İşyeri etik kuralları çerçevesinde işçinin mesai saatlerinde bilgisayarda zaman geçirmesi
Son yıllarda özellikle uluslararası faaliyetlerde bulunan büyük işletmelerde işyerlerindeki çalışma ilişkilerine yön veren yeni bir kaynak olarak işverenlerce işyeri etik kuralları oluşturulmaktadır. Böylece çalışanlar işyerlerinde iş etiği ya da işyeri etiği başlığı altında bazı kurallarla karşılaşmaktadırlar.
Çalışmamızda işyeri etik kurallarının hukuki niteliği ve çalışanlar bakımından bağlayıcılığı Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2009 yılında vermiş olduğu içtihat doğrultusunda incelenmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009 yılında verdiği bir kararında, işyeri etik kurallarının ihlalinin, çalışanın iş sözleşmesinin işveren tarafından feshi için geçerli bir sebep oluşturacağı belirtilmiştir. Söz konusu karara konu olan olayda, bir bankada IT Planlama ve Bütçe Kontrol Birim yöneticisi olarak çalışan davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı işveren, davacıya görevinde yapmakla yükümlü bulunduğu görevleri hatırlatıldığı halde ifa etmediğini bu hususta ısrar ettiğini, işverenin gıyabında şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf ettiğini, asılsız isnatlarda bulunduğunu, mesai saatleri içerisinde internette oyun oynayarak ve çeşitli haber sitelerinde gezerek işverenin güvenini kötüye kullandığını, doğruluk ve bağlılığa uymayan bu davranışları nedeni ile iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş K.'nun 25/II maddesi uyarınca feshedildiğini savunmuştur.
Somut olayda, davalı işveren davacının internette oyun oynaması ve çeşitli haber sitelerinde zaman geçirmesine ilişkin kayıtlar sunmuştur. Mahkemece belirlenen bilirkişi heyetinin raporunda, davacının her gün kısa süreli olsa da iş amaçlı bilgisayarında internet alışveriş ve oyun sitelerine girdiği, bir yıl içerisinde 6 kez yarım saat, 6 kez de bir saatin üzerinde internette zaman geçirdiği tespit edilmiştir. Ancak bilirkişiler, bilgisayar yazılım ve yönetiminde görev alan bir personelin zamanını boşa harcadığının tek göstergesinin üstlenilen işi yetiştirmemesi ve bu nedenle bir zararın oluşması olduğunu ileri sürerek bunun da kanıtlanamadığından bahisle feshin geçerli nedene dayanmadığını belirtmişledir. Mahkemece bilirkişi heyetinden alınan rapor ve ek rapora itibar edilerek, denetim raporunun 2006 yılına ait olup, genel nitelikte olduğu, özelde davacıya yönelik olmadığı, risklerin değerlendirildiği, bunlara yönelik çözümlerin önerildiği, yapılan tespitlerin davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi gerektirmediği gibi hak düşürücü sürenin geçtiği, davacının yasaklanmış veya yasa dışı internet sitelerine girdiğine dair belge ve kanıt sunulmadığı, davacının işveren veya işyeri hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız isnatlarda bulunduğu, işverenin gıyabında şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf ettiği yönündeki savunmanın da kanıtlanmadığı, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar aynı tarihlerde aynı nedenle iş sözleşmesi feshedilen diğer bir işçinin açtığı davada verilen feshin geçersizliği kararı gerekçe gösterilerek davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin kararının davacı tarafından temyizi neticesinde, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi işverence yapılan feshi geçerli kabul ederek, mahkemenin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar vermiştir. Yargıtay kararında işverence üçüncü fesih sebebi olarak gösterilen mesai saatleri içerisinde internette oyun oynama ve çeşitli haber sitelerinde zaman geçirme hususu ayrıntılı olarak incelenmiş ve davacının davranışlarının işyeri etik kurallarına aykırı olması nedeni ile işverenin iş sözleşmesini feshi geçerli kabul edilmiştir.
