Cari Açığın İlacı Başka!
Günlük yaşamımızı devam ettirirken farkında olmadan bir çok vergi ödüyoruz. Sabah kahvaltısında içtiğimiz çayın içinde yalnızca şeker yok ayrıca katma değer vergisi de var! Yediğimiz aslında ekmek arası peynir değil, ekmek arası katma değer vergili peynir. Tiryakilerinin kahvaltıdan sonra yaktıkları sigaranın içinde ise sadece tütün yok, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi de var.
Akşamcılar, buzlarını katma değer vergili ve özel tüketim vergili rakılarının içine koyuyorlar. İşe giderken kullandığımız aracın akaryakıt bedelinin yarısını vergi oluşturuyor.
Evet, bu örnekleri artırmamız mümkün. Sadece para kazanırken değil, para harcarken de farkında olmadan yüksek tutarda vergi ödüyoruz. Hatta vergi sistemimiz ne yazık ki büyük oranda harcama vergilerinden oluşuyor. Devletimizin vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 70’ini dolaylı vergi olarak tabir edilen bu harcama vergileri oluşturuyor.
Hal böyleyken biliyorsunuz kısa bir süre önce bir sabah özel tüketim vergisindeki artış haberleri ile güne merhaba dedik. Sigara, alkollü içki, cep telefonları, elektrikli araçlar hariç 1,600 cc üzeri otomobiller ve yük taşımacılığında kullanılan araçlarda ÖTV oranı artırıldı. Ayrıca artırılanlar arasında, kabul kredili vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekillerine göre yapılan ithalatta KKDF oranı da vardı. Yani artık günlük hayatımızda daha fazla vergi ödeyecektik. Ya da vergisi artırılan bu ürünleri kullanmaktan vazgeçecektik.
Sigarada ÖTV oranı yüzde 63'ten yüzde 69'a çıkarıldı, asgari maktu vergi tutarları artırıldı. Alkollü içkilerde asgari maktu vergi tutarları artırıldı. Motor silindir hacmi 1,600 cc'yi geçmeyen otomobillerde ÖTV yüzde 37'de kaldı, 1,600-2,000 cc arası yüzde 60'tan yüzde 80'e; 2,000 cc'yi geçenler yüzde 84'ten yüzde 130'a çıkarıldı. Yük taşımacılığında kullanılan araçlarda ÖTV yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarıldı. Cep telefonlarında ÖTV yüzde 20'den yüzde 25'e çıkarıldı, maktu vergi 40 liradan 100 liraya çıkarıldı.
Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek, ÖTV artışlarıyla bütçeye 5.5 milyar lira ek gelir sağlanacağını söyledi. Artışın cari açığın düşürülmesi için yapıldığını belirten Şimşek, bunun bir zam değil enflasyon nedeniyle yapılan bir güncelleme olduğunu ifade etti. “Güncelleme” sözünü ise daha sonra zamları gizlemek için söylemediğini açıkladı.
Tüm bu tartışmalar ve zamların sonrası, şimdi durumu biraz daha sağduyu ile sorgulamakta yarar var. Malum; enflasyon mal ve hizmetlerin fiyatında artış olarak karşımıza çıkar. Nisbi yani oransal vergiye tabi mallarda, mal bedelinin artması bu bedel üzerinden ödenen verginin de artması anlamına gelir. Örneğin, bir malın bedeli 100 TL ve ÖTV oranı yüzde 10 ise bu mal üzerinden 10 TL, ÖTV ödenir. Enflasyon nedeniyle malın bedeli 110 TL’ye yükselirse, ödenecek ÖTV de 11 TL olarak hesaplanır. Yani enflasyon nedeniyle fiyat artışı özel tüketim vergisinde otomatik olarak bir artış sağlar. Özetle; ayrıca bir güncelleme yapmaya gerek yoktur.
Buradaki ÖTV oranının yüzde 10’dan 15’e yükseltilmesini enflasyona bağlamak yanlış olur. Yukarıdaki basit örnek gösteriyor ki ÖTV oranlarında yapılan artış kesinlikle vergilerin zamlanması anlamına gelir. Sadece maktu vergilerdeki (vergi tutarının rakam olarak belirlenmesi) artış enflasyona bağlanabilir.
Bu durumda şunu net olarak söyleyebiliriz. Vergi oranlarının artırılması, vergilere zam yapılması anlamına gelir. Aslında bu da fiyatların yükselmesi olarak karşımıza çıkar. Örneğin, yapılan ÖTV zamları, motor hacmi 1,6 ile 2 litre arasındaki araçların anahtar teslim fiyatlarına yüzde 12,5, 2 litrenin üzerindeki araçların anahtar teslim fiyatlarına da yüzde 25’lik bir etki yapmıştır. Yükselen fiyatlara, dolayısıyla enflasyon artışına, uyum sağlamak amacıyla vergiler tekrar artırılırsa sonu gelmeyecek bir sürece girilmiş olur.
Şimdi gelelim işin ince noktasına… Maliye Bakanımız bu vergi artışları ile cari açığın düşürüleceğini ifade etti. Doğru, bu artışlar, cari açığı elbette frenleyecektir. Ancak, kesin çözüm olamaz.
Bu önemli sorundan kurtulmak için yapısal bazı reformların yapılması gerekli ve bu konudaki görüşlerimizi de daha önce bu köşeden sizinle paylaştık.
Özetle, bu kapsamda atılması gereken en önemli adım ihracatçımızın önünü açacak ve onları teşvik edecek vergisel düzenlemeleri bir an öce hayata geçirmek olacaktır.
kaynak http://www.yahyaarikan.com/index.php?option=com_content&view=article&id=70&Itemid=95