Aynı işverene ait işyerinde bir tam yıl ve daha fazla çalışmış olan 4857 sayılı İş Kanununa tabi işçilerin 1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesinde sayılan şartlardan biri nedeniyle hizmet akdinin sona ermesi durumlarında yıpranma tazminatı denilen kıdem tazminatının ödenmesi zorunluluğu vardır. Bu sona erme nedenlerinden biri de muvazzaf askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrılan işçilere kıdem tazminatı ödenmesi şartıdır.
Askerlik görevini yerine getirmek için işten ayrılan işçilere çalışmaları bir yılın üstünde ise kıdem tazminatı ödemek şarttır. Askerlik hizmetiniz için kısa dönem er olarak veya yedek subay olarak silah altına alınmanız, sonucu değiştirmez. Süre yönünden (bir yıl) tamamlandığı takdirde, kıdem tazminatı alınmasında hiçbir engel bulunmamaktadır.
Kıdem tazminatınızı askere giderken ödendiği takdirde askerlik dönüşü işe alınmayacağı konusundaki yaygın kanaat de doğru değildir.
Muvazzaf askerlik hizmetini tamamlayan işçinin askerlik hizmetinden sonra yeniden eski işinde çalışmak istemesi durumunda işverence bu durumdaki işçilere öncelik tanınmasına yönelik düzenleme getirilmiştir.
Mevcut 4857 sayılı İş Kanunu’nun 31’nci maddesinde muvazzaf askerlik hizmeti dışında işçinin askere alınması durumunda hizmet akdinin feshedilebilmesi için belirli bir süre bekleme zorunluluğu ve askerlik hizmeti sonrasında eski işinde işe başlamak istemesi halinde işe alınmasını gerektirir mahiyette düzenlemeye gidilmiştir.
Muvazzaf askerlik ödevi dışında manevra veya herhangi bir sebeple silah altına alınan veyahut herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi yüzünden işinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi işinden ayrıldığı günden başlayarak iki ay sonra işverence feshedilmiş sayılır.
İşçinin bu haktan faydalanabilmesi için o işte en az bir yıl çalışmış olması şarttır. Bir yıldan çok çalışmaya karşılık her fazla yıl için, ayrıca iki gün eklenir. Şu kadar ki bu sürenin tamamı doksan günü geçemez.
İş sözleşmesinin feshedilmiş sayılabilmesi için beklenilmesi gereken süre içinde işçinin ücreti işlemez. Ancak özel kanunların bu husustaki hükümleri saklıdır. Bu süre içinde iş sözleşmesinin kanundan doğan başka bir sebebe dayanılarak işveren veya işçi tarafından feshedildiği öteki tarafa bildirilmiş olsa bile, fesih için kanunun gösterdiği süre, bu sürenin bitiminden sonra işlemeye başlar. Ancak iş sözleşmesi belirli süreli olarak yapılmış ve sözleşme yukarıda yazılı süre içinde kendiliğinden sona eriyorsa bu madde hükümleri uygulanmaz.
Herhangi bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat öder.
Bu üç aylık ücret tutarı işçinin işyerinde aldığı son ücret üzerinden hesaplanacaktır. Bunun yanı sıra bir aylık ücret ihbar ve kıdem tazminatında olduğu gibi sosyal yardımlar dahil giydirilmiş ücreti üzerinden değil, sadece brüt çıplak ücreti üzerinden hesaplanacaktır. İşçi işyerinde günlük ücret ile çalışıyor ise son aldığı günlük brüt ücrete bakılacak, bu miktar otuz gün ile çarpıldıktan sonra işçinin bir aylık ücreti bulunacak ve çıkan rakam da üç ile çarpıldığında işçiye ödenecek toplam brüt tazminat bulunacaktır.
Askerlik sonrası aranan şartlar bulunduğu halde işe başlatılmayan işçiye yapılacak ödeme kanunda da açık olarak tazminat olarak belirtildiğinden bu ödeme ücret olarak değerlendirilmeyecek, gelir vergisi kesintisine tabi tutulmayacaktır.
Sonuç olarak askerlik hizmeti nedeniyle işyerinden ayrılan işçiler askerlik dönüşü iki ay içinde eski işverenlerine işe girmek için başvurmalarına rağmen uygun yer olmasına karşın işe alınmadıkları takdirde üç aylık ücreti tutarında tazminat dışında başka bir hak elde edememektedirler. Kaldı ki, bu hak 2003 yılından sonra getirilmiştir. Bu tarihten öncesinde yine aynı şekilde askerlik dönüşü işçinin işe alınma koşulu getirilmiş olunmakla birlikte işe alınmama durumunda böyle bir tazminat da mevcut değildi.
Askere giderken işçinin kıdem tazminatının ödenmiş olup olmamasının, askerlik dönüşü işe başlatılması bakımından hiçbir farkı bulunmamaktadır.
NOT: Çalışma hayatına ilişkin soru ve sorunlarınıza yanıt aradığımız TV Programımız “çalışma hayatı” her salı 17.40’da Kanal35 de canlı olarak yayınlanmaktadır. Sorularınızı bekliyoruz.
Sağlık ve sosyal güvenlikle kalın.
Kadri KABAK
http://www.gazeteyenigun.com.tr/koseyazilari/21216/kidem-tazminati-askere-giderken-alinir--