İŞÇİSİNİ DÖVEN AĞIR HAKARETLERDE BULUNAN İŞVEREN MANEVİ TAZMİNAT ÖDER
Çalışma hayatında hoş olmayan durumlardan biri de İş Kanuna tabi olan işyerinde işveren(vekili) işçisini dövdüğünde yada ağır hakaretlerde bulunanlar bir takım yaptırımlar ile karşı karşıya kalacaktır.
Bu konuda işverenin yada vekili tarafından işçisini dövdüğü yada uğradığı haysiyet kırıcı hakaretlere karşı kaldığını işçi tarafından şahitler ile adli yargıya taşınarak aynı zamanda adli tabiplikten alınan raporlar ile işverene karşı Kıdem Tazminatı,İşçilik alacağı olarak ücretini,fazla mesaisini,sosyal yardımlarını,kullanmadığı yıllık izin paralarını alma hakkını da doğurmaktadır.
İşçi 4857 sayılı İş Kanunun 24.Maddesine göre İşçinin haklı nedenle iş akdinin derhal fesih hakkını kullanacaktır.
Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
II. Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
Bu durum karşısında işçi açacağı davalar ile;
a)Ödenmeyen Ücretlerini
b)Fazla Mesai Alacaklarını
c)Kullanmadığı Yıllık İzin Ücretlerini
d)Hak ettiği Sosyal Yardımlarını
e)Kıdem Tazminatına Hak etmiş ise Kıdem Tazminatı alacaktır.
Manevi Tazminat Alma Hakkı Var:
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2007/41164
Karar Numarası: 2009/8092
Karar Tarihi: 26.03.2009
DAVA: Davacı, ihbar, kıdem manevi tazminatı, vergi iadesi, izin ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacıya, davalı işveren vekili tarafından etkili eylemde bulunulduğu tartışmasızdır. Sözü edilen eylem tek başına BK 49. madde uyarınca kişilik hakkına saldırı olup manevi tazminatı gerektirir. Mahkemece feshin haksızlığının kabulü de bu olguyu doğrulamaktadır. Hiç bir gerekçe işçinin dövülmesini haklı kılmaz, işçinin yalnız maddi varlığı değil manevi varlığı da yasalarca koruma altındadır.
Mahkeme manevi tazminat isteğinin gerekçesiz reddi bozmayı gerektirmiştir.
Özetlersek;
Mahkeme, işveren yada vekili tarafından dövülen işçiye manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir. İşveren yada vekili tarafından dövülen daha sonra iş akdi feshedilen işçi, vergi iadesi, izin ücreti, ücret alacaklarının ödenmesi ve ihbar, kıdem ve manevi tazminat talebiyle dava açıyor. Yerel mahkeme, işçinin talebini kısmen kabul ettiyor. Tarafların kararı temyiz etmesi üzerine dosya, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'ne gidiyor.9.Hukuk Dairesinin kararında, işveren vekilinin işçiye yönelik etkili eylemde bulunduğunun tartışmasız olduğu belirtiliyor. Bu eylemin Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca kişilik hakkına saldırı olduğu ve manevi tazminat gerektirdiği ifade edilen kararda, yerel mahkemenin feshin haksızlığını kabul etmesinin de bu olguyu doğruladığına dikkat çekiliyor. Kararda, "Hiçbir gerekçe, işçinin dövülmesini haklı kılmaz. İşçinin yalnız maddi varlığı değil, manevi varlığı da yasalarca koruma altındadır." deniliyor. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, belirtilen gerekçelerle, 'manevi tazminat isteğini gerekçesiz reddetmesi' sebebiyle yerel mahkemenin kararını bozmuştur.
818 sayılı Borçlar Kanunun 49 Maddesi ile
Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir.
Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır.
Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir.
01.Temmuz .2012 günü Yürürlüğe girecek Yeni Borçlar Kanununda Geçerliliğini Korumuştur.
3. Kişilik hakkının zedelenmesi
MADDE 58- Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.
Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.
Yeni Borçlar Kanununda bu konuda Zamanaşımı da belirlenmiştir.
C. Zamanaşımı
MADDE 72- Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.
Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.
Sonuç:
İşçisini dövmeden ona ağır hakaretlerde bulunmadan önce işverenlerin yada vekillerinin bir kez daha düşünmesi gerekiyor.Sadece 4857 sayılı yasadan doğan yaptırımlar dışında Borçlar Hukukunun ilgili maddeleri gereğince Manevi Tazminata da Mahkum olunur.
VEDAT İLKİ
vedat.uzman@gmail.com