Çalışma Hayatında İşçi Memur Farkları
6111 sayılı kanun ile iş hayatının birçok alanında iyileştirme yapılmasına rağmen hiçbir zaman eşitlenemeyen memur ve işçilerin arasındaki farklar maalesef yine kapanmamıştır.İşçi ve memur arasındaki birkaç farka değinecek olursak;
Memurlar 657 sayılı Devlet memurları kanununa,işçiler ise 4857 sayılı İş kanununa tabidir.
Memurlar ile işçiler arasında iş hayatında renk farkı da vardır.İş hayatında işçiler mavi yakalı,memurlar beyaz yakalı olarak anılırlar.En azından simgesel olarak bu böyledir.
Memur parayı alır çalışır, işçi çalışır parayı alır,
Memurların iş güvenceleri söz konusu olduğu için işsizlik sigortası benzeri kesintileri yoktur.İşçilerde böyle bir durum söz konusu değildir.
Memur ile işçilerin süt izinleri de farklıdır.
İş kanunu hamile kadın işçilere, doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamalarını, çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenmesini, hekim tarafından sakıncalı görülmemesi ve kadın sigortalının talep etmesi halinde doğum öncesi iznini 3 haftaya kadar kullandırılarak, kullanmadığı doğum öncesi izin sürelerini doğum sonrası iznine ilave ederek kullandırmasını, sağlık durumlarının gerektirmesi halinde hekim raporu ile doğum öncesi ve sonrası izin sürelerinin uzatılmasını, hamilelik süresince periyodik kontrol için ücretli izin verilmesini, kadın işçinin isteği halinde doğum sonrası izninin bittiği tarihten itibaren 6 aya kadar ücretsiz izin verilmesini, hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde ücretlerinden herhangi bir kesinti yapılmaksızın daha hafif işlerde çalıştırılmasını, çocuğunun bir yaşını doldurmasına kadar kendisinin istediği bölümde ve saatlerde kullanmak üzere günde bir buçuk saat süreyle süt izni verilmesini öngörmüştür. (4857 sayılı İK md.74)
Devlet memurları ile ilgili kanuni düzenleme ise şöyledir:
21.07.2004 tarihli ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14.07.2004 tarihli ve 5223 sayılı Kanun ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (A) bendi; “Memura doğum yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik halinde, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir. Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde, tabibin onayı ile memur isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, memurun çalıştığı süreler, doğum sonrası sürelere eklenir. Yukarıda öngörülen süreler memurun sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda uzatılabilir. Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır.” şeklindedir.
.
Torba yasa ile birlikte 657'ye tabi çalışan kadın memura doğumdan sonra ilk 6 aya kadar günde üç saat süt izni verilirken, 4857 sayılı İş Kanununa tabi olarak çalışan kadın işçiye günde bir buçuk saat süt izni aynen kalmıştır. Yani uygulama sadece memurlar için geçerlidir. SSK’lıların süt izni günlük üç saat değildir. İster istemez insanın aklına şöyle bir soru geliyor.
Neden bu uygulama sadece memurlara yönelik bir uygulamadır? Hem Sağlık Bakanlığı demiyor muydu ilk altı ay sadece anne sütü diye? Demek ki; yasa koyucular işçi bebeğinin, bir memur bebeği kadar kıymetli olmadığına karar vermişlerdir.Zaten uygulamada kadın işçilerin yaşadığı sıkıntılar belli.Günde bir buçuk saat verilen süt iznini işçinin gelip giderken kullandığını ve bebeklerin de anne sütüne en ihtiyaç duydukları dönemleri olmasını düşünürsek memurlara yapılıp kadın işçilere yapılmayan bu iyileştirmenin çok da adaletli olduğunu söyleyemeyiz.
Tabi madalyonun bir de öteki yüzüne bakmak gerekir.Durum böyle olursa o zaman çoğu işveren, kadın işçi çalışırmak istemeyecek, kadın istihdamı tehlikeye girmiş olacaktır.Yine de bu olumsuzluklara rağmen yapılan değişiklikte kadın işçilerin süt izinlerinde de iyileştirme yapılıp günde 1,5 saat olan süt izninin 2 saate çıkarılması yerinde bir uygulama olacaktı.
Torba Yasada erken doğum ile ilgili de düzenlemeler bulunmaktadır.Fakat burada da yine işçi ve memur arasındaki ayrım dikkat çekmektedir.Yapılan düzenlemeye göre erken doğum yapan kadınların kullanamadığı doğum öncesi izinleri doğum sonrasına ilave edilecektir. Ayrıca, doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü halinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilecektir.
Ayrıca memura, eşinin doğum yapması halinde, isteği üzerine on gün babalık izni verilecektir.4857 sayılı İş Kanununda eşi doğum yapan erkek işçiye doğum izni verilmesine ilişkin bir hüküm yoktur. Torba Kanunda da bu yönde işçiler için bir düzenleme yapılmamıştır.Uygulamada eşi doğum yapan erkek işçiye genelde 1-2 gün doğum izni verildiği ancak verilen bu izinlerin yıllık izinden mahsup edildiği uygulamada sık rastlanılan bir durumdur.
Memurlara getirilen yenilikler bunlarla bitmiyor tabi. Daha önce doğum yapan memura isteği üzerine on iki aya kadar verilen ücretsiz izin hakkı yirmi dört aya çıkarıldı. Erkek memurlara da istekleri üzerine yirmi dört aya kadar ücretsiz izin hakkı tanındı. İşçiler için böyle bir durumdan söz etmek mümkün değil.
Sonuç olarak; 5510 sayılı kanun ile SSK,Bağkur,Emekli Sandığı mensupları arasındaki birçok farklılık giderilmiştir.6111 sayılı kanun ile de kamu çalışanlarında birçok iyileştirme yapılmıştır. Yapılan iyileştirmeler memurlar için yapılmış olup, işçiler açısından yeterli değildir.Bu durumda Anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır.
Nurcan Özdemir
kaynak : http://www.mansetalti.com/