Gerçeğe uygun değer ölçümü
Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (UMSK) geçtiğimiz aylarda çok beklenen UFRS 13 "Gerçeğe Uygun Değerin Ölçülmesi Standardını" yayınlamıştır.
Bu standart UFRS'ye uygun hazırlanan finansal tablolarda gerçeğe uygun değer ölçümünün kapsamında herhangi bir değişiklik yapmaksızın, UFRS kapsamında gerçeğe uygun değerin ölçümü ve yapılacak açıklamalar ile ilgili tek bir çerçeve sunmaktadır.
Bu çalışmanın sonucunda UFRS ile ABD Genel Kabul Görmüş Muhasebe Standartları arasında ortak bir gerçeğe uygun değer tanımı ve anlayışı geliştirilmiştir.
UFRS 13'ün yayımından önce, gerçeğe uygun değere ilişkin ölçüm ve açıklama gerekleri çeşitli standartlara yayılmış ve çoğu zaman net bir ölçüm ve açıklama hedefi belirtmiyordu. Bu standart UFRS ile ABD Genel Kabul Görmüş Standartların yakınsaması hedefine paralel, gerçeğe uygun değer açıklamalarına verilen önemi vurgulamak, finansal tablolarda şeffaflılığı sağlamak, gerçeğe uygun değer ölçüm amaçlarını açıklamak ve gerçeğe uygun değer ölçümlerindeki karışıklığı bir miktar azaltmak için geliştirilmiştir.
UFRS 13, bir varlığın gerçeğe uygun değerini, ölçüm tarihinde piyasa katılımcıları tarafından gerçekleştirilecek ve piyasada oluşan koşullara bağlı olarak varlığın satışı durumunda elde edilecek tutar olarak tanımlamaktadır.
Bir borcun gerçeğe uygun değerini ise, ölçüm tarihinde piyasa katılımcıları tarafından gerçekleştirilecek usulüne uygun işlem neticesinde borçla ilgili yükümlülüğün devredilmesi edilmesi halinde ödenecek tutar olarak tanımlamaktadır. Her iki durumda, gerçeğe uygun değer ölçümünde piyasa katılımcıları tarafından gerçekleştirilen işlemin gerçekleştirildiği piyasanın, ilgili varlık veya borç için temel veya en avantajlı piyasa olduğu ve piyasa katılımcılarının birbirinden bağımsız, satış işlemiyle ilgili olarak bilgili ve istekli oldukları varsayılmaktadır.
Bu standarda göre gerçeğe uygun değer ölçümü, pazar yaklaşımı, gelir yaklaşımı veya maliyet yaklaşımı modelleri ile tutarlı bir şekilde bir veya birden daha fazla değerleme tekniğinin kullanılmasını gerektirir. Pazar yaklaşımı, aynı veya benzer varlık ve borçları içeren piyasa işlemleri sonucunda ortaya çıkan fiyat ve diğer gerekli bilgilerin kullanımına dayanır. Örneğin, halka açık hisselerin borsalarda kote edilen fiyatlar, borç senedi ve vadeli işlemler veya piyasa faiz oranı gibi. Gelir yaklaşımı modeli gelecekteki nakit akımlar ile gelir ve giderlerden yola çıkılarak bir değere ulaşılmasına dayanır. İndirgenmiş (iskonto edilmiş) nakit akış ve opsiyon fiyatlama modelleri gelir yaklaşımına dayalıdır. Maliyet yaklaşımı, bir varlığın hizmet kapasitesini yenilemek için tahmin edilen cari yerine koyma maliyetini yansıtır.
UFRS, seçilen değerleme teknikleri uygulanırken, geçerli gözlemlenebilir girdilerin (1. ve 2. Seviye girdi olarak tanımlanan) kullanımının tercih edilmesini, buna mukabil kolaylıkla gözlemlenemeyen girdilerin (3. seviye girdiler olarak tanımlanan) kullanımına ise görece nadiren başvurulmasını gerektirir.
1. Seviye girdiler aynı veya benzer varlık veya borçlar için aktif bir piyasada işlem gören düzeltilmemiş kote edilmiş fiyatlardır. 2. seviye girdiler varlık veya borçlar için doğrudan veya dolaylı olarak gözlemlenebilir diğer girdilerdir. 3. seviye girdiler gözlemlenemez ve 1. ve 2. seviye girdilerin var olmaması durumunda kullanılır.
Ancak işletme birleşmeleri ya da varlık ve borçların takası gibi durumlar bunların kullanımını gerektirir. 3. seviye girdiler likit bir aktif piyasanın mevcut olmadığı durumlarda kullanılır ve sübjektivite içerir. Gerçeğe uygun değer metodu ne kadar gerçek fiyatlardan uzaklaşırsa, değerleme o kadar volatilite içerir. UFRS 13 Standardı finansal tabloların hazırlanma tarihi itibariyle tüm etkilenen finansal varlık ve yükümlülüklerin gerçeğe uygun değerlerinin raporlanmasını, kullanılan girdi seviyesini ve ölçümde kullanılan değerleme tekniklerinin açıklanmasını gerektirir. Örneğin artık aktif bir piyasada işlem görmeyen tahviller 1.seviye girdiler yerine daha fazla sübjektivite içeren 3. seviye girdiler kullanılarak ölçülecektir. Bu şekilde işletmelere sahip oldukları varlıkların değerini ölçebilme alternatifi getirilmiş olmaktadır. Bunun dışında bu seviye kategorileri arasında yapılacak transferler hakkında da gerekli bilgiler finansal tablolarda verilmelidir. Aşağıda farklı seviye girdilerine dayalı olarak belirlenen gerçeğe uygun değer ölçümlerinden örnekler verilmektedir.
