İş Dünyasında Aranan Kan: Durumsal Liderlik
Durumsal liderlik; özellikle kriz anlarında veya sürekli uyguladığınız modelin, başarıya ulaşmanızda sıkıntı yarattığını düşündüğünüz zamanlarda alternatif modelleri uygulamaya alabilmenizi sağlayan bir beceri! Artık İş dünyası için de bir zorunluluk!
Rekabet koşulları ve dinamik bir dünya düzeni ile birlikte klasik anlamda yöneticilik arka planda kaldı ve liderlik günümüzün popüler kavramlarından birisi haline geldi. Liderlik hakkında akademisyenler ve iş dünyasından profesyonel eğitmenler tarafından sayısız tanım yapılmıştır. Bununla birlikte lideri temel olarak, bireyleri ortak hedeflere yönelten, başarma arzusu geliştirip başarıya ulaşmasını sağlayan kişi olarak tanımlayabiliriz. Bu üç görevi dışında lidere kriz yönetimi, etkili karar alma, problem çözme gibi çok çeşitli sorumluluklar yüklemek de mümkündür.
Liderlik Modelleri
Liderin ne yapması gerektiği konusunda genel bir uzlaşı olsa da bunu nasıl yapması gerektiği konusunda çeşitli yaklaşımlar ve türler öne sürülmüştür. Başlıca liderlik türleri aşağıdaki gibi listeleyebiliriz:
1- Otoriter Liderlik:Astlarına söylediklerinin aynen yapılmasını isteyen, astların liderin kararları hakkında görüş beyan etmesine izin vermeyen, sonuçlara ulaşırken gerekirse korkutma, tehdit ve bulunduğu makamın otoritesini de kullanan liderlik şeklidir.
2- Katılımcı / Demokratik Liderlik:Baskıdan ziyade örnek olma ve inandırma yolunu seçen, astların duygu ve düşüncelerine değer vererek onlara önemli olduklarını hissettiren ve karar almaya katılmalarını ve daha çok sorumluluk almalarını teşvik eden liderlik şeklidir.
3- Bürokratik / Biçimsel Liderlik:Şirket bünyesindeki yönetici pozisyonlarına atanan, sadece unvan olarak bir makam işgal ettiğinden ve bu makamdan doğan otoriteyi elinde bulundurduğu için liderlik değil kağıt üstünde ve çoğunlukla yazılı iletişimi kullanarak yöneticilik yapan modeldir.
4- Doğal Liderlik:Belli bir durumun ya da grubun üyelerini sadece yönetmeyen onlarla birlikte çalışan lider şeklidir.
Bu liderlik modellerine başka modelleri de eklemek mümkündür. Burada yer alan modeller en sık görülenleridir. Bu modellerin hiçbirisi tek başına bir diğerinden daha iyi veya daha kötü diye yorumlamak mümkün değildir. Her model belirli koşullar altında bir lideri başarıya ulaştırabilir. Bu koşulları şu şekilde özetleyebiliriz:
.
1- Ekibin Yapısı:Bir ekibin eğitim düzeyi ve uzmanlık seviyesi, ekip üyelerinin kişilik yapıları ve alışkın oldukları yönetim tarzları uygun liderlik modelinin belirlenmesi açısından kritik faktörlerdir.
Eğitim ve uzmanlık seviyesi yüksek olmayan ekipleri en iyi yönetebileceğiniz liderlik modeli “Otoriter Liderlik” iken, uzmanlık seviyesi yüksek ve sistemin bütününden haberdar olan bilinçli çalışanlardan oluşan bir ekip için “Katılımcı Liderlik” uygun olacaktır. Birinci grup için bir bölük askeri, ikinci grup için ise teknik bir projede görev alan mühendisleri örnek olarak verebiliriz.
Bu gruplardaki liderlik modelleri konusunda tam tersi bir seçim yapıldığında ilk grupta erler ne yapmaları gerektiği konusunda kararsız kalacaklar ve bölüğün bütünlüğü kaybolacak, ekipte bir dağınıklık olacaktır. Uzmanlık seviyesinin yüksek olduğu proje grubunda otoriter liderlik yapmaya kalkıştığınızda ise büyük ihtimalle yanlış kararlar alır ve ekip üyelerinin motivasyonlarını düşürürsünüz.
.
2- Çalışma Ortamı:Ekibin görev yaptığı fonksiyon, şirketin kültürü ve işleyişi ile faaliyet gösterilen sektör de uygun liderlik modelinin belirlenmesini önemli ölçüde etkilemektedir. Kamuda büyük ekipleri yöneten ve ekibinin bir kısmının ismini dahi bilmeyen yöneticilerin Bürokratik Liderlik’ten başka bir modeli kullanması mümkün değildir.
