Yeni TTK İle Dünya Ligine Gireriz
İSMMMO Başkanı Arıkan, yeni TTK için ”yasanın yürürlülük tarihi değişmeden ceza maddeleri ile sınırlı bir değişiklik olabileceğini 0 belirterek, beş maddelik öneri getirdiklerini böylelikle iş dünyasının rahatlayacağını, yasanın bütünsel yaklaşımının da zedelenmeyeceğini dile getirdi.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2012 tarihine az bir süre kala yasanın yürürlüğe girmesinin ertelenmesi ve bazı temel maddelerinin değiştirilmesi yönünde manipülatif girişimler olduğuna dikkat çekti. Arıkan, “Türkiye’yi dünya birinci ligine taşıyacak TTK’nın, kuruluş temelleri yok edilmeden, üzerinde uzlaşma sağlanan teknik konularda gerekli ayarlamalar yapılmalı ve bir an önce yeni ticaret düzenine geçilmeli” dedi.
İSMMMO Başkanı Arıkan, yeni TTK için ”yasanın yürürlülük tarihi değişmeden ceza maddeleri ile sınırlı bir değişiklik olabileceğini 0 belirterek, beş maddelik öneri getirdiklerini böylelikle iş dünyasının rahatlayacağını, yasanın bütünsel yaklaşımının da zedelenmeyeceğini dile getirdi.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2012 tarihine az bir süre kala yasanın yürürlüğe girmesinin ertelenmesi ve bazı temel maddelerinin değiştirilmesi yönünde manipülatif girişimler olduğuna dikkat çekti. Arıkan, “Türkiye’yi dünya birinci ligine taşıyacak TTK’nın, kuruluş temelleri yok edilmeden, üzerinde uzlaşma sağlanan teknik konularda gerekli ayarlamalar yapılmalı ve bir an önce yeni ticaret düzenine geçilmeli” dedi.
.
İSMMMO Başkanı Arıkan; Türkiye genelindeki Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Oda’larının desteğiyle, meslek camiasının çatı örgütü TÜRMOB’un açıkladığı “Yeni Türk Ticaret Kanunu’yla Dünya Ligine” adli raporu değerlendirerek, bu konudaki tartışmaların artık bitmesi gerektiğini söyledi.
İSMMMO Başkanı Arıkan; Türkiye genelindeki Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Oda’larının desteğiyle, meslek camiasının çatı örgütü TÜRMOB’un açıkladığı “Yeni Türk Ticaret Kanunu’yla Dünya Ligine” adli raporu değerlendirerek, bu konudaki tartışmaların artık bitmesi gerektiğini söyledi.
.
Arıkan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu ilk günden bu yana ülkenin ekonomik açıdan kalkınması, dünyayla bütünleşmesi, uluslar arası alanda güçlü bir oyuncu olarak yerini alması için atılan en önemli adımlardan biri olan TTK’nın 1Temmuz 2012’de mutlaka yürürlüğe girmesi gerektiğini dile getirdi.
Arıkan Yeni TTK’nın “yasasının yürürlülük tarihi değişmeden ceza maddeleri ile sınırlı bir değişiklik olabileceğini” belirterek, beş maddelik öneriyle bütünsel yaklaşım zedelenmeden yol alınabileceği kaydetti.
Ekonomi için milat
TÜRMOB’un “Yeni Türk Ticaret Kanunu’yla Dünya Ligine” adlı raporuna göre yasanın yürürlüğe gireceği tarih olan 1 Temmuz 2012, Türkiye ekonomisi için bir milat niteliği taşıyor. Rapora göre; “Ortakların, çalışanların alacaklıların” haklarını da en az şirket yöneticileri kadar güvence altına alan, kurumsal yönetimleri, küreselleşen dünyanın gerektirdiği rekabetçi şirket yapılarını, günün ihtiyaçlarına uygun ticari ve bürokratik ilişkileri düzenleyen yeni Türk Ticaret Kanunu üç temel üzerinde yükseliyor. Bunlar raporda “Uluslar arası standartlarda şeffaflık ve kurumsal yönetim” , “Güçlü sermaye yapısı” ve “Hızlı karar alma ve güvenli ticaret” olarak açıklanıyor.
