Joınt Venture
Türk hukuk sisteminde herhangi bir düzenleme ile belirtilmeyen ancak uygulamada sıklıkla karşılaşılan Joint Venture kavramı genel anlamda ‘İş ortaklığı’ olarak kullanılıyor. Amaca yönelik sözleşmelerin genel adı da sayılabilecek Joint Venture, bir işin yapılması amacıyla, sadece bir işe özel olarak yapılan bir anlaşma/sözleşme türü olarak ifade ediliyor...
Bu konuda yazmaya karar verdikten sonra Joint Venture kavramının karşılığı için ne kullanmalıyım diye düşünmeye başladım. Fakat hukuk sistemimizde bu kavramın bir karşılığı bulunmadığı için Amerikan ve İngiliz hukuk sistemlerinde yer alan adı ile kullanmanın en doğrusu olacağına karar verdim. Bu kavram için çeşitli terimler kullanılmıştır. Örneğin; Kurumlar Vergisi Kanunu’nda “iş ortaklığı” şeklinde ifade edilmektedir. Doktrinde bu kavram için, “müşterek iş ortaklığı” veya “ortak girişim” kullanılmıştır. Yargıtay ise, bazen “müşterek iş ortaklığı” nı bazen “Joint Venture” terimini kullanmıştır.
Ticari yaşamdaki gelişmelerle birlikte bazı işler mali veya teknik özellikleri nedeni ile, tek bir şirket ya da kurum tarafından yapılamaz hale gelerek işbirliğini zorunlu kılmaktadır. Son yıllarda iş hayatında, özellikle inşaat ve imalat sektörlerinde, en sık görülen işbirliği şekillerinden biri Joint Venture’dir. Yabancı sermayenin yaygınlaşması ile yabancı ve yerli firmaların birleşmesinden doğan bu ortaklık şekli uygulamada daha da artmış durumdadır.
Joint Venture, sözleşmeye dayalı olabileceği gibi sermaye şirketi biçiminde kurulabilir. Sözleşmeye dayalı olması halinde bu ortaklıklar Borçlar Kanunu’nda düzenlenen adi şirket niteliğindedir. Joint Venture’nin daha çok görülen şekli sözleşmeye dayalı olandır. Bu durumda ortaklar arasında sermayeye dayalı bir şirket olmadığı gibi, ortaklığın tüzel kişiliği de yoktur.
Amaca yönelik sözleşme!
Joint Venture iki veya daha fazla kişinin, kar elde etmek ve elde ettikleri karı paylaşmak amacıyla sadece bir işe özel olarak, bu işin gerçekleştirilmesi için oluşturdukları ortaklıktır. Uygulamada daha çok inşaat sektöründe iki veya daha fazla müteahhidin veya firmanın bir inşaat işini gerçekleştirmek amacıyla sözleşmeye dayanarak bir ortaklık kurması şeklinde görülmektedir. Burada müteahhit veya firmaların amacı kar elde etmektir.
Joint Venture ilişkisinin tarafları hukuki ve ekonomik bakımdan birbirlerinden bağımsız kişiler olup, gerçek ya da tüzel kişi olabilir. Taraflar belli bir amacı gerçekleştirmek ve kar elde etmek için bir araya gelirler ve aralarında bir sözleşme yaparlar. Bu sözleşmenin geçerli olması için bir şekil şartı bulunmamaktadır.
Joint Venture, holding, kartel ve şirket birleşmeleri ile çeşitli benzerlikler taşımaktadır. Ancak bunlardan farklı bir kurumdur. Joint Venture’de bir araya gelen kişi ve kurumlar birbirinden bağımsızdır ve sadece bir işin yapılması amacı ile bir araya gelirler. Joint Venture, ortaklarca müştereken yönetilir ve bu ilişkide her ortak şirket üzerinde kontrole sahiptir. Uygulamada ise, bu tür ortaklıklarda, ortaklardan biri “pilot firma” seçilmekte ve bu ortak idare ve temsil konusunda yetkilendirilmektedir. Joint Venture’nin işlerinden dolayı, ortaklar müteselsilen sorumludurlar. Joint Venture amacın gerçekleşmesi ile sona erer.
En önemli noktası sözleşmenin doğru hazırlanması
Joint Venture taraflarının yapacağı sözleşmede öncelikle işin bir tanımı yapılır ve nasıl gerçekleştirileceği belirlenir. Sözleşmede finansman, ortaklar ve payları, ortakların hak ve yükümlülükleri, temsil ve yönetim, toplantı ve karar yeter sayıları, kazancın nasıl paylaşılacağı, sözleşmenin sona erme sebepleri, sona ermesi halinde yapılacak olan işlemler, doğacak bir ihtilafta uygulanacak hukuk belirlenir. Bu tür bir ortaklıkta en önemli şey sözleşmenin doğru hazırlanmasıdır.
Türk hukukunda böyle bir düzenleme yok
Uygulamada çok kullanılmasına rağmen Joint Venture ile ilgili olarak hukuk sistemimizde bir düzenleme bulunmamaktadır. Ticaret Kanunu’nda öngörülen özellikleri haiz olmayan bir şirket olması sebebiyle adi şirket sayılmakta ve Borçlar Kanunu’nun adi şirket ile ilgili hükümleri uygulanmaktadır.
Joint Venture ile ilgili olarak özel bir düzenlemenin bulunmaması nedeni, ortaklar arasında ihtilaf doğmaması ya da ihtilafın doğması halinde sorunun çözümü ile ilgili olarak en önemli konu, sözleşmenin özen gösterilerek ve titiz düzenlenmesidir.
Ayça Özdoğan
Avukat
avukat@aycaozdogan.av.tr
muhasebevergi.com/