.
Bununla birlikte, ilişkilerin çok yakın olduğu ve hiyerarşinin fazla önemsenmediği bir şirkette, iş yükünün çok fazla olduğu bir bölümde çalışan bir yöneticinin ekibinin iş yüküne destek vermeden bölümü sadece yönlendirmeye çalışması ekip üyeleri tarafından kabul edilebilecek bir tarz olmayacaktır.
.
3- Ekip İçindeki Rol Dağılımı ve Uyum:Yöneticilerin sorumluluklarını makalemin başında belirtmiştim. Ekipleriniz içinde zamanla bütünleştikçe belirli rol dağılımları olacaktır. Bazı ekip üyeleri yenilikçi, bazıları çok çalışkan, bazıları çatışmaları seven, bazıları da toparlayıcı rol üstleneceklerdir. Ekip içindeki roller ekibin uyum yakalaması ve başarıya ulaşmasında başlıca faktörlerdendir. Bu anlamda lidere düşen görev liderlik tarzını belirlerken ekibinin ihtiyaç duyduğu ve ekip üyelerinde bulunmayan rolleri tamamlayıcı rol üstlenmektir.
Örneğin, ekibinizde çatışmaları seven üyelerin sayısı çoğunluktaysa veya belirli konularda çok ciddi fikir ayrılığı yaşanıyor ise lider olarak toparlayıcı rol üstlenmeniz gerekmektedir. Bunu yapabilmek için de ekibin sürekli içinde kalabilmek, ekip içindeki süreçlerde daha aktif rol almanız gerekmektedir.
Uzun vadede bu rollerden bazılarını yüklenmek istemeyebilirsiniz veya eksik olan rolleri yerine getirebilecek özelliklere sahip olmayabilirsiniz. O zaman yine ekibin lideri olarak göreviniz, bu rolleri yerine getirebilecek kişileri ekibinize kazandırmak veya ekip üyelerinizin saklı olan yeteneklerini ortaya çıkararak bu açığı kapatmaktır.
.
Önceki bölümlerde liderlik modellerini ve bu modellerin başarılı olmasını sağlayacak faktörleri açıkladım. Makaleyi burada sonlandırıyor olsaydım muhtemelen siz de kendinize uygun bir model seçerek bunu uygulayabilirsiniz demek gerekiyordu. Oysa liderlik konusunda başarılı olmak bu kadar kolay değil ve uygulamada da başarılı olmak için makalenin geri kalan kısmını da dikkatli okumanız gerekmektedir.
Bir Liderlik Modelini Seçmek ve Uygulamak
Liderlik için yukarıda bahsedilen modellerden uygun olanını seçtikten sonra modeli kopyalamak yerine, onu kişilik özelliklerimize uygun bir şekilde yorumlamamız gerekmektedir. Şirketinize, ekibinize ve çalışma ortamınıza uygun bir liderlik modelini seçip uygulamaya başlamak kağıt üstündeki kadar kolay bir konu değildir. Çünkü hali hazırda sahip olduğunuz ve ekibiniz tarafından alışık olunan bir tarz vardır. Bir liderlik modelini seçip ertesi günü bambaşka bir yönetici olarak şirkete gelmeniz ve çalışanlarınızın bunu hemen kabul etmesi mümkün değildir.
.
Bunun için sıfırdan bir modeli seçip uygulamak yerine sizin mevcut liderlik modelinizi tanımlayıp hedeflediğiniz liderlik modeliyle aradaki farkları analiz etmeniz gerekmektedir. Farkları ortaya koyduktan sonra hedeflediğiniz modele giden yolda çoğu zaman davranış değişikliğini gerektiren çalışmalar koçluk vb. desteklerle daha etkili bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Sonuç olarak hedeflediğiniz modeli yakaladığınız zaman genel olarak başarılı olma şansınızı artırma imkanınız olacaktır.
“Durumsal liderlik aslında sürekli değişen iş dünyası için, bir zorunluluk haline geldi.”