Yerel ligden dünya ligine
Rapora göre; Yeni TTK’nın getirdiği bu üç temel; sermaye şirketlerinin ortaklardan bağımsızlaştırılmasını, daha güçlü ortaklık yapılarını, daha hızlı karar mekanizmalarını, daha hızlı alacak takibi ve uluslararası standartlarda rekabet gücünü beraberinde getirecek.
Bu gelişmeler, Türkiye’de kurulan şirketlerin finansmana daha kolay erişimini sağlayacak, uluslar arası ortakların ve işbirliklerinin yolunu açacak, ülkede daha fazla yerli ve yabancı yatırım yapılmasını sağlayacak, halka açık şirket sayısını arttırarak da sermayenin tabana yayılmasını sağlayacak.
Rapora göre;yeni yasanın ticaret hayatına getireceği değişimler üç ana başlık altında toplanmış.Bunlardan ilki; Ticari mevzuatta şimdiye kadar dolaylı olarak sözü edilen, üstü kapalı bir şekilde” ima edilen” veya yazılı olmasa da bir tür teamül olarak kabul edilen bazı uygulamaların açık ve net biçimde yerini alması.
İkincisi; ticari mevzuatta şimdiye kadar yer bulmayan şeffaflık ve kurumsal yönetime ilişkin hükümler.
Üçüncüsü ise; yeni TTK’nın şimdiye kadar yasalarımızda olmayan bir dizi yeni uygulamayı mevzuata kazandırması.
TTK’daki 10 eleştiriye 10 yanıt
Raporda yeni TTK’nın özellikle sermaye şirketleri için getirdiği bazı yeniliklerin “bugünkü ticaret hayatının kaldıramayacağı” düzenlemeler olduğu eleştirisine dikkat çekilerek, eski düzenlemelerin Türkiye’deki girişimlerin ve girişimcilerin önüne set çektiğini görmeyen,Türkiye’deki şirketlerin değişen dünyaya uyum sağlamasının önemini kavrayamayan bir bakış açısıyla dile getirildiği savunuluyor.TTK’daki eleştiriler ve onlara karşılık yapılan açıklamalar şöyle:
· Yeni TTK tartışılmadı, aceleye getirildi: Yeni TTK 1999’dan beri hazırlanıyor,2005’ten beri de mecliste tartışıldı ve kabul edildi.
Arıkan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu ilk günden bu yana ülkenin ekonomik açıdan kalkınması, dünyayla bütünleşmesi, uluslar arası alanda güçlü bir oyuncu olarak yerini alması için atılan en önemli adımlardan biri olan TTK’nın 1Temmuz 2012’de mutlaka yürürlüğe girmesi gerektiğini dile getirdi.
Arıkan Yeni TTK’nın “yasasının yürürlülük tarihi değişmeden ceza maddeleri ile sınırlı bir değişiklik olabileceğini” belirterek, beş maddelik öneriyle bütünsel yaklaşım zedelenmeden yol alınabileceği kaydetti.
Ekonomi için milat
TÜRMOB’un “Yeni Türk Ticaret Kanunu’yla Dünya Ligine” adlı raporuna göre yasanın yürürlüğe gireceği tarih olan 1 Temmuz 2012, Türkiye ekonomisi için bir milat niteliği taşıyor. Rapora göre; “Ortakların, çalışanların alacaklıların” haklarını da en az şirket yöneticileri kadar güvence altına alan, kurumsal yönetimleri, küreselleşen dünyanın gerektirdiği rekabetçi şirket yapılarını, günün ihtiyaçlarına uygun ticari ve bürokratik ilişkileri düzenleyen yeni Türk Ticaret Kanunu üç temel üzerinde yükseliyor. Bunlar raporda “Uluslar arası standartlarda şeffaflık ve kurumsal yönetim” , “Güçlü sermaye yapısı” ve “Hızlı karar alma ve güvenli ticaret” olarak açıklanıyor.