Yargıtay kararında, banka işyerinde çalışanların uymakla yükümlü olduğu işyeri etik kuralları bulunduğu ve bu kuralların 20. maddesinde, "çalışanların adalet, doğruluk, dürüstlük.... güvenirlilik ve sosyal sorumluluk prensiplerine aykırı davranışlarda bulunmayacağı" ve "Bankaya ait varlıkları ve kaynakları verimsiz ve amaç dışı kullanmayacağı" kurallarına yer verildiği belirtilerek, bu etik kuralların iş sözleşmesinin eki niteliğinde olduğu, davacının iş amaçlı bilgisayarı mesai saatleri içerisinde internet alışveriş ve oyun sitelerine birden fazla girmek sureti ile amacı dışında kullandığı ve bu süre zarfında zamanını iş görme edimine harcamadığı, üstlenilen işin yetiştirilmesinin veya işverenin zararının oluşmamasının bu olumsuz davranışı ortadan kaldırmayacağı, davacının yan yükümlülüğünü ihlal ettiği, davacının bu davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı ve iş ilişkisinin işveren açısından devam ettirilmesinin beklenmez bir hal aldığından bahisle iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığı belirtilmiştir.
Yargıtay kararından anlaşıldığı kadarıyla davacının çalıştığı bankada tüm çalışanlar bakımından bağlayıcılık kazanmış, uyulması gerekli işyeri etik kuralları mevcut olup, söz konusu kurallarda bankaya ait varlıkların ve kaynakların verimsiz ve amaç dışı kullanılmayacağı açıkça belirtilmiştir. İş sözleşmesinin kurulmasından önce mevcut ve işe girerken işçiye tebliğ edilmiş, onun bilgisi dâhilinde olan veya iş ilişkisi devam ederken işçilere tebliğ edilen ve muvafakatleri alınan işyeri etik kuralları iş sözleşmesinin eki niteliğindedir ve iş sözleşmesi hükmü gibi kabul edilir.
İşyerindeki bilgisayarlar da işyerinin varlıklarından, kaynaklarından birisidir. Davacı, iş amaçlı bilgisayarını mesai saatleri içerisinde internet alışveriş ve oyun sitelerine birden fazla girmek sureti ile amacı dışında kullanarak işyeri etik kurallarını ihlal etmiştir. Üstlenilen işin yetiştirilmiş olması veya işverenin zararının oluşmaması davacının olumsuz davranışını ortadan kaldırmaz. Zira işyeri etik kurallarında, bu kuralların ihlalinin varlığı için böyle bir zarar şartı aranmamıştır.
Sonuç olarak davacı yan yükümlülüğünü ihlal etmiştir. Bu davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı ve iş ilişkisinin işveren açısından devam ettirilmesinin beklenmez bir hal aldığı anlaşılmaktadır, işverenin iş sözleşmesini feshetmesi, davacının davranışlarından kaynaklanan nedene dayanmaktadır.
İş sözleşmesine veya eki personel (iç) yönetmeliğe ya da işyeri etik kurallarına aykırı davranış iş sözleşmesinin feshi için geçerli bir sebep oluşturacaktır.
İşçi kendisinin bilgisi dahilinde olan ve uymakla yükümlü olduğu bir iş sözleşmesi ya da iş sözleşmesinin eki niteliğindeki işyeri etik kuralını ihlal ediyorsa, bu kusurlu davranışının sorumluluğuna katlanmak durumundadır. Somut olayda işyeri etik kurallarının ihlali sebebiyle iş ilişkisinin tarafları arasındaki güven ilişkisi ortadan kalktığından ve iş ilişkisinin işveren açısından devam ettirilmesi beklenmez bir hal aldığından, Yüksek Mahkemenin feshi geçerli kabul eden kararı kanımızca isabetlidir.
Ali YÜKSEL / YARGITAY KARARLARI
http://www.dunya.com/ali-y%C3%BCksel_117_0_yazar.html