Burada bahsedilen liderlik modellerinin kişilik özellikleriyle de ilgisi olduğu için bazı modelleri kendinize daha yakın bulabilirsiniz. Bunun sonucu olarak ekibinize uygun liderlik modeli yerine kolay uygulayabileceğinizi düşündüğünüz liderlik modelini uygulamak isteyebilirsiniz. Bu yaklaşımı hem destekliyor hem de eleştiriyorum. Destekliyorum, çünkü kişilik özelliğinize uygun olan liderlik modelini uygulamanız daha kolay ve başarılı olacaktır. Bu yaklaşıma katılmamamın sebebi ise, bize uygun olduğumuz modeli ne kadar başarılı uygulasak da yukarıda bahsettiğim kritik faktörlerde uygun bir eşleşme söz konusu değil ise başarılı olmamız mümkün olmayacaktır. Bununla birlikte daha önce de ifade ettiğim gibi liderlik modellerini aynen kopyalamanızı da önermiyorum. Size yakın olan ve ekibinize uygun bir tarz benimseyerek yolunuza devam etmeniz en uygun yaklaşım olacaktır. Sonuç olarak, mevcut liderlik tarzınız mükemmel bir şekilde işlemiyorsa bir değişim süreci gerekecektir.
.
Bu değişim süreçleri sürekliliği olan bir çalışma, çok ciddi tecrübe ve uzmanlık gerektiren alanlar olduğu için mentörlük veya koçluk desteği almanız çok faydalı olacaktır. Yetişkinlerde davranış değişikliklerinin çok zor olduğunu düşündüğümüz zaman bu süreci ne kadar ciddiye almamız gerektiğini anlayabiliriz. Bu süreçte modeli uygularken karşılaştığınız sıkıntılar ve ekibinizden aldığınız tepkileri alacağınız destekle değerlendirerek, her geçen gün hedeflediğiniz liderlik modeline daha fazla yaklaşabilirsiniz. Buradaki değişim sürecinde alacağınız profesyonel destek, ısrarlı gelişim isteği ve istikrar çok önemlidir.
“Liderlik özelliklerini değiştirmeyen liderler, başka liderlere tercih edilebilirler.”
Yolun Sonu: Durumsal Liderlik
Liderlik konusunda ilerlemeniz gereken yolu adım adım açıkladıktan sonra belirli bir liderlik modelini seçip uygulamanın da yeterli olmadığını ifade etmem gerekiyor. Ekibinizin genel iş düzeninde çok başarılı olan bir liderlik modelini çok başarılı uyguluyor olabilirsiniz, fakat bazı özel durumlarda liderlik modelinizi değiştirmeniz gerekebilir. Durumsal liderlik dediğimiz bu yaklaşım özellikle kriz anlarında veya sürekli uyguladığınız modelin başarıya ulaşmanızda sıkıntı yarattığını düşündüğünüz zamanlarda alternatif modelleri uygulamaya alabilmenizi sağlayan bir beceridir. Bu konuda başarılı olan liderler birbirinden farklı ekiplerde, çok farklı durumlarda başarılı bir liderlik ile ekiplerini başarıya ulaştırırlar.
.
Durumsal liderlik aslında sürekli değişen iş dünyası içinde artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Örneğin, her şey yolundayken katılımcı bir liderlik modeli uygulayarak ortak karar aldığınız ekibinizde kriz anında çok hakim olduğunuz bir konuda Otoriter Liderlik modelini uygulayarak hem doğru kararın alınmasını, hem de zaman kazanılmasını sağlayabilirsiniz. Mevcut koşullar altında çok başarılı bir ekibe sahip olabilirsiniz. İş dünyasının sürekli değişen işleyişi içinde bir modele tutunup ömür boyu değişmeden, sadece ekibi değiştirmeye çalışarak başarılı olmak mümkün değildir. Bununla beraber iş hayatında bir yönetici değişikliği sonrasında ekiplerin büyük oranda değiştiği örneklere sıkça rastlamamız mümkündür. Sonuç olarak bu değişimler de bir yere kadar gerçekleşiyor ve başarılı liderlik için değişim zorunluluğu, yani durumsal liderlik her zaman kaçınılmaz bir gerçek olarak varlığını koruyor.
.
Liderlik alanında başarılı olmak için burada bahsedilen modelleri ve uygulama konusunda dikkat edilmesi gereken konuları tekrar tekrar okuyarak bu alanda başka kaynaklarla birikiminizi artırmanızı öneriyorum. Her geçen gün daha dinamik bir hal alan iş dünyasında, değişim becerisi ve bunun en gelişmiş haliyle durumsal liderlik şirketlerin aradığı kan olacaktır. Eğer siz lider olarak değişmek istemiyorsanız şirketiniz muhtemelen başka liderlerle yola devam etmek isteyeceklerdir.
Yücel Karadağ
yucelkaradag@altinbas.com
http://www.muhasebevergi.com/