Yerel ligden dünya ligine
Rapora göre; Yeni TTK’nın getirdiği bu üç temel; sermaye şirketlerinin ortaklardan bağımsızlaştırılmasını, daha güçlü ortaklık yapılarını, daha hızlı karar mekanizmalarını, daha hızlı alacak takibi ve uluslararası standartlarda rekabet gücünü beraberinde getirecek.
Bu gelişmeler, Türkiye’de kurulan şirketlerin finansmana daha kolay erişimini sağlayacak, uluslar arası ortakların ve işbirliklerinin yolunu açacak, ülkede daha fazla yerli ve yabancı yatırım yapılmasını sağlayacak, halka açık şirket sayısını arttırarak da sermayenin tabana yayılmasını sağlayacak.
Rapora göre;yeni yasanın ticaret hayatına getireceği değişimler üç ana başlık altında toplanmış.Bunlardan ilki; Ticari mevzuatta şimdiye kadar dolaylı olarak sözü edilen, üstü kapalı bir şekilde” ima edilen” veya yazılı olmasa da bir tür teamül olarak kabul edilen bazı uygulamaların açık ve net biçimde yerini alması.
İkincisi; ticari mevzuatta şimdiye kadar yer bulmayan şeffaflık ve kurumsal yönetime ilişkin hükümler.
Üçüncüsü ise; yeni TTK’nın şimdiye kadar yasalarımızda olmayan bir dizi yeni uygulamayı mevzuata kazandırması.
TTK’daki 10 eleştiriye 10 yanıt
Raporda yeni TTK’nın özellikle sermaye şirketleri için getirdiği bazı yeniliklerin “bugünkü ticaret hayatının kaldıramayacağı” düzenlemeler olduğu eleştirisine dikkat çekilerek, eski düzenlemelerin Türkiye’deki girişimlerin ve girişimcilerin önüne set çektiğini görmeyen,Türkiye’deki şirketlerin değişen dünyaya uyum sağlamasının önemini kavrayamayan bir bakış açısıyla dile getirildiği savunuluyor.TTK’daki eleştiriler ve onlara karşılık yapılan açıklamalar şöyle:
· Yeni TTK tartışılmadı, aceleye getirildi: Yeni TTK 1999’dan beri hazırlanıyor,2005’ten beri de mecliste tartışıldı ve kabul edildi.
.
· Şirketlerin ticari sırları internette açıklanacak: Günümüzde halka açık şirketler zaten “ticari sır” kapsamına girmeyen mali tablolarını kamuoyuna açıklıyorlar. Düzenleme yalnızca bu zorunluluğu tüm sermaye şirketlerine yaygınlaştırıyor.
· Şirketlerin ticari sırları internette açıklanacak: Günümüzde halka açık şirketler zaten “ticari sır” kapsamına girmeyen mali tablolarını kamuoyuna açıklıyorlar. Düzenleme yalnızca bu zorunluluğu tüm sermaye şirketlerine yaygınlaştırıyor.
.
· Yöneticilere ödenen ücret ticari sırdır, açıklanmamalıdır: Dünya ekonomilerinde şirketlerin yöneticilerine yaptıkları ödemeleri açıklamaları şeffaflığın bir gereği. Yasada bu tür ödemelerin kişi bazında açıklanması da istenmiyor.
· Yöneticilere ödenen ücret ticari sırdır, açıklanmamalıdır: Dünya ekonomilerinde şirketlerin yöneticilerine yaptıkları ödemeleri açıklamaları şeffaflığın bir gereği. Yasada bu tür ödemelerin kişi bazında açıklanması da istenmiyor.
.
· Şirketlere borçlanma yasağı ortakları zor duruma düşürecek: Yeni TTK ortakların şirketten sınırsız borç almasın değil, ücret, ikramiye ve kar pay almasını öngörüyor. Koyulan sermayenin erimesini engelleyecek bu uygulama vergi düzenlemeleriyle de teşvik edilmeli.
