanın 152/1. maddesi uyarınca,

a) 4956 Sayılı Yasanın 15. maddesi ile değişik 1479 sayılı Yasanın 25. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinde yer alan -TALEP TARİHİNDEN İTİBAREN BAŞLATILIR- ibaresi ile

b) 4956 sayılı Yasanın 47. maddesi ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddesinin tamamının Anayasanın başlangıç hükümleri ile 2, 10, 60 ve 138. maddelerinin amir hükümlerine aykırı düştüğü,

İddiası ve bu hükümlerin iptali istemiyle re’sen Anayasa Mahkemesine gidilmesine,dava dosyasının tüm belgeleri ile onaylı suretinin dosya oluşturularak anayasa mahkemesine sunulmasına, iş bu karar aslı ile dosya suretinin Yüksek Mahkemeye tebliğinden itibaren 5 ay beklenilmesine, 5 ay içinde netice gelmezse mevcut mevzuata göre davanın görüm ve çözümüne devam edilmesine, 24/11/2010 tarihinde karar verildi.”

III- YASA METİNLERİ

A- İtiraz Konusu Yasa Kuralları

2.9.1971 günlü, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun itiraz konusu ibareyi de içeren 25. maddesi ile itiraz konusu Geçici 18. Maddesi şöyledir:

Sigortalılığın başlangıç ve bitiş tarihi

Madde 25- (Değişik: 24/7/2003-4956/15 md.) Bu Kanunun 24 üncü maddesine göre sigortalı sayılanlardan gelir vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları, mükellefiyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanların sigortalılıkları ise Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmak şartıyla talep tarihinden itibaren başlatılır.

Bu suretle sigortalı olanların hak ve yükümlülükleri sigortalı sayıldıkları tarihte başlar.

Bu Kanuna tâbi sigortalılık;

a) Gelir vergisi mükellefi olanların, mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri,

b) Gelir vergisinden muaf olanların, Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarındaki üye kayıtlarının silindiği,

c) Şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği,

Tarihten itibaren,

d) Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına tâbi olarak çalışmaya başlayanların, emekli keseneği kesilmeye başladığı,

e) İflâsına karar verilmiş olan tasfiye halindeki özel işletmeler ile şirket ortaklarının, özel işletmenin veya şirketin mahkemece tasfiyesine karar verildiği, iflâsına karar verilmiş olan veya tasfiye halindeki özel işletmeler ile şirket ortaklarından hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı,

f) 2108 sayılı Kanuna göre 1479 sayılı Kanun kapsamına giren köy ve mahalle muhtarlarından; kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasından dolayı gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar hariç, aynı zamanda hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı,

g) Gelir vergisinden muaf olan, ancak Esnaf ve Sanatkârlar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarındaki kayıtlara istinaden Bağ-Kur sigortalısı olanlardan bu sigortalılıklarının devamı sırasında, hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı,

Tarihten bir gün önce,

Sona erer.

Sigortalılığı sona erenler sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren üç ay içinde Kuruma başvurarak kayıtlarını sildirmek zorundadırlar.”

Geçici Madde 18- (Ek: 24/7/2003-4956/47 md.) Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 4.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 4.10.2000 tarihinden itibaren başlar. Ancak, bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıkları, bu Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.4.1982-4.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen sürelere ilişkin olarak 49 uncu ve ek 15 inci maddelere göre hesaplanacak prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağının yürürlükte olan prim tutarı üzerinden ödemek kaydıyla bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.”

B- Dayanılan Anayasa Kuralları

Başvuru kararında, Anayasa’nın Başlangıç hükümleri ile 2., 10., 60. ve 138. maddelerine dayanılmıştır.

IV- İLK İNCELEME

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi gereğince, Haşim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Serdar ÖZGÜLDÜR, Serruh KALELİ, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Alparslan ALTAN, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN’ın katılmalarıyla 3.2.2011 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında öncelikle davada uygulanacak kural sorunu görüşülmüştür.

Anayasa’nın 152. ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 28. maddesine göre, mahkemeler, bakmakta oldukları davalarda uygulayacakları kanun ya da kanun hükmünde kararname kurallarını Anayasa’ya aykırı görürler veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık savının ciddi olduğu kanısına varırlarsa, o hükmün iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya yetkilidirler. Ancak, bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralların da o davada uygulanacak olması gerekmektedir. Uygulanacak yasa kuralları, davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.

Başvuran Mahkeme’nin bakmakta olduğu dava, davanın açıldığı tarihe kadar Bağ-Kur’a hiçbir şekilde kayıt ve tescili yapılmamış olan şahsın, yapmış olduğu kasaplık mesleği sebebiyle vergi mükellefiyetinin başladığı tarihten itibaren Bağ-Kur sigorta kaydının tespitinin yapılarak, bu tarihten itibaren Bağ-Kur sigortalısı sayılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.

1479 sayılı Yasanın 25. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…gelir vergisinden muaf olanların sigortalılıkları ise Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmak şartıyla talep tarihinden itibaren başlatılır.” şeklindeki düzenlemede yer alan itiraz konusu “talep tarihinden itibaren başlatılır” ibaresi, gelir vergisinden muaf olan kişilerin durumunu ilgilendirmektedir. Başvuran Mahkeme’nin bakmakta olduğu davada, davacı şahsın kasaplık mesleğini icra etmeye başladığı tarihte vergi mükellefi olarak kaydedilmiş olduğu anlaşıldığından, iptali istenilen “talep tarihinden itibaren başlatılır” ibaresi bakılmakta olan davada uygulanacak kural değildir.

Bu nedenle;

A- 7.5.2010 günlü, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmadan, Mahkeme’nin çalışıp çalışamayacağına ilişkin ön meselenin incelenmesi sonucunda; Mahkeme’nin çalışmasına bir engel bulunmadığına, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Zehra Ayla PERKTAŞ ile Celal Mümtaz AKINCI’nın, gerekçesi 2010/68 esas sayılı dosyada belirtilen karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,

B- 1- 2.9.1971 günlü, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun, 24.7.2003 günlü, 4956 sayılı Kanun’un 15. maddesiyle değiştirilen 25. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “… talep tarihinden itibaren başlatılır” ibaresinin, itiraz başvurusunda bulunan Mahkeme’nin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu ibareye ilişkin başvurunun Mahkeme’nin yetkisizliği nedeniyle reddine, OYBİRLİĞİYLE,

2- Dosyada eksiklik bulunmadığından, 2.9.1971 günlü, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’na 24.7.2003 günlü, 4956 sayılı Kanun’un 47. maddesiyle eklenen Geçici 18. Maddenin esasının incelenmesine, OYBİRLİĞİYLE,

karar verilmiştir.

V- ESASIN İNCELENMESİ

Başvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Selim ERDEM tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

A- Anlam ve Kapsam

1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun 24. maddesinde Bağ-Kur Kanunu kapsamında sigortalı sayılmanın koşulları düzenlenmiştir. Buna göre, sigortalı sayılmanın temel koşulu kişinin kendi ad ve hesabına bağımsız çalışmasının olmasıdır. Bu koşul, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren varlığını sürdürmüştür. Bunun yanında sigortalı sayılmanın diğer bir kısım koşulları ve sigortalılığa karine oluşturan olgular zaman içerisinde farklı şekillerde düzenlenmiştir. Bir dönem bağımsız çalışma koşulunun gerçekleşmesi durumunda sigortalılığın oluşacağı kabul edilirken, diğer bir dönem bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesinin yanında sigortalılığın oluşumu için ayrıca kanunla kurulan meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu da aranmış, diğer bir dönem ise bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğü yeterli görülmüş, vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda sigortalı sayılacakları kabul edilmiştir.

