Vergi İncelemesinde Mükelleflerin Hakları
Daha önce bu köşede yayınlanan “vergi inceleme raporu sadece bir iddianamedir” başlıklı yazımızda, mükelleflerin inceleme sonrası yapması gerekenler ve bu aşamadaki haklarından bahsetmiş, inceleme aşamasındaki haklarını da başka bir yazımızda detaylı olarak anlatacağız demiştik.
İşte bu yazımızda da mükelleflerin inceleme aşamasındaki haklarıyla ilgili.
Vergi incelemesinde uyulacak usul ve esaslar hakkında bir yönetmelik var. Bu yönetmelik, esas itibarıyla vergi inceleme elemanlarının uyacakları usulleri tanımlıyor ve bir anlamda da mükelleflerin hakları tanımlanmış oluyor.
Ayrıca mükelleflerin vergi usul kanunu içerisinde tanımlanmış hakları da var.
Bir kere mükellefe telefon açıp, ben seni inceliyorum yarın defter ve belgelerini getir denemez.
İnceleme elemanı haber verme işini yazıyla da, telefonla da yapabilir ancak mükellef isterse defter ve belge isteme işlemi yazı ile yapılmalı ve ibraz için mükellefe en az 15 gün süre vermelidir.
Vergi incelemesi esas itibarıyla mükellefin işyerinde yapılır. İnceleme elemanının ben kendi dairemde inceleme yapacağım diye diretme hakkı yoktur. Ancak işyeri incelemeye uygun olmazsa ya da mükellef isterse inceleme dairede yapılabilir.
İşe başlama esnasında bir tutanak düzenlenir ve incelemenin kapsamı bu tutanakta belirtilir bir örneği de mükellefe verilir.
Vergi inceleme elemanları mükellefleri, incelemeyle ilgili hak ve yükümlülükleri hakkında bilgilendirmeli bu bilgilere erişim yollarını göstermek zorundadırlar.
Vergi incelemesinin mükellefin işyerinde yapılması halinde, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, nezdinde inceleme yapılanın izni olmaksızın resmi çalışma saatleri dışında inceleme yapamazlar.
Vergi incelemesi yapan inceleme elemanları mahremiyete dikkat etmek zorundadır. Mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine ilişkin olarak öğrendikleri sırları veya gizli kalması gerekli diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların yararına kullanamazlar. Bu yasak, inceleme elemanları görevlerinden ayrılsalar dahi devam eder.
İnceleme elemanı işini tamamladığında genelde bir tutanak düzenlenir. Bu tutanakta genelde mükellef ifadelerine de başvurulur. Mükelleflerin tutanakta istediğini belirtmek ve yazdırmak hakkı vardır. Hatta mükellef isterse tutanağı imzalamaz. Bu durumda da inceleme elemanının defter ve belgeleri iade etmeme hakkı vardır.
Yönetmelikte tam incelemelerin bir yıl, sınırlı incelemelerin ise altı ayda bitirilmesi esastır denmektedir. İnceleme elemanın altı ay daha ek süre alma hakkı da vardır. Ancak bu düzenleme bize göre fuzuli bir düzenlemedir. Çünkü belki inceleme elemanlarının disiplin soruşturması açısından önem arz etse de mükellef “süren doldu bırak git” mi diyecektir inceleme elemanına? Bugün birisi gider yarın yeni bir inceleme başlayabilir.
Bizim burada söylediklerimiz yazılı kuralladır. Bir de elbette ki insan ilişkilerine dayalı kurallar ve haklar vardır.
İnceleme elemanlarının mükelleflere tavrı da çok önemlidir. Genelde bu konuda fazla bir şikayetle karşılaşmasak ta bazen münferit tatsız olaylar yaşanabilmektedir.
Bana göre sorun iktidarda değil, muhalefette. Böyle bir muhalefetle Türkiye daha çok sıkıntılar yaşar, çok problemlerle boğuşur ve daha uzun süre önünü göremez.
Muhalefetin kendisine bir çeki düzen vermesinin vakti gelmiş, hatta geçmiştir bile…
Atilla DÖLARSLAN / YMM
Gözlem Gazetesi