Örnek uygulamalar: Sahip olunan hisselerin değerlemesi Örneğin bir şirket elindeki halka açık olan A işletmesine ait 10 bin adet hisse senedinin gerçeğe uygun değerini bu hisselerin aktif olarak işlem gördüğü borsada açıklanan fiyatlarını kullanarak tespit edecektir. Bu iğer bir deyişle, 1. seviye girdilere dayalı pazar yaklaşımı modelidir. Hisselerin gerçeğe uygun değeri ilgili menkul kıymetler borsasına kote edilmiş hisse senedinin ölçüm günündeki değeridir. Bu değerleme yöntemi UFRS 9 "Finansal Araçlar Standardı" ile de uyumludur. Benzer yaklaşım, A işletmesi (hisse senedini çıkaran) tarafından bir işletme birleşmesine taraf olunmasında (UFRS 3 İşletme Birleşmeleri) veya bir borcun kapatılmasında (UFRYK 19 Finansal Yükümlülüklerin Özkaynak Araçları Kullanılarak Ödenmesi) bu hisselerin gerçeğe uygun değerinin ölçümünde kullanılacaktır.
Aynı prensip aktif bir piyasada kote edilmiş borç tahvilleri için de uygulanır. Ancak kote edilmemiş bir borç tahvilinin gerçeğe uygun değerinin belirlenmesi bir gelir yaklaşımının uygulanmasını gerektirebilir. Bu durumda, benzer borçlanma araçları için 2. seviye girdi olarak kabul edilen piyasa faiz oranının kullanıldığı indirgenmiş nakit akış modeli ve 2. ve 3. seviye girdi olarak kabul edilen işletmeye has kredi risk derecesine göre düzeltilmiş piyasa kredi marjı bilgileri kullanılarak gerçeğe uygun değer tespiti yapılacaktır.
Aynı yaklaşım finansal aracın ilgili ölçüm gününde finansal aracı bulunduran (UFRS 9 kapsamında ölçüm veya UFRS 7, Finansal Araçlar: Açıklamalar) ile ihraç eden (UFRS 7 açıklamaları ve eğer gerekliyse UFRS 9 ya da UFRS 3 ölçümü) tarafından da kullanılabilir.
Örnek uygulama: Yatırım amaçlı gayrimenkuller
Yatırım amaçlı gayrimenkullerin gerçeğe uygun değer ölçümü çoğu zaman gelir yaklaşımı ile birlikte gerekli durumlarda 2. seviye girdilerin (benzer gayrimenkuller için cari piyasa kira bedelleri ile piyasa faiz oranı getirileri) kullanımını gerektirecektir. Girdilerde, gayrimenkulün lokasyonu, durumu ve piyasa katılımcılarının göz önünde bulundurabileceği diğer faktörleri de yansıtmak amacıyla düzeltime yapmak gerekebilir.
Ortaya çıkan gerçeğe uygun değer UMS 40 "Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller" gerçeğe uygun değer modeline göre yapılacak ölçüm ile ve UMS 40 maliyet modelinde yapılması gerekli açıklamalarda kullanılabilir. Benzer bir yaklaşım sahibi tarafından kullanılan gayrimenkullerin UMS 16 Maddi Duran Varlıklar Standardı yeniden değerleme modeline uygun olarak gerçeğe uygun değerinin ölçülmesi, gayrimenkullerin ayni varlıklar (UMS 16) ile takasında, bir işletme birleşmesinde gayrimenkul edinimi (UFRS 3) veya gayrimenkulün hissedarlara dağıtımında (UFRYK 17 Parasal Olmayan Varlıkların Hissedarlara Dağıtımı) gerçeğe uygun değerinin ölçülmesi amacıyla kullanılabilir.
Maddi olmayan duran varlıkların ölçümünde de aynı prensipler geçerli olacaktır. Bu konuda, pazar yaklaşımı ve 1. Seviye girdilerin kullanımı çok nadirdir. Örneğin bir işletme birleşmesinde edinilen müşteri sözleşmeleri ve müşteri ilişkilerinin gerçeğe uygun değeri, gelir yaklaşımına dayalı çok dönemli fazla kazanç yöntemi kullanılması suretiyle ölçülebilir.
Marka ve patent gibi diğer maddi olmayan varlıkların gerçeğe uygun değerleri bir gelir yaklaşımı olan royaltiden kurtarma modeli kullanılarak ölçülebilir. Bu model UMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar yeniden değerleme modeline göre gerçeğe uygun değerlerin ölçülmesinde kullanılamaz, ancak işletme birleşmelerinde edinilen varlıklarda ve değer düşüklüğü testlerinde kullanılmalıdır.
Sonuç
UFRS 13 Standardı 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren geleceğe yönelik olarak uygulanacaktır. Ancak dileyen işletmeler daha önceden bu standardı uygulayabilir. UFRS 13 bir varlık, yükümlülük veya özsermaye aracının ne zaman veya hangi hallerde gerçeğe uygun değerden ölçüleceği belirtmekten ziyade, başka bir UFRS standardınca gerçeğe uygun değer ölçümü veya açıklaması yapılması gerekli olduğu hallerde UFRS 13'ün ölçüm ve açıklama gereklerine ilişkin önemli mesajlar içermektedir.
Jale AKKAŞ / Grant Thornton Denetim Hizmetleri Ortağı
Jale.akkaş@gtturkey.com
DÜNYA