Bağ-Kur Kanunu’nun 25. maddesinin ilk iki fıkrasında Bağ-Kur sigortalılığının başlangıcı ile sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin başlangıcı konuları düzenlenmiştir. Söz konusu bu fıkralarda, “Bu Kanunun 24 üncü maddesine göre sigortalı sayılanlardan gelir vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları, mükellefiyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanların sigortalılıkları ise Esnaf ve Sanatkârlar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmak şartıyla talep tarihinden itibaren başlatılır. Bu suretle sigortalı olanların hak ve yükümlülükleri sigortalı sayıldıkları tarihte başlar.” denilmektedir.

1479 sayılı Kanun’da, vergi mükellefiyetinin başlangıç tarihini aynı zamanda Bağ-Kur sigortalılığının sağladığı haklar ve getirdiği yükümlülüklerin de başlangıç tarihi olarak düzenlenmiştir. Bağ-Kur Kanunu’nun 25. maddesi, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başlangıç tarihi bakımından genel düzenleme niteliğindedir. 1479 sayılı Kanun’un itiraz konusu Geçici 18. maddesinde ise konuyla ilgili özel bir düzenleme yapılmıştır. Geçici 18. maddede, Bağ-Kur Kanunu’na göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde, 4.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 4.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı kurala bağlanmıştır. Bu düzenlemenin kapsamına girenlerin sigortalılık hak ve yükümlülükleri 4.10.2000 tarihinden itibaren başlatılmıştır.

Bağ-Kur Kanunu’nun 26. maddesinde de zorunlu sigortalı sayılanlara sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak mükellefiyeti getirilmiştir. Ayrıca, Kanunda, kayıt ve tescil işlemlerini yasal süresi içinde yerine getirmeyen sigortalılar hakkında bir takım yaptırımlara yer verilmiştir.

İtiraza konu Geçici 18. maddede ayrıca, 1479 sayılı Kanun’a göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanlara 20.4.1982-4.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek koşuluyla bu sürelere yönelik borçlanma imkanı getirilmiş ve bu borçlanma imkanının kullanılmasında Kanunun yürürlüğe girişinden itibaren Kuruma yazılı olarak yapılması öngörülen başvurular için altı aylık başvuru süresi ve hesaplanacak prim tutarlarının ödenmesi için de tebliğ tarihinden itibaren bir yıllık ödeme süresi öngörülmüştür.

B- Anayasa’ya Aykırılık Sorunu

Başvuru kararında, 1479 sayılı Kanun’a göre vergi kaydı bulunduğu halde sigortalılık kayıt ve tescilini yaptırmayanların Bağ-Kur tarafından re’sen ve zorunlu olarak tescil edilmesi gerektiği, 4956 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 18. maddeye göre zorunlu sigortalılık niteliği taşıdığı halde 4.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların her türlü hak ve mükellefiyetlerinin 4.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı ve bunun ise kazanılmış haklara saygı ilkesini ihlal ettiği, bu nedenlerle kuralın hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu; kanunlarda meydana gelen değişikliklerin aynı konumda fakat farklı haklara sahip sigortalıların ortaya çıkmasına sebep olduğu, bir kısım sigortalılar vergi ve oda kayıtları re’sen dikkate alınarak zorunlu sigortalı yapılırken bir kısım sigortalılara talepte bulunma mükellefiyetinin yüklendiği, bunun ise eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu; Anayasa’nın 60. maddesi gereğince herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu, itiraz konusu kuralın Anayasa ile güvence altına alınan sosyal güvenlik hakkının ortadan kaldırılması anlamına da geldiği, bu hakkı ölçüsüzce sınırlandırdığı ve özünden zedelediği belirtilerek kuralın, Anayasa’nın Başlangıç hükümleri ile 2., 10., 60. ve 138. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk devleti ilkesinin önkoşullarından biri olan hukuk güvenliği ile kişilerin hukuki güvenliğinin sağlanması amaçlanmaktadır.

Kazanılmış hakka saygı ilkesi, hukukun genel ilkelerinden birisi olup hukuk güvenliği ilkesinin bir sonucudur. Kazanılmış bir haktan söz edilebilmesi için bu hakkın, yeni yasadan önce yürürlükte olan kurallara göre bütün sonuçlarıyla fiilen elde edilmiş olması gerekir. Kanunlarda yapılan değişiklikler kazanılmış hakları etkilemediği ve hukuk güvenliğini zedelemediği sürece bu değişikliklerin hukuk devleti ilkesine aykırı oldukları ileri sürülemez.

1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun itiraz konusu Geçici 18. maddesi, Bağ-Kur sigortalılarının kazanılmış haklarını ihlal etmemiş, aksine belirtilen tarihe kadar Bağ-Kur’a kaydını yaptırmayan ve sosyal güvenlik sistemi dışında kalan kimselerin, vergi kaydı, meslek kuruluşu kaydı vb. belgelere dayalı olarak Kuruma kayıt ve tescil edilmelerine imkan tanımış ve zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanlara 20.4.1982-4.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve gösterilen süreler içinde başvurmak ve primlerini ödemek şartıyla geçmişe dönük borçlanma imkanı da getirmiştir. Hukuk devletinde, belli bir hakkın kullanılabilmesi için belli sürelerin öngörülmesi kazanılmış hakların ihlali olarak değerlendirilemez.

Anayasa’nın 10. maddesinde yer verilen eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.

İtiraz konusu kuralla, kişilerin geçmiş çalışmaları tamamen yok sayılmayıp, kendisinin ya da Kurumun ihmali veya kusuru nedeniyle Bağ-Kur kapsamında sosyal güvenlik sistemine dahil edilmemiş kişilerin Kuruma kayıt ve tescil edilmelerine imkan tanındığı ve bunların belirtilen süreler içinde başvurmaları ve primlerini ödemeleri şartıyla geçmiş çalışmalarının da sigortalılık süresine eklenmesi öngörüldüğü için itiraz konusu kuralla Bağ-Kur sigortalıları arasında eşitsizliğe yol açıldığı yönündeki iddia isabetli görülmemiştir. Kaldı ki, yasal yükümlülüklerini yerine getiren sigortalılarla bunları yerine getirmeyenler aynı durumda olmadığından bunlar arasında eşitlik karşılaştırması yapılamaz.

Anayasa’nın 60. maddesinde, herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu ve Devletin bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı ve teşkilatı kuracağı ifade edilmiştir.

Kural, Bağ-Kur sigortalılarına geçmişe dönük borçlanma imkanı getirmiş, ancak geçmiş hizmetlerin sigortalılık süresi olarak sayılması için başvuruda bulunulmasını ve bu sürelere isabet eden primlerin ödenmesini belli sürelere bağlamıştır. Böylece Bağ-Kur sigortalıların geçmiş çalışmaları tümüyle yok sayılmamıştır. İtiraza konu kuralda geçmiş sürelerin borçlanılması ve bu sürelere ait primlerin ödenmesi için belli hak düşürücü süreler öngörülmesi nedeniyle sosyal güvenlik hakkının sınırlandırıldığı yönündeki iddialar da isabetli görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle dava konusu kural, Anayasa’nın 2., 10. ve 60. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

Serruh KALELİ, Engin YILDIRIM ve Celal Mümtaz AKINCI bu görüşe katılmamışlardır.

