Tespit davası
Tespit davası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiş bulunmaktadır (m.106). Ayrıca bazı yasalarda da özel hükümler bulunmaktadır.
Tespit davası, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Tespit davasındaki tespit işlevi, eda davalarında da vardır.
Bu sebeple, tespit davası eda davasının da öncüsüdür.
Tespit davası sonucu verilecek nihai hüküm eda davası için kesin delil teşkil eder.
Eda davasının açılması koşulları oluşmadığı bir evrede tespit davası açılabilir.
Ancak, eda davasının koşulları oluşmuşsa tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı olmayacağı açıktır.
Zira, tespit davası açanın kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.
Bununla beraber, kısmi eda davasının açılabildiği hallerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir(m.107/3).
Bir tespit davasının açılabilmesi için, davacının bir hakkı veya hukuki ilişkinin varlığı, yokluğu veya belgenin sahte olup olmadığının hemen belirlenmesi zorunludur.
Vakıalar, dava dilekçesindeki istemin dayanağını haklı gösteren maddi fiil ve her türlü işlem olabilir.
Bunlardan maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz(m.106/3).
Ahmet uzun zamandan beri gitarını kullanmaktadır.
Konsere gelen Ayşe bu gitarı görür ve kendisinin olduğunu ileri sürer.
Ahmet ile Ayşe arasında bu konuda bir niza çıkmış durumdadır.
Ahmet durumdan üzüntü duyar ve mahkemeye başvurarak kullandığı gitarın kendisine ait olduğunun tespiti davasını açar.
.
Mahkemece taraflar dinlenir, gösterilen deliller değerlendirilir ve uygun sonuç dairesinde bir karar verilir. Şayet mahkeme Ahmeti haklı görürse, gitarın Ahmete ait olduğunun tespitine kararını verir.
Aksi durumda ise, davanın reddine kararını verir.
Her iki durumda da,mahkeme tarafından verilecek karar, Ahmet ve Ayşe yönünden kesin delil teşkil eder.
Tespit davasının devamı sırasında eda davasının açılması için gereken koşullar oluşmuş olursa, davanın ıslah yolu ile eda davasına dönüştürülmesi yoluna gidilmesi önerilir.
Zira, bu durumda açılan tespit davasının usul bakımından dinlenmesi uygun olmayacaktır.
Saygılarımla
Yazar : Dr. Mevci Ergün
Eko Haber