Antalya’da turistler için servis şoförlüğü yapan aylık 800 lira maaş alan kişiye kravat takmadı diye işvereni 1000 dolar ceza kesmiş hem kesilen ceza hem de cezanın işverenin cebine girmesi yasal değildir…
4857 sayılı İş Kanunu gereğince işverenler işyerlerinde disiplini temin etmek maksadıyla işyeri iç yönetmelikleri yayınlayabilir, disiplin yönetmelikleri uygulamaya koyabilir. Öncelikle bu yönetmelikler işçi tarafından okunmuş ve kabul edilmiş olması gereklidir, okunduğunu tek bilinirliği de her sayfasında işçinin imzasının var olması ile işverence kanıtlanabilir.
***Ceza mevzuata uygun olmalı
Görüldüğü üzere, işçiye ceza verilebilmesi için suçların ve cezaların ya Toplu İş Sözleşmesinde yazılmış olması ya da bireysel hizmet akdi ise hizmet akdinde veya hizmet akdi eki işyeri iç yönetmeliklerinde ayrıntılı olarak yazması gerekir. Yani, işçi hangi eylemin disiplin suçu teşkil ettiğini ve hangi suçu işlerse hangi cezaya alacağını önceden biliyor olması gerekir.
***İşçiye para cezasının tavanı var
Öncelikli sorun, aylık 800 lira ücreti olan şoföre 1000 dolar ceza verilemez zira, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 38 inci maddesine göre “İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz.”. O halde bu işçiye verilebilecek en ağır para cezası 53 liradan fazla olamazdı.
Ayrıca, ceza keyfi de olamaz, “İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekir.”
***Para cezası işverenin cebine kalamaz
İşçiye yasalara uygun para cezası verilmişse ücreti daha düşük olarak işverence ödenecek demektir. Bu durumda kesilen ceza işverenin cebine kalamaz. Yasaya göre, “Bu paralar işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılıp harcanmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme yetkisini haiz bankalardan birine, kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde yatırılır. Her işveren işyerinde bu paraların ayrı bir hesabını tutmaya mecburdur...”
Emekli-dul ve yetim aylıkları haczedilemez
1932 doğumluyum. SSK'dan eşimden dolayı aldığım ölüm aylığını PTT'den almaktaydım. İşimin bozulması sebebiyle iş yerimi kapattım. Bankadan kredi kullanmıştım. İnternet kanalıyla banka PTT'den aldığım maaşımı benim rızam olmadan, benden habersiz, sistemin buna açık olması sebebiyle kendisine aktarıp maaşımı gasp etti. Bir senedir bu şekilde devam ediyor. Başka hiç bir gelirim yok, maddi sıkıntı içindeyim. Maaşımı nasıl geri alabilirim? Güler DEMİRTAY
Sayın okurum, 5510 sayılı Kanun’a göre emeklilerin, dulların ve yetimlerin emekli aylıklarından sadece SGK borçları ile nafaka borçları dışında hiç kimse kesinti veya haciz yapamaz. Kanuna göre; “ Madde 93 - Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” Bu sebeple sizin emekli (dul) aylığınızdan neresi kesinti yapıyorsa itiraz edin. İcra müdürlüğüne de itiraz edin.
KEY’i unutturmaya çalışıyorlar
Ali bey merhaba, annem öğretmen emeklisidir. KEY’i hala alamadı. Milli eğitim ile görüştüğünde TC numaranız eksikmiş düzelttik dediler, üzerinden 1 yılı aşkın bir süre geçti ama hala KEY’ini alamadı. Ne yapmamız gerekli? Dava mı açılacak? Yoksa bekleyecek miyiz? Nihan Çelikdemir
Nihan hanım anneniz gibi bu ülkede 4 milyon 200 bin kişi var Yetkililer halka KEY’i unutturmaya çalışıyorlar. Şimdi, Tasfiye Halindeki Türkiye Emlak Bankası yönetim kuruluna dilekçe gönderin, olumlu yanıt almazsanız da başbakanlık, bakanlıklara mesaj yağdırın. O da olmazsa dava edin.
alitezel.com