Kuralın, Anayasa’nın Başlangıç hükümleri ve 138. maddesi ile ilgisi görülmemiştir.

VI- SONUÇ

2.9.1971 günlü, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun, 24.7.2003 günlü, 4956 sayılı Kanun’un 47. maddesiyle eklenen Geçici 18. maddesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Serruh KALELİ, Engin YILDIRIM ile Celal Mümtaz AKINCI’nın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 22.3.2012 gününde karar verildi.

 

 

 





















































Başkanvekili


Serruh KALELİ



Başkanvekili


Alparslan ALTAN



Üye


Fulya KANTARCIOĞLU


   

Üye


Mehmet ERTEN



Üye


Serdar ÖZGÜLDÜR



Üye


Osman Alifeyyaz PAKSÜT


   

Üye


Recep KÖMÜRCÜ



Üye


Burhan ÜSTÜN



Üye


Engin YILDIRIM


   

Üye


Nuri NECİPOĞLU



Üye


Hicabi DURSUN


  

Üye


Celal Mümtaz AKINCI



Üye


Erdal TERCAN


    


 


 

KARŞIOY YAZISI


İtiraz konusu olan hüküm, 1479 sayılı Kanun’un 25. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, “...talep tarihinden itibaren başlatılır”, ibaresini içermektedir. Davacı, vergi mükellefiyetinin başladığı 1.7.1978 tarihinin sigortalılığının da başlangıç tarihi olarak tespitini ve bu tarihten itibaren Bağ-Kur sigortalısı sayılmasına karar verilmesini talep etmektedir. Davacının 8.3.1983 tarihinden başlayan meslek kuruluşu kaydı da bulunmaktadır. 1479 sayılı Kanun’un 25. maddesine göre sigortalılığın başlangıç tarihinin, vergi mükellefiyetinin başladığı tarih olduğundan hareketle, ki taraflar arasında bu konuda bir anlaşmazlık da bulunmamaktadır, davacının 1.7.1978 tarihi itibariyle Bağ-Kur-sigortalısı olması ve sigortalılık ve hak ve yükümlülüklerinin de bu tarihten itibaren başlaması gerekmektedir. Gerek davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan kurallara göre, gerekse uyuşmazlık konusu dönem için geçerli olan yasa kurallarına göre, davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması için gerekli koşullar mevcuttur. Burada sorun davacının, vergi mükellefiyetinin başladığı tarihten dava tarihine kadar, 479 sayılı Kanun’un 26. maddesi uyarınca kayıt ve tescil yaptırmak için geçici 18. maddede öngörülen 4.10.2000 tarihine kadar Bağ-Kur’a başvurmamış olmaması ve kurumunda re’sen kayıt ve tescil işlemini gerçekleştirmemesidir.

4956 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun’a eklenen geçici 18. maddeye göre zorunlu sigortalılık niteliği taşıdığı halde, 4.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların her türlü hak ve mükellefiyetlerinin bu tarihten itibaren başlaması, davacının, yasalarla güvence altına alınan sigortalı olma hakkının sonradan yapılan düzenlemelerle elinden alınması “kazanılmış haklar” ilkesine aykırıdır. Kazanılmış bir haktan söz edilebilmesi için bu hakkın, yeni yasadan önce yürürlükte olan kurallara göre bütün sonuçlarıyla fiilen elde edilmiş olması gerekir. Davalı kurumun yeni yasal düzenlemeleri ileri sürerek davacının tescilinin 4.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağını ileri sürmesi, ilgilinin bu tarihten önceki çalışmasını yok sayarak, kazanılmış bir hakkı temelinden zedelemektedir.

Kanunlarda yapılan sınıflandırmalar veya farklılaştırmalar, kişilerin ve durumların sahip oldukları özelliklerin tümü veya bazı yönleri bakımından taşıdıkları benzerlik ve farklılıklardan türemektedir. Herhangi bir ayrımcılığa imkân tanımamak için eşitlik ilkesi, yasayla yapılan ayrım, sınıflandırma veya farklılaştırmaların ilgili konunun içeriği bakımından meşrulaştırılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu amaçla kullanılacak haklı neden veya nedenlerin anlaşılabilir, amaçla ilgili, makul ve adil olması gerekir. Haklı nedenlerin var olması kanunun yaptığı ayrımın eşitlik ilkesine aykırı olmadığı sonucunu doğururken, bu nedenlerin bulunmaması yapılan ayrımın veya farklılaştırmanın eşitlik ilkesini ihlal edildiği anlamına gelmektedir. Haklı bir nedeninin yokluğunda yapılan ayrım keyfi olarak nitelendirilebilir.

Anayasa’nın 10. maddesinde ifade bulan eşitlik ilkesi, aynı durumda olanların, haklı bir neden olmadıkça, aynı kurallara bağlı olmaları gerektiğini belirtmektedir. Somut olayda, sosyal güvenlik hakkından yararlanabilmenin neden belli bir talep tarihinden sonra mümkün olduğunun açık, makul, anlaşılabilir haklı nedeni veya nedenleri yoktur. Kanunlarda sonradan meydana gelen değişiklikler aynı konumda; fakat farklı haklara sahip olan sigortalılar ortaya çıkarmaktadır. Bir kısım sigortalılar vergi ve oda kayıtları re’sen dikkate alınarak zorunlu sigortalı yapılırken, diğer bir kısım sigortalılara talepte bulunma mükellefiyetinin yüklenmesi eşitlik ilkesine aykırıdır.

İtiraz konusu kural, kişilerin geçmiş çalışmalarını önemli ölçüde görmezden gelmektedir. 1479 sayılı Kanun’a göre vergi kaydı bulunduğu halde sigortalılık kayıt ve tescilini yaptırmayanların Bağ-Kur tarafından re’sen ve zorunlu olarak tescil edilmesi, sosyal devlet ilkesinin ve sosyal güvenlik hakkının bir gereğidir. Sosyal güvenlik hakkının Anayasal öznesi “herkes”tir ve buradan hareketle sosyal sigortaların ilke olarak ilgilinin fiilen çalışmaya başlamasıyla devreye girdiği kabul edilir. Sigortalı olmak kişi açısından sadece bir hak olmayıp yükümlülük de getirmektedir. Kişi istese de istemese de yasanın öngördüğü koşulların varlığı halinde sigortalı olmak zorundadır. Kişinin iradesi rol oynamaz. Sigortalılığın sağladığı hak ve yükümlülüklerden 1479 sayılı Yasa’nın 26. maddesinde ifadesini bulduğu gibi kaçınılamaz ve vazgeçilemez. Kişiyi belirli risklerin zararlı sonuçlarından korumayı amaçlayan sosyal güvenlik bu risklerin genellikle çalışma olgusuyla birlikte ortaya çıktığı varsayımına dayalıdır. Bunun sonucu olarak, sigortalılık niteliğinin kazanılması, ilgili sosyal sigortalar kurumuna tescil edilme veya başka bir kişi veyahut idari makamın bir amaçla bir işlemi gerçekleştirilmesi koşuluna bağlanmaz. Bu kural 506 sayılı Kanun’un 6. maddesinde, “Çalıştırılanlar, işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı sayılırlar...” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan bu esasların zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının başlangıcı konusunda da aynen geçerli olması gerektiği halde, 1479 sayılı Kanun’da zaman içinde yapılan değişikliklerle belirtilen esaslardan uzaklaşılmış ve sigortalılığın başlangıcı bir anlamda kanunun öngördüğü kurumlara kayıt olma koşuluna bağlanmıştır. Dolayısıyla, burada sosyal sigortaların yukarıda değindiğimiz önemli bir ilkesine aykırı düşülmektedir.

