Okurumuz A. Keskiner, “1999’dan beri bir işyerinde çalışıyorum. Yıllık sadece bir maaş karşılığı kıdem tazminatı alıyorum. Yıllık izin, mesai ve hafta tatili izni kullanmadım, parasını da almadım. İşten çıkarsam hak talep edebilir miyim?” diyor.
İşçilerin bazı yasal hakları var. Bunlardan bazılarını çalıştığı süreler için ücret alması, fazla mesai ücreti, hafta tatili kullandırılması veya çalışması halinde ücretinin ödenmesi, yıllık izin kullandırılması ve resmi tatillerde çalışma karşılığı olmadan ücret alması ve çalışması halinde de ayrıca ücretinin ödenmesi olarak sayabiliriz.
Bu şekilde yıllık izin kullandırılmayan, fazla mesaisi ödenmeyen, resmi tatil veya hafta tatili çalışması ücreti ödenmeyen işçiler öncelikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü’ne (Bölge Çalışma Müdürlüğü) bir dilekçe ile başvurmaları ve alamadıkları ücret ve diğer hakları konusunda şikayette bulunmaları gerekmektedir.
Çalışırken yapılan şikayetleri Bakanlık iş müfettişleri incelemekte olup, iş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez.
Dolayısıyla bu şekilde şikayet yoluna başvurulabileceği gibi, ödenmeyen bu işçilik hakları için alacak davası da açılabilecektir.
1990 girişli işçinin emekliliği
Okurumuz Ayhan Akbaş “21.05.1965 doğumluyum. SGK başlangıcım 1 Şubat 1990 olup, 1.871 gün primim var. Ne zaman emekli olurum? Ne kadar prim günüm olması gerekir?” diyor.
Okurumuz ilk defa 1 Şubat 1990 tarihinde sigortalı olduğundan dolayı, 52 yaşını ve 5225 prim gün sayısını doldurmak suretiyle emekli olabilecek. Eksik günlerini bir işyerinde çalışarak tamamlayabilir. Ayrıca askerlik süresini de borçlanarak prim gün sayısını artırabilir.
Çalışma koşulları değiştirilebilir mi?
Okurumuz A. Can “Özel bir şirkette aynı departmanda aynı unvanla 8 yıldır çalışıyorum. Fakat müdürüm benim bu görevimde en fazla 5 yıl çalışabileceğimi söyledi ve bugüne kadar bana herhangi bir tebligatta da bulunulmadı. Ben de görev değişikliğini haklı bir gerekçeyle yapmadıkları için kabul etmiyorum, başka bir departmanda çalışmak istemiyorum. Bana yazılı olarak başka bir pozisyona geçmek, bölüm değiştirmek ister misin? diye sordular ve yazılı yanıt bekliyorlar. Görev değişikliğini kabul etmemem halinde kıdem + ihbar tazminatı alıp işe iade davası açabilir miyim?” diyor.
Ne kadar doğrudur bilinmez ama, piyasada bir kişinin aynı işyerinde, aynı pozisyon ve unvanda en fazla beş yıl verimli çalışabilir şeklinde bir inanış var. Bir işçinin çalışma koşullarında işçi lehine değişiklikler yapılabilir. Ancak, işçinin çalışma koşullarında işçi aleyhine değişiklik yapılması işçinin yazılı onayına bağlıdır. Eğer çalışma koşullarınızda esaslı değişiklik olup olmadığını değerlendirin lütfen. Dolayısıyla işçinin çalışma koşullarında yapılan esaslı değişikliği kabul etmemesi halinde eski koşullar geçerli olup, işçi aynı şartlarla çalışmaya devam eder. İşveren tarafından ihbar ve kıdem tazminatı ödenerek fesih yapılsa bile, iş güvencesi kapsamında olan işçi işe iade davası açabilir. Bu durumda işe iade davasını da kazanır.
Kaynak: Star Gazete