6111 KOBİ'ler için kâbusa mı dönüşüyor?
"Yeniden yapılandırma" nasıl gidiyor? Maliye'ye, sosyal güvenlik kurumlarına, il özel idarelerine, belediyelere; özetle "devlet/kamu" kurum ve kuruluşlarına zamanında şu veya bu nedenle ödenmediği için birikmiş vergi, harç, ceza, sigorta primi gibi borçlar; elektrik, doğalgaz, telefon, su faturaları "yapılandırma" ile sağlanan kolaylıklar çerçevesinde "tıkır tıkır" ödeniyor mu?
Yoksa...
TBMM Genel Kurulu'nda 13.2.2011 tarihinde kabul edilen, 25.2.2011 tarihli "mükerrer" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" bu imkândan yararlanarak borçlarından kurtulmak ve yollarına devam etmek isteyen bir KOBİ kesimi için "kâbusa" mı dönüşüyor?
Bu konuda gelen mesajlara geçmeden önce, bir durum tespiti yapayım: 6111 sayılı yeniden yapılandırma kanunu neredeyse bütün zamanların en kapsamlı borç tasfiye operasyonuna yasal dayanak oluşturdu. Bu yönüyle de başta, mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler olmak üzere iş dünyasının tüm kesimlerince; TBMM sürecinde de iktidar, muhalefet tüm siyasi partilerce desteklenen "nadir" kanunlardan biri oldu.
6111'e yönelik destek doğal olarak uygulamaya da yansıdı. Başvuruların sona erdiği 2 Haziran 2011 tarihinde toplam yapılandırma talebi 39.4 milyar TL oldu. Bunun 27.1 milyarı kesinleşmiş alacaklar, terkin, tecil; yaklaşık 5.6 milyarı ihtilaflı, inceleme, tarhiyat aşamasındaki alacaklar ile pişmanlık beyanlarından oluştu. Bu arada stok beyanları yaklaşık 1.6 milyar, matrah artırımı tutarı da 5.1 milyar TL düzeyinde açıklandı.
Kanun kapsamında yeniden yapılandırılan tüm borç türleri için ilk taksitlerin son ödeme günü olan 30 Haziran 2011 tarihinde taksitler ve "defaten" ödemeler dahil yaklaşık toplam 8 milyar TL tahsil edildi. (Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in basın toplantısı, Batman, 2 Haziran 2011.)
Bunlar 6111 ile ilgili olarak şimdiye kadar kamuoyuna açıklanan "iyi" haberler. Ancak, bana gönderilmeye başlanan mesajlarda uygulamanın bazı KOBİ'ler için iyi gitmediği anlatılıyor. Bu kesimde yapılandırmaya başvuran fakat daha ilk veya ikinci taksitte "tıkanan" işletmeler yer alıyor.
Mesajlarda anlatılan sorunları özetleyerek aktarıyorum:
"6111 sayılı Kanun ile zamanında yeniden yapılandırmaya başvurduk. Ağırlıklı olarak Maliye ve SSK'ye borçluyuz. Ancak, ilk iki taksiti ödeyemediğimiz için üçüncüyü ödeyemeyip yapılandırmanın iptaliyle karşılaştık."
"Üretim yapamadığımız için bankalardan kredi alamıyoruz. Fabrika binası üzerinde Maliye ve SSK'nin haciz/ipotekleri nedeniyle bunu satma imkânımız da yok. Borcumuzu satıştan elde edeceğimiz kaynakla ödeyip kiralık bir binada üretim yapma planı da bu şekilde gerçekleşemedi."
Mesajlarda, "borç anaparasına uygulanan işlemler sonunda ödeme miktarının umulandan yüksek çıkması nedeniyle" borçlu KOBİ'lerin çoğunun yapılandırmaya başvurmadıkları belirtilirken şöyle deniyor:
"Ödemelerini yapmak isteyen bizim gibi KOBİ'ler ise ilk iki taksitte çıkmaza girmişlerdir. Yüzde 24 oranında yapılan Maliye ve SSK ödemelerinin önümüzdeki günlerde daha da düşeceği derneklerimizde, odalarımızda, çevremizde konuşulmaktadır."
Peki, ne istiyor bu durumdaki işletme sahipleri, ki aralarında üretime hazır tesislerini bu gibi sorunlar nedeniyle uzunca süredir atıl tutmak zorunda kalanlar var.
"Yapılandırmaların iptal edilmemesi için ödenmeyen taksit sayısının artırılması (ilk iki taksiti ödeme şartı kast ediliyor) veya üretici olmamız nedeniyle üretme payı olarak 4-5 aylık süreyle uzatılması, çaresizlik içinde düşündüğümüz bir çare durumudur.
Sonuç olarak, bizim için kanunun çıktığı tarih öncesi ile sonrası arasında bir fark olmadığı ortadadır. Uygulanan faizler yüzde 15-20 taksit/vade civarında toplansaydı, taksitleri de futbol kulüplerine yapılan taksit/vade düzeyinde olsaydı belki ödeme kolaylığından söz edebilirdik. Bu, yapılanların inkârı değil, çalışmaya hazır ancak çalışamayan KOBİ'lerin gerçek ifadesidir."
Ben de "çalışmaya hazır ancak çalışamayan KOBİ'lerin gerçek ifadesini" başta Maliye Bakanı Şimşek olmak üzere 6111 sürecini başlatan ve yürüten tüm yetkililere yorum katmadan iletiyorum. Umarım bir çözüm bulurlar. Kaybolan her işletme sadece sahibinin değil Türkiye ekonomisinin kaybıdır da, ondan!
Taylan Erten
http://www.istekobi.com.tr