Sosyal hukuk devleti ilkesine aykırı olan bu durum kanunlarda meydana gelen değişikliklerin aynı konumda fakat farklı haklara sahip sigortalıların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Her ne kadar, Kanun’a göre sigortalının kayıt ve tescil işlemlerini kendisinin yaptırması esas olsa da, sigortalının bunu çeşitli nedenlerle yapmamasının, Anayasal temel bir sosyal haktan mahrum kalması sonucunu doğuracak kadar ağır bir bedelinin olmaması gerekir. Sosyal güvenlik hakkını ölçüsüzce sınırlayıp, özünü zedeleyen söz konusu Kanun’un ilgili hükmü, Anayasa’nın 60. maddesini ihlal etmektedir. Anayasa’nın 60. maddesinde, herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu ve devletin bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı ve teşkilatı kuracağı ifade edilmiştir. Bu maddeyi dikkate alırsak, itiraz konusu kuralın Anayasa ile teminat altına alınan sosyal güvenlik hakkını ölçüsüzce sınırladığı görülmektedir.

Bağ-Kur Kanunu’na göre zorunlu sigortalı sayılanlar sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Eğer kişiler bunu yapmazsa Kurumca re’sen kayıt ve tescil işlemi gerçekleştirilmektedir. Bu işlemin Kuruma bazı zorluklar getirdiği bir gerçek olmakla birlikte, anayasal temel bir sosyal hakkın yerine getirilmesinin devletin ana görevlerinden biri olduğunu düşünürsek, bu zorluklar sigortalı sayılmayı önleyici nedenler olarak görülmemelidir. Davacı, eski kanuna göre çalışmaya başlayıp, vergi mükellefi olup, ilgili meslek kuruluşuna kayıtlı olduğunda sigortalılık hakkını kazanmıştır. Bağ-Kur’un bunu re’sen kayıt altına almaması Kurumun kusurudur. Burada kişinin Bağ-Kur’a kaydını yaptırmaması değil, Bağ-Kur’un kişiyi re’sen kaydetmemesi sosyal hukuk devleti ilkesinden hareketle eşitlik ilkesi ve sosyal güvenlik hakkı açısından Anayasal sorunu teşkil etmektedir. Kişinin, kendi ihmali de dahil olmak üzere, çeşitli nedenlerle sosyal güvenlikle ilgili kuruma kaydolmaması, kişinin sosyal güvenlik hakkından mahrum kalması sonucunu doğurmamalıdır. Sosyal hukuk devleti sosyal güvenlik hakkından tüm çalışanların imkânlar ölçüsünde yararlanabilmesi için tedbirler almak durumundadır. Prosedürel bir eksiklik gerekçesiyle, kişinin bu haktan mahrum edilerek, ayrımcılığa tabi tutulması kabul edilemez.

Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kuralın Anayasa’nın 2. maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde 10. ve 60. maddelerine aykırı olduğu düşüncesiyle çoğunluk görüşüne muhalif kalınmıştır.

 

 