· Şirketlere borçlanma yasağı ortakları zor duruma düşürecek: Yeni TTK ortakların şirketten sınırsız borç almasın değil, ücret, ikramiye ve kar pay almasını öngörüyor. Koyulan sermayenin erimesini engelleyecek bu uygulama vergi düzenlemeleriyle de teşvik edilmeli.
.
· Şirketlere ölçek ayrımı yapılmadan denetim yükümlülüğü getiriliyor: Muhasebe standartlarında küçük, orta ve büyük şirketler için ayırım getiriliyor. Denetim raporları ise Türkiye Finansal Raporları Standartları’na (TFSR), KOBİ’lerde ise KOBİ TFRS’ye göre yapılıyor.
· Şirketlere ölçek ayrımı yapılmadan denetim yükümlülüğü getiriliyor: Muhasebe standartlarında küçük, orta ve büyük şirketler için ayırım getiriliyor. Denetim raporları ise Türkiye Finansal Raporları Standartları’na (TFSR), KOBİ’lerde ise KOBİ TFRS’ye göre yapılıyor.
.
· Denetim kuralları belirsiz: Denetimler Bağımsız Denetim Standartları’na göre yapılacak. Denetçilerin denetimi ise Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu tarafından yapılacak düzenlemelerle ortaya konulacak.
· Denetim kuralları belirsiz: Denetimler Bağımsız Denetim Standartları’na göre yapılacak. Denetçilerin denetimi ise Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu tarafından yapılacak düzenlemelerle ortaya konulacak.
.
· Denetçiye yönetimi istifa ettirecek yetkiler veriliyor. Denetçiden olumlu rapor alamayan şirketler için cezai bir yaptırım yok. Yasa, her boyda şirketin belirli denetim kurallarına göre kendini yapılandırmasını öngörüyor.
· Denetçilerin sorumluluğu belirsiz: Finansal tabloları inceleyen denetçiler, kusurlu hareket ettikleri takdirde, hem şirkete hem de pay sahipleri ile şirket alacaklarına karşı verdikleri zarar dolayısıyla sorumlu tutuluyorlar.
· Denetçiye yönetimi istifa ettirecek yetkiler veriliyor. Denetçiden olumlu rapor alamayan şirketler için cezai bir yaptırım yok. Yasa, her boyda şirketin belirli denetim kurallarına göre kendini yapılandırmasını öngörüyor.
· Denetçilerin sorumluluğu belirsiz: Finansal tabloları inceleyen denetçiler, kusurlu hareket ettikleri takdirde, hem şirkete hem de pay sahipleri ile şirket alacaklarına karşı verdikleri zarar dolayısıyla sorumlu tutuluyorlar.
.
· Şirket ortakları sürekli hapis tehditi altında bırakılıyor. Yeni yasa şirketlerinin içinin boşaltılması ve kötü niyetli davranışlara ceza öngörüyor.Bu cezalar da öncelikle para cezası olarak uygulanıyor.Yasanın amacı kimseyi hapse atmak değil, kötü niyetli davranışlar karşısından caydırıcı olmak.
· Şirket ortakları sürekli hapis tehditi altında bırakılıyor. Yeni yasa şirketlerinin içinin boşaltılması ve kötü niyetli davranışlara ceza öngörüyor.Bu cezalar da öncelikle para cezası olarak uygulanıyor.Yasanın amacı kimseyi hapse atmak değil, kötü niyetli davranışlar karşısından caydırıcı olmak.
.
· Genel kurul ve yönetim kurullarındaki dengeler bozuluyor:Anonim şirketlerde ortakların itibari değer oranında oy kullanması daha hakkaniyetli bir uygulama.Yönetim kurullarında dörtte bir oranında yüksek öğrenim görmüş üye bulunması da sayısal olarak içtihatlarla zaten çözülebilecek bir durum.
· Genel kurul ve yönetim kurullarındaki dengeler bozuluyor:Anonim şirketlerde ortakların itibari değer oranında oy kullanması daha hakkaniyetli bir uygulama.Yönetim kurullarında dörtte bir oranında yüksek öğrenim görmüş üye bulunması da sayısal olarak içtihatlarla zaten çözülebilecek bir durum.