İş sözleşmesinin içeriği
İş sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
Bu sözleşme, yasada aksi öngörülmedikçe özel bir şekle bağlı değildir,
Ancak, süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur.
Bu bir geçerlilik değil, ispat şartıdır.
Bu sözleşmede, işçi ve işverenin iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur.
İşçi ve işveren, iş sözleşmesinin içeriğini yasada öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.
Acaba, iş sözleşmesinin içeriği nasıl olmaladır?
İş sözleşmesinin kurulabilmesi için, işçi ve işverenin karşılıklı irade beyanları arasındaki uygunluk, sözleşmenin esaslı unsurlarını içermelidir.
Bunun da yeterli olduğunu söylemek, doğru olmasa gerekir. 4857 Sayılı İş Kanununun 8 ve 9 uncu madde hükümleri göz önüne alındığında, en azından genel ve özel çalışma koşulları, günlük ya da haftalık çalışma süresi, temel ücret ve varsa ücret ekleri, ücret ödeme dönemi, süresi belirli ise sözleşmenin süresi, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri, ekonomik gelişmeler ve mevcut uygulamalar dikkate alınarak, daha çok istihdamı teşvik edici ve esnek çalışmayı mümkün kılıcı, performans ve verimlilik, işçinin yükümlülükleri, çalışma yasağı ve rekabet yasağı ile işin türü gibi hususların iş sözleşmesinde gösterilmesi gerekmektedir.
İşçinin ekonomik yönden korunması, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularına da özellikle yer verilmesi ihmal edilmeyecek derecede önemlidir.
Bilindiği üzere, iş hukukunun en önemli ilkelerinden biri de işçinin korunması yanında eğitimidir.
İşçinin özellikle iş hukukunu iyi bildiğini söylemek mümkün değildir.
Bu nedenle, iş hukukuna ilişkin özel düzenlemelerde görülen işle ilgili bazı hükümlerin de eğitim amaçlı olarak iş sözleşmesi içeriğinde bulunmasının önemli yararları olacağı inancındayız.
Bu şekilde kurulan bir iş sözleşmesinden bir suretinin de işçiye verilmesi halinde, sözleşmeyi okuyan ve inceleyen işçinin sahip olduğu hak ve görevleri konusunda bilgi sahibi, yani daha çok biliniçli olacaktır.
Aksine olarak, adeta bir ilaç reçetesi seviyesinde hazırlanan iş sözleşmeleri sadece işçi değil işverenler bakımından da hukuki uyuşmazlıkların çoğaltılmasına ve uygulamada zorluklar yaşanmasına uygun bir ortam sağlar.
İçten saygılarımla...
Yazar : Dr. Mevci Ergün
Eko Haber