Yeni yılın bütçesi açıklandı.
Ancak memurun zammı netlik kazanmadı. Bu ilk defa oluyor. Çünkü memurun ilk defa elde ettiği toplu sözleşme hakkının henüz yasal düzenlemesi tamamlanamadı.
Milyonlarca memur ve emekli önümüzdeki yıl aylık ve maaşlarına gelecek zammı merak ediyor. Başbakan Erdoğan ekonomi kurmaylarına talimat verdi. Memur için "eşit işe eşit ücret" emekli için de "kademeli intibak" düzenlemesinin 2012 bütçesiyle yapılmasını istedi. Ekonomi yönetimi eskiden olsa hesabı kitabı yapıp bütçeye maliyeti yazardı. Ancak bu sefer iş gerçekten zor. Eldeki imkânlar ölçüsünde yapılan bir hesapla bütçeye ödenek konsa toplu sözleşme masasının anlamı kalmayacak. Üstelik masada el açık edileceğinden pazarlık gücü daha baştan kaybedilecek.
Mevcut bütçe ne diyor?
Maliye bürokratları önlerindeki tüm sis perdesine rağmen hem memurlar hem de emeklilere yönelik ödenekleri bütçeye yazdı. Maliye'de değişmez kuraldır. Başta memur maaş zamları olmak üzere bütçenin gider kaleminde yer alan cetveller hedef enflasyon oranında artırılır. Gelir cephesinde ise enflasyon ile büyüme toplanır, üzerine bir-iki puan ilave edilir, bulunan oranda gelir hedefi konur. Bu yöntem, mali disiplinin küçük bir parçasıdır. İşte bütçeye yazılan rakamlar bu anlayışın ürünü.
Gelelim bütçedeki ödeneklerin anlamına. Her şeyden önce gelecek yıl memur maaşları için ayrılan pasta bu yıldan 3 miyar lira daha küçük. Bu ise yukarıda bahsettiğim nedenden, "hedef enflasyon"dan kaynaklandı. Enflasyonun bu yılı yüzde 7,8'de, gelecek yıl ise yüzde 5,2'de kapatacağı tahmin ediliyor. Memur hesabında hep geleceğe bakıldığı için düşen "hedef" enflasyon kağıt üzerinde memurun cebine zarar verecek. (Kağıt üzerinde diyorum. Çünkü düğüm asıl masada çözülecek.)
Bu tespitlerin rakamsal açıklaması bütçede şöyle: 2011 yılında bütçe ödenekleri 62,3 milyardan 72,3 milyara çıkarılmış. Yıl sonunda bu ödeneğin 73,5 milyara çıkması bekleniyor. Bu yılın tüm memur zamlarının yapıldığı ödenekteki artış 11,2 milyar lira. Önümüzdeki yıl 81,7 milyar ödenek kondu. Artış sadece 8,2 milyar. Yukarıda sözünü ettiğim pastadaki 3 milyarlık azalış işte buradan kaynaklanıyor. Maliye bürokratları ek ödenek adı altında 4,8 milyar lirayı bütçeye yazdılar. Bu paranın önemli bir kısmı belediyelerden kamu kurumlarına gelecek memurların maaşına gidecek. Bir kısmı da "eşit işe eşit ücret" için kullanılacak. Emeklinin intibak beklentisi ise sosyal güvenlik kuruluşu ödeneğinde yapılan artıştan sağlanacak.
Pazarlık masasından vergi çıkar
Görünen köy şudur ki, önümüzdeki haftalarda memur sendikalarıyla hükümet arasında yapılacak toplu sözleşme görüşmeleri hem zammı hem de "eşit"liği sonuca bağlayacak. Hükümet, düşük maaşlı memura yüksek oranlı zam yapmaya zaten razı. Dolayısıyla düşük maaşlı memurun yüzde 10'ların üzerinde zam alıp enflasyonu ikiye katlama şansı fazlasıyla bulunuyor. Diğer memurların durumu da eldeki kaynağa ve memurun pazarlık gücüne göre şekillenecek.
Ancak pazarlık masasından sadece memura zam değil, topluma vergi zammı da çıkabilir. Maaş zammı, bütçede belirlenenin çok üzerine çıkarsa o oranda vergi zamları gündeme gelecek. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu durumu açık açık ifade etti. Dolayısıyla zam eşittir vergi denklemi toplu pazarlık masasına damgasını vuracağa benziyor.
Erdoğan SÜZERhttp://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/172834-butceye-son-noktayi-memur-koyacak-makalesi.aspx