Vergi Usul Kanunu Değişiyor;
Uzun yıllardır yürürlükte bulunan ekleriyle birlikte büyük bir külliyatı oluşturan Vergi Usul Kanunu değişiyor. Vergi Konseyinin uzun ve yorucu çalışmalardan sonra hazırlanan taslak metin görücüye çıktı. Hazırlanan taslağı kamuoyu ile paylaşan konsey, gelecek eleştiri ve görüşlere göre taslağa son şeklini vererek taslağı kanunlaşması için Maliye Bakanlığına teslim edecek.
10.01.1961 tarih ve 10705 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Vergi Usul Kanunu, 417 asıl madde, 28 geçici madde ve 13 ek geçici maddeden oluşuyordu. Uygulandığı 50 yıl boyunca sayısız defa değişikliğe uğrayan kanunu açıklamak üzere bugüne kadar 409 genel tebliğ yayınlandı. Sayısız iç genelge ve özelge(mukteza) ile karşılaşılan sorunlara çare aranmaya çalışıldı.
Kanun taslağı hala muhasebeciliği ve mali müşavirliği meslek olarak kabul edemediğinden olsa gerek mücbir sebepler arasına defterleri tutan, her türlü beyanı ve bildirimi bakanlığa onun bir memuru gibi tam ve zamanında sunan, her türlü mükellefiyeti onun sırtına yükleyen ama onun hastalığını, sakatlığını ve ölümünü mücbir sebep saymamaya devam ediyor. Oysa bugün sayıları 100.000’lere yaklaşan meslek mensubu hazırlıyor maliyeye sunulacak bilgileri. Onların başına gelen haller mücbir sebep sayılmayacak da neler sayılacak.
Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle 1995 yılından beri uygulanmayan ortalama kar haddi esası ve gayrisafi hasılat esasının dayanağı olan düzenleme bu kanun ile de korunuyor. Beyan usulüne aykırı olan bu düzenlemenin tamamen kaldırılması gerekirken yeni