Başkanvekili


Serruh KALELİ



Üye


Engin YILDIRIM



Üye


Celal Mümtaz AKINCI



Blog Arşivi

BU HAFTA EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK OKUNANANLAR

Categories

.edevlet.com (1) ‘Gelir Testi’ (1) ‘intibak zammı’ (1) "EŞ DURUMU" (1) "muhasebe" (21) "Pratik Bilgiler "pratik bilgiler (1) (Stopaj (1) 01.01.2012 - 30.06.2012 Asgari Ücret (1) 01.07.2012 - 31.12.2012 Asgari Ücret (1) 12 Eylül mağdurları (2) 15 yıldan az memuriyet (1) 16 Yaşından Büyükler Asgari Ücret (1) 16 yaşını doldurmuş işçiler (1) 18 Yaş GSS (1) 18 Yaş Üstü (1) 2-B arazilerinin satış şartları (1) 2009 askerlik borçlanması hesaplama (1) 2011 enflasyon (1) 2011 kapanış işlemleri (6) 2011 Yılbaşı Milli Piyango (1) 2012 (105) 2012 açılış işlemleri (6) 2012 Amortisman Sınırı (1) 2012 ASGARİ (1) 2012 ASGARİ ÜCRET (2) 2012 Avukatlık Ücret Tarifesi (1) 2012 DAMGA VERGİSİ ORANLARI (1) 2012 defter (1) 2012 Defter tasdi (1) 2012 Defter Tutma Hadleri (1) 2012 DİĞER KAZANÇ (1) 2012 Fatura Düzenleme Sınırları (1) 2012 Geçici Vergi Oranları (1) 2012 Gelir Vergisi (1) 2012 gelir vergisi oranlar (1) 2012 GELİR VERGİSİ ORANLARI (1) 2012 Gelir vergisi tarifesi (2) 2012 Hesap Pusulası (1) 2012 KAPICI MAAŞ HESABI (1) 2012 milli piyango sonuçları (1) 2012 Motorlu Taşıtlar Vergisi (1) 2012 Motorlu Taşıtlar Vergisi Tarifeleri (1) 2012 MTV (1) 2012 Sakatlık indirimi (1) 2012 SGK İDARİ PARA CEZALARI (1) 2012 VERGİDEN MÜSTESNA YEMEK BEDELİ (1) 2012 YEMEK BEDELİ (1) 2012 Yemek İstisnası (1) 2012 Yılbaşı Milli Piyango (1) 2012 YILI (66) 2012 yılı asgari ücret (2) 2012 yılı asgari ücret tutarları (2) 2012 yılı cenaze ödeneği (1) 2012 YILI DEFTER TUTMA (1) 2012 YILI DEFTER TUTMA HADLERİ (3) 2012 yılı emzirme ödeneği (1) 2012 Yılı gelir (1) 2012 Yılı gelir vergisi (1) 2012 Yılı gelir vergisi dilimleri (1) 2012 yılı gelir vergisi oranları (1) 2012 Yılı Sakatlık İndirimi (1) 2012 yılı vergi (1) 2012 yılında uygulanacak yeniden değerleme oranı (1) 2012 Yili Asgari Geçim İndirimi Tablosu (1) 2B Arazi (1) 2B Arazileri (2) 31.10.2011 tarih 292 nolu karar (1) 3600 günle emeklilik (1) 4 ülkede kıdem tazminatı fonu (1) 4/b Sigortalılık Bildirimi (1) 4857 (1) 4857 sayılı (1) 5 lira fazla katılım payı (1) 6111 Sayılı Kanun (1) 65 YAŞ (1) 65 YAŞ AYLIĞI (1) 65 yaş ve özürlü maaşı hangi hallerde kesilir? (2) 657 s.DMK’ya göre istihdam şekilleri (1) 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU (1) 663 sayılı KHK (1) 666 kanun (1) 666 sayılı (1) 8.000 TL üzerindeki ödemeler (1) 975 lira taban (1) Açık Hesaplarınızın Ne Kadarını Tahsil Edebileceğinizi Biliyormusunuz (1) AGİ (2) AGİ NEDİR? (1) aidatlarını ödememekte direnirken (1) AİLE HEKİMLİĞİ (1) Akaryakıt fişi (1) Akşam Metin Taş (1) Alacak ve Borç Notları (1) Alarm İzleme Merkezi Kurma ve İşletme Yeterlik Belgesi (1) Ali TEZEL (1) almanya (1) Almanya'dan yurtdışı borçlanma (1) ALO 170 (1) Amortisman (1) Amortisman Sınırı (1) Analık sürelerinin borçlanılması (1) Ankara bomba (1) ANONİM ŞİRKET (1) Anonim şirketler (1) Anonim şirketler neden ve nasıl hisse senedi bastırmalıdır (1) ANONİM ŞİRKETLERDE MENKUL KIYMETLER (1) APARTMAN GÖREVLİLERİ AGİ (1) ARAÇLARIN Trafikten Silinmesi (1) Aralık 2011 Vergi Takvimi (1) ASBİS (1) ASBİS Nedir (1) ASGARİ GEÇİM (1) ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ (1) ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ 2012 (1) asgari geçim ücreti (1) Asgari Ücret (8) Asgari ücret 701 (1) Asgari Ücret Maliyeti (1) Asgari Ücret ve Yasal Kesintiler (2) Asgari ücret yeni yılda (1) ASKERİ İŞ MÜFETTİŞLİĞİ (1) askerlik (2) askerlik borçlanma formu (1) askerlik borçlanma hesaplama (1) askerlik borçlanma hesaplaması (1) askerlik borçlanma işlemi (1) Askerlik borçlanması (3) ASKERLİK KANUNU (1) atama (2) Avukat (1) Avukatlık (1) AVUKATLIK ASGARİ (1) AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET (1) AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ (1) Avukatlık Ücret (1) Avukatlık Ücret Tarifesi 2012 Belirlendi (1) Aylığa Hak Kazanma Koşulları (1) AYLIK VE YILLIK ENFLASYON (1) baglilik (1) Bağ (1) Bağ-Kur (5) bağ-kur dökümü (1) Bağ-Kur İntibak (1) Bağ-Kur Tevkifatı (1) Bağımsız Denetçi (2) bağımsız denetçiler (1) Bağımsız denetim (2) Bağımsız Denetleme (1) BağKur (4) bağkur dökümü (1) Bağkur hizmet dökümü (1) bağkurlu dökümü (1) Bahçe Tapusu Olanların Tarım SSK’lısı Olup Olamayacaklarının Açıklanması (1) bakanı (1) Bankalar (1) Basit usul (1) Başbakan Tayyip Erdoğan (1) BAYRAM TATİL GÜNLERİNDE İŞ KAZASI (1) BDDK (1) bedelli (2) BEDELLİ ASKERLİK (4) bedelli askerlik işlemleri (1) Bedelli çalışmaları bayramdan sonra (1) Belediyeden kiralanan seyyar sergi yerleri için kira ödemeleri üzerinden tevkifat yapılmayacağı (1) belli para (1) BEŞ PUANLIK (1) beyanname (100) Bilirkişi (1) Bilirkişilerin (1) Bilirkişiye Başvuru (1) binek (1) Binek otomobilin alım ve satımında KDV oranı kaçtır ? (1) Binek otomobilin KDV’sini (37) Bir Kişi İle Kurulabilecek (1) Bireysel Emeklilik (1) Bireysel Emeklilik Sistemine Yapılan Ödemeler (1) BİRLEŞME İŞLEMLERİNE İLİŞKİN ESASLAR TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ: I (1) borçlanma (1) Borçlanma Bedelleri (1) Borçlunun bütün eşyaları haczedilemez (1) Borçlunun haline uygun evi haczedilemez (1) BUGÜNKÜ YAZILAR (5117) bülent deniz (1) C Özel Güvenlik Yöneticisi Kimlik Kartı (1) Cenaze Ödeneği (1) Creditnote (1) Cumhuriyet tarihi rekoru (1) ÇALIŞANLARIN SOSYAL GÜVENLİĞİ (1) çalışma ve sosyal güvenlik (1) Çalışmayan (1) çek (1) çek yasası (1) çevre temizlik vergisi (1) Çeyiz Yardımı (1) Çocuklar sağlık hizmeti (1) daha az prim (1) Damga Vergisi (1) danışman (1) Dar Mükellefiyet (1) debitnote (1) defter (2) Defter Bilgi Girişi (1) defter Kapanış Tasdiği (1) Defter tasdi (1) Defter Tasdikinde Ek Süre (1) defter tutulma (1) Defter ve belgeleri depremde kaybolanlar (1) Değer Artış KazançI (1) Değer Artış Kazançlarının Vergilendirilmesi (1) değerleme oranı (1) Denetçi olabilme (1) Denetçilerin Atanması (1) Denetçinin seçilmesi (1) Denetim raporu (1) Denetimin (1) Deprem bağışları (1) Deprem bağışlarının vergi matrahından (1) Deprem bölgesinde primi 1 gün bile yatana emeklilik (1) Deprem sigortası (1) deprem vergisi (1) Depremzede işçinin ücreti İş-Kur'dan (1) Depremzedelere müjde (1) DERNEKLER (1) DERNEKLER YÖNETMELİ (1) dilekçe (224) DİLEKÇE ÖRNEĞİ (2) DİLEKÇE ÖRNEĞİ Veri Sorgulama (1) DİLEKÇE ÖRNEKLERİ (12) DİLEKÇEYE (1) Dizi (1) DOĞUM BORÇLANMASI (5) Doğum ücretsiz izni ve izinden dönüşte işe başlama hakkı (1) dönem sonu (6) DÖNEM SONU İŞLEMLERİ (7) Dul aylığı (1) DUYURULAR (568) e devlet (1) E-Defter (1) e-devlet (1) e-haciz (1) ebeyanname (100) ece üner (2) Ecrimisil (1) edefter (1) edefter.gov.tr (1) edevlet (1) EKONOMİ (626) Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan (1) Elektronik Defter (1) Emekli (11) emekli aylığı (1) emekli aylığını yükseltmek (1) Emekli aylıkları haczedilemez (1) Emekli dernekleri (1) Emekli İkramiyesi (1) emekli intibak (1) Emekli Sandığı (3) Emekli Sandığı dökümü (1) Emeklilerin maaşı (1) Emeklilik (1) Emeklinin alım gücü (1) Emeklinin intibakı (1) EMEKLİNİN YILLIK İZNİ (1) Emekliye (1) Emekliye intibak (1) Emekliye müjde (1) Emekliye tazminat (1) Emekliye zam geliyor (1) emlak vergisi (4) Emlak Vergisi bildirimi (1) Emsal kira (1) EMZİRME ÖDENEĞİ (2) ENFLASYON (1) Enflasyon Hesaplama (2) Engelli bakım maaşına konulan hacize mahkeme 'dur' dedi (1) Engelli Sigortalıların (1) Engellilere İş Müjdesi (1) erken emekli (1) Eski memur (1) Esnaf Sicil Kaydı Bağ-Kur'lu (1) Esnek Zamanlı Çalışma (1) eş durumu nakli (1) eşi vefat etmiş (1) EŞİT DAVRANMAMA TAZMİNATI (1) Etiketler: 292 nolu hakem heyeti kararı (1) ev hanımına (1) Ev hanımlarının emekliliği (1) Evlenme Ödeneği (1) evlilik (1) FAİZ (2) Faktoring İşlemlerinin Muhasebe Kaydı (1) FARK ÜCRETİ (1) faruk çelik (1) FASON HİZMETLERDE KDV İADESİ (1) FASON TEKSTİL (1) FATURA (2) Fatura Düzenleme (1) Fatura Düzenleme Sınırları (1) Fatura Kullanımı (1) Faturada Ayrıca Teslim Adresine Yer Verilebilir mi? (1) FATURAYA SÜRESİNDE İTİRAZ (1) fazla çalışma (1) Fazla mesai (1) Fazla mesai nasıl ispatlanacak (1) FESHİ (1) fesihte geçerli neden (1) Fiili Hizmet Zammı (1) Finanasal (1) Finanasal Kiralama (1) Finanasal Kiralama Muhasebe Kayıtları (1) Finansal kiralama (1) FİRMADA KULLANILAN OTOMOBİLİN KAZA YAPMASI SONUCU SERVİS ŞİRKETİ TARAFINDAN KESİLEN FATURANIN SİGORTA ŞİRKETİNE YANSITILMASI MUHASEBE KAYDI (3) FON İSİMLERİ (1) Foreks İşlemi (1) FRANSIZ ÜRÜNLERİ (1) Gayri Maddi Haklar (1) GAZETECİ VE GEMİ ÇALIŞANLARINI (1) GAZETECİLER NE ZAMAN EMEKLİ OLUR (1) Geçici iş göremezlik (1) Geçici iş göremezlik ödeneği (2) Geçici Vergi Oranları (1) Geçici Vergide Yanılma Payı (1) gelir (302) gelir testi (3) GELİR TESTİ NEDİR (1) Gelir Testi Süresi Uzatıldı (1) Gelir testine müracaat bildirimi (1) Gelir Uzman (1) Gelir ve Aylıklarda Zamanaşımı Sürelerinin Eski ve Yeni Kanunla Karşılaştırılması (1) Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması (1) gelir vergisi (2) Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 280) (1) GELİR VERGİSİ ORANLARI (1) gelir.gov.tr (125) gelirler (4772) gelirler.com (192) gelirler.gov.tr (4349) gelirlergov (111) gemlik hakem heyeti (1) gemlik tüketici sorunları ilçe hakem heyeti (1) genek sağlık başvuru (1) Genel Sağlık Sigortalıs (1) Genel Sağlık Sigortası (2) GENEL SAĞLIK SİGORTASI (4) GEREKEN (1) GEREKLİ BİLGİLER (5) ggs (3) GİB (3286) gib.gov.tr (31) gider pusulası (1) Giriş Sınavı (1) Götürü Gider (1) GSS (9) GSS DİLEKÇE ÖRNEĞİ (1) gss Prim Tablosu (1) GSS Sağlık (1) GSS tescil bildirim (1) Gurbetçi ev hanımı (1) GÜMRÜK GENEL TEBLİĞİ (TARİFE-SINIFLANDIRMA KARARLARI) (SERİ NO: 13) (1) GÜNDEM (4934) HABER (4470) habertürk tv (2) haciz (1) Hafta Tatili Ücreti (1) HAFTALIK YAYIN (28) hakem heyeti kararları (1) HASTA SEVK FORMU (1) hastane (1) Hem kocadan hem de anne-babadan aylık bağlanır mı (1) hesap işletim ücreti iadesi (1) hesap işletim ücreti iadesinin kararı (1) hesap işletim ücretine itiraz (1) hesap işletim ücretleri (1) hesap işletim ücretleri iadesi (1) Hesap numaraları (1) hesapişletim ücretinin iadesi (1) hız sınırı (2) hibe kredi (1) HİLELİ İFLAS ETMEK (1) Hizmet Dökümü (1) Hizmet grubu (1) https://www.turkiye.gov.tr/ (1) hukuk (1) Irak (1) iade (1) İbraname (1) ibraname Örneği (2) için (1) İdari Para Cezaları (1) İhaleli İşlerde Kıdem (1) İhbar İkramiyesi (1) İhracat (2) İHRACATTA GVK (1) İhtirazi Kayıtla Beyan (1) ikinci derece usulsüzlük (1) İkramiyenizi güncel (1) İktisap Tarihi (1) İlk Defa Sigortalı Olarak Çalışmaya Başlamadan Önce Malûliyeti Bulananların Emeklilikleri (1) indirilebilir (1) indirim (1) İndirimli Orana (1) İndirimli Orana Tabi Satışlar (1) internet sitesi (1) İNTERNET SİTESİ ZORUNLULUĞU (1) İntibak (6) İntibak 2013'e kaldı (1) İntibak Maaş (1) intibak yasası (3) İNTİBAK YASASI 2012'DE YASALAŞIYOR (1) intibak zammı (1) İstanbul Tapu Kadastrolular Derneği Başkanı Metin Yeşil (1) isteğe bağlı sigorta (1) istifa (1) İstifa eden işçinin hakları (1) istifa evrakları (1) İSTİSNA TUTARLARI (1) İŞ (1) İŞ GÖREMEZLİK BELGESİ (1) İş göremezlik belgesi değişti (1) İş Kanunu Para Cezaları (1) iş kazası (1) iş koçu (1) İş Sözleşmeleri (1) iş sözleşmesi (1) İşçi (1) İŞÇİ 1 ay içinde dava açabilir (1) İŞÇİ ALACAK BELGESİ (1) işçi izin hakları (1) İŞÇİ VE ESNAFIN ÖLÜMÜNDE CENAZE ÖDENEĞİ VERİLME ESASLARI (1) İşçilerin İzinleri (1) İşçilerin İzinleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler (1) işçilerinin (1) İŞÇİNİN BİRDEN FAZLA RAPOR (1) İŞÇİNİN HAFTA TATİLİ (1) İŞÇİNİN İSTİFA ETMESİ (1) İŞÇİNİN İSTİFA ETMESİ VE DİĞER ÇIKIŞ İŞLEMLERİNDE YAPILMASI GEREKENLER (1) İŞÇİNİN İŞVERENE ÇEKECEĞİ İHTAR ÖRNEĞİ (1) İşçinin sadakat borcu (1) İŞE İADE EDİLME (1) İŞKUR (4) İşlem Denetçiliği (1) İşlem denetçisi (1) işletim ücreti iadesi (1) İşsizlik (1) İşsizlik maaşı (1) İşsizlik ödeneği (1) İŞSİZLİK ÖDENEĞİ (1) İŞSİZLİK SİGORTASI (1) İşsizlik yardımları (1) İşte yerli otomobilin gerçek fiyatı (1) İşten Ayrıldığımda Ne Kadar Kıdem Tazminatı Alabilirim (1) İşten Ayrılırsam Emeklilik Şartlarım Değişir mi (1) İşveren (2) işveren fesih (1) İşveren işçiden senet alabilir mi? (1) İşverenlerimizin Ücret (1) İZİN (1) KABAHATLER KANUNU (1) Kaçak işçi (1) Kaçak işçi çalıştıranlar (1) Kaçakçılık suçu (1) Kadın ve erkeğin emekli olma yaşları farklı (1) KADINLARIN DOĞUM İZNİ (1) Kadrolulara bayram hediyesi (1) kamu (1) kanun (950) kapanış muhasebe kayıtları (6) karşılıklı edimler (1) KARŞILIKSIZ ÇEK (1) KARŞILIKSIZ ÇEK SUÇ OLMAKTAN ÇIKARILIYOR (1) Kart aidatı (1) kartı (1) KASIM MALİ TAKVİMİ (1) katılım payı (1) Katma Değer Vergisi Oranları (1) Katsayı (1) Katsayı uygulaması (1) Katsayı uygulaması kalktı (1) kayıt (3178) KDV (81) KDV indirimi (1) kdv oranları (1) KDV TEVKİFATI (1) Kenar (1) Kendi adınıza kayıtlı iş yerinde (1) kendisine yöneltilen soruların cevaplarını internetten de yayınlayabilecek (1) KEY (1) kıdem tazminatı (7) Kıdem Tazminatı dikekçe (1) Kıdem Tazminatı Fonu (4) Kıdem Tazminatı Fonu 1 Ocak 2012 (1) KIDEM TAZMİNATI ÖDENMESİ (1) Kıdem ve ihbar tazminatı (1) Kız Çocuklarına GSS (1) Kız Çocuklarına GSS Zorunlu mu (1) Kimler denetçi olabilir (1) Kimler yeşil kart alabilecek (1) Kira Geliri (1) Kiralama Muhasebe (1) Kiralama Muhasebe Kayıtları (1) KKDF (1) Klip ve Reklam Filmlerinde Çalışan Oyuncu ve Set İşçilerinin Sosyal Güvenliği (1) Know-how (1) KOBİ TFRS (1) kobilere-250-bin-tl-geri-odemesiz-destek (1) Kollektif (1) KONFEKSİYON HİZMETLERİNDE KDV (1) Konsinye Satışlar (1) KONUT KİRA GEELİRLERİ İSTİSNA TUTARLARI (1) Kooperatif (1) KRAMİYEDE YENİ DÜZENLEME (1) kredi (1) kredi kartı (2) Kurumlar Vergisinden Müstesna Kazançlarda Kur Farkları ve Vade Farklarının Durumu (1) Leasing (1) limit (2) limited şirket sözleşme (1) Limited şirkette fesih (1) liste (1) lkesi (1) Lütfi Köksal (1) MAAŞINA HACİZ (1) Maden işçisinin emekliliği (1) MADENDE EMEKLİLİK KOŞULLARI (2) MADENDE EMEKLİLİK TABLOSU (2) MAHKEME KARARLARI (304) Mal bildirimi (1) Mali Tablolar (1) MALİ TAKVİM (2) MALİYE (4655) Maliye Bakanlığı (2) Malul (1) malul olanların emekliliği (1) Malulen emekli olmanın şartları (1) Malullük aylığı (1) Malullük aylığı kimlere bağlanır (1) Mavi Kart Nedir (1) MEB’deki memur (1) Mehmet Şimşek (1) memur (7) Memur Emeklisi Avukat (1) memur ikramiye (1) memur maaşı (1) Memur ve emekliye zam (1) memura zam (1) Memurlar (2) Memurlara emekli (1) MEMURLARA GREV HAKKI (1) Memurlara rotasyon (1) Memurların taban aylığı (1) Memurların Yenilenen Hastalık Raporu (1) Memurun 2012 maaş zammı belli oldu (1) Memurun Dul (1) Memurun Dul ve Yetim (1) Meslek Hastalığı (1) Mevsimlik iş (2) Mevsimlik iş sözleşmesinde kıdem tazminatı (1) Mevsimlik işçi (1) miili (1) milli (1) milli piyango çekilişi sonuçları (1) milli piyango sıralı tam liste 2012 (1) Montaj ve Taşımacılık Faaliyetlerinde Götürü Gider Uygulaması (1) Motorlu Taşıtlar Vergisi (1) MTV (1) mu (1) MUHASEBE (5542) MUHASEBE kayıtları (164) MUHASEBE KAYITLARI (50) Muhasebe Standartları (1) muhasebe uygulaması (1) Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu (1) MUHASEBECI DEFTER BILGI (1) muhasebeci (3178) Mükellefler Ba Bs formlarında düzeltme yapabilirler mi? Düzeltme yapılması durumunda ceza uygulanır mı? (4) müstahsil (1) Müşteri Bildirim Formu (1) Müşteri Devir Teslim Formu (1) NDE ÖDENMESİ (1) NO: 44) (1) noter (2) noter ihtar Örneğl (1) Noterler MUHASEBE (1) Noterlerin SGDP (1) Nüfus cüzdanı (1) Nüsha (1) olur (1) Onarma (1) Organını kendi isteği (1) otomobil (1) Otomotiv Sanayii Derneği (1) Ödediği KDV (1) ÖDEME (1) ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLERE YARDIMLAR (1) ÖĞRENCİ YAPILAN YARDIMLAR (1) öğretmen (2) öğretmen adayı (2) öğretmen adayları (1) ÖĞRETMENLER (1) ölüm (1) ÖNEMLİ (81) Özel denetçi (1) ÖZEL HASTANE (1) Özel SMMM (1) Özel SMMM Sınav (1) Özel SMMM Sınav Programı (1) ÖZELGE (1364) Özelge nedir (1) ÖZELGELER (240) Özürlü Teşvik (1) Para kazanmanın yolu (1) park yasağı (2) PART-TİME (1) PART-TİME İŞ SÖZLEŞMESİ (1) PARTTİME iş sözleşmesi (1) Pasaport (1) piyango (1) Pratik Bilgiler (1) Prim (2) Prim borcu (1) PRİM KESİLECEK KAZANÇLAR (1) PRİME ESAS KAZANÇ (1) Prof. Abuzer Kendigelen (1) Prof. Dr Erdoğan Moroğlu (1) Prof. Dr. Şükrü Kızılot (1) Prof. Dr. Ünal Tekinalp (1) RESMİ GAZETE (142) RESMİ GAZETEDE BUGÜN (1) Resul KURT (1) S (1) Sağlık (2) Sağlık Bakanlığı (1) Sağlık Bakanlığını (1) Sağlık Bakanlığını Yeniden Yapılandırdık (1) sağlık hizmeti (2) Sağlık prim borcu (1) Sağlık Provizyon ve Aktivasyon Sistemi (1) sağlık sigortası (3) sağlık yardımı (1) sağlıktan nasıl faydalanacak? (1) SAHTE BELGE DÜZENLEME (1) SAHTE fatura DÜZENLEME (1) Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlananların emekliliğe hak kazanma şartları (1) Sakatlık indirimi (1) Sebepsiz İŞTEN atılan (1) Sendikalar (1) serbest meslek (1) SERMAYE KOYMA BORCU (1) SERMAYE ŞİRKETLERİ (1) Sevki olmayan doktora gidemeyecek (1) Sezgin Özcan (1) sgdp (3) SGK (5754) SGK borcu (1) SGK gurbetçi (1) SGK HABER (3115) Sgk Hizmet (1) Sgk Hizmet Dökümü (1) SGK hizmetleri (1) SGK İdari Para Cezaları (1) SGK MAKALE (440) SGK para cezaları (1) SGK Primleri (1) sgk SMS HİZMETLERİ (1) sgk soru ve cevap (1) SGK Taksitlendirmelerinin ödeme süresi uzatılmıştır (1) Sigara (1) sigorta (2) Sigorta başlangıç tarihinde rahatsızlığı olan malulen emekli olamıyor (1) Sigorta Prim Desteği (1) sigorta primi (1) Sigortalılık öncesi doğum (1) SİGORTASIZ ÇALIŞTIRILAN İŞÇİLERİN HAKLARI VE YAPILMASI GEREKENLER (1) Sinema (1) sirali (1) sirkete (1) smmm (3178) SMMM Defter Bilgi Girişi (1) SMMM'ler Defter Tasdik Şifrenizi Aldınız mı? (2) SMS HİZMETLERİ (1) SORU CEVAP (28) SOSYAL GÜVENLİK (3181) SOSYAL GÜVENLİK DESTEK (1) Sosyal Güvenlik Kurumu (3) Sosyal Güvenlik Uygulamalarında İdari Para Cezaları (1) Sosyal Sigortalar (1) söylüyor (1) Sözleşme (1) Sözleşmeli öğretmenlere tanınan yeni özlük hakları (1) sözleşmenin konusu (1) SÖZLEŞMESİNİN (1) SPAS (1) spas sorgulama (1) ssk (4665) SSK (1) SSK’lı normal işe girmeden evvel kaza geçirenler malülen emekli olamazlar (1) STAJYER MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİ (1) Suret (1) Sürekli iş göremezlik (1) Süresi Uzatıldı (1) Şehit çocukları (1) şirket (2) şirketler (1) ŞÜKRÜ KIZILOT (2) T.C. taşınmaz numarası (1) taban aylığı (1) Taksi (1) Taksiciler (1) Taksiciler sigorta (1) talep ve taahhüt formu (1) tam (2) Tapu (2) Tapu Sicili Tüzüğü (1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (1) TAPU YASASI (1) Tapunuz kaybolursa (2) tarafları bağlayıcı nitelik. (1) Tarhiyat Öncesi (1) Tarhiyat Öncesi Uzlaşma (1) tarife (1) tarifesi (1) TARİFESİ 2012 (1) Tarihi Eser Niteliğindeki Özel Binaların Yıkılarak Yeniden İnşaasında Asgari İşçilik Uygulaması (1) Tarla (1) Taşeron (1) TAŞERON İŞÇİLERİ (1) TCDD (1) TEBLİĞ (683) TEBLİĞ 281 (1) Tedavi İçin Yurtdışına Gönderilme (1) Telekom (2) tepliğ (3894) tersini (1) teşvik (1) Tevkifat (1) TEVKİFAT (muhasebe kayıtları (1) Tevkifat Uygulaması (1) Ticaret Kanunu (1) Ticaret Unvanı için Dava Şartları (1) Trafik cezaları (1) Trafik cezaları artıyor (1) trafik cezası (2) TTK (4352) ttk Tutulması zorunlu ticari defterler (1) turkiye (3) tutulabilecek defterler (1) Tutulması zorunlu ticari defterler (1) TÜFE (1) TÜİK (1) Tüketici mahkemesi (1) Türev ürünler (1) Türk Telekom (2) türk ticaret kanunu (2) Türkiye İstatistik Kurumu (1) türkiye iş kurumu (1) TÜRMOB (1) UFRS (27) ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİL GÜNLERİNDE İŞ KAZASINA UĞRAYAN ÇALIŞANIN BİLDİRİMİ NE ZAMAN YAPILACAKTIR? (1) Uluslararası Karayolu Taşımacılığında KDV İadesi (1) UMSK (1) UYGULAMASI (1) Uzaktan çalışma (1) Uzlaşma talebi (1) Uzlaşma talep süresi (1) ücret (1) ücret dışı gelirler (2) Ücret Garanti Fonu (1) Ücret Gelirleri (2) Ücret haczi (1) ÜCRETİNDE (1) Ücretlerin Vergilendirilmesi (1) ÜFE (1) VAN (1) Varlık kiralama şirketleri nedir (1) VEDAT İLKİ (1) Veraset Belgesi (1) vergi (1692) VERGİ İNCELEMELERİ (1) vergi oranı (1) vergi oranları (1) Vergi Tarifesi (1) VERGİDEN İSTİSNA YEMEK BEDELİ (1) Vergileme (1) Verileri Nelerdir (2) vize süresi (1) vuk (4569) VUK 410 (1) Web Sitesi (1) www.edefter.gov.tr (3) www.sgk.gov.tr (1) X RESMİ GAZETEDE BUGÜN (29) Yabancı (1) Yabancı çalışanlar (1) Yabancı GSS (1) yabancı hekim (1) Yabancı Sermayeli Şirket Kurulumu İzne Tabi Midir? (1) YABANCI UYRUKLULARIN SİGORTALILIK İŞLEMLERİ (1) Yabancıların çalışma izin kriterleri (1) YABANCILARIN ÇALIŞMA İZNİ İÇİN GEREKLİ BELGELER (1) Yapı Denetim (1) Yapı denetimi hizmet sözleşmeleri (1) yapı kredi bankası hesap işletim ücreti (1) yapı kredi bankası işletim ücretinin iadesi (1) yapı kredi hesap işletim ücreti (1) YAPI MALZEMELERİ YÖNETMELİĞİ (1) yardıma muhtaç kadınlara (1) Yasal Defterler (2) YAŞLILARA SİGORTA (1) Yaşlıya sigortalı bakım (1) yaştan emeklilik (1) Yazılar (1) YAZILAR (358) Yeni Sayıştay Kanunu Neleri Beraberinde Getirdi (1) yeni Ticaret Kanunu (1) Yeni TTK (3110) Yeni TTK'da Şirketler Kendi Hisselerini Edinebilecek (1) Yeni TTK'da Uluslararası Muhasebe Standartları (1) YENİ TÜRK TİCARET KANUNU (9) YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE MALİ MÜŞAVİRLİK RUHSATINA (1) YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNDA LİMİTED ŞİRKETLER (1) YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNDA SÜRELER (1) YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNU (1) Yeniçarşım (1) YERLİ OTOMOBİL (1) yeşil (1) Yeşil kart (9) Yeşil kart kalkmıyor (1) YEŞİL KARTIN DEVİR İŞLEMLERİ (1) Yılbaşından itibaren Yeşil Kart sistemi kalkıyor (1) Yıllar İtibari İle Asgari Ücretler (2) Yıllarında Çalıştığı İçin Aylıkları Kesilen Gurbetçi Emeklilere Müjde (1) YILLIK (1) Yine Kanun Tasarısında Denetçi olamayacaklar (1) yonetim-kurulunun (1) yurt dışı (1) yurt dışı Borçlanm (1) YURT DIŞINA GÖTÜRÜLEN TÜRK İŞÇİLERİ (1) Yurt Dışında İnşaat (1) yurtdışı borçlanması (1) Yurtdışı borçlanmasında emekli aylığı (1) YURTDIŞINDA (1) YURTDIŞINDAN OLAN ALACAKLAR (1) Zayi Olan Mallar (1) Zorunlu Deprem Sigortası (1) Zorunlu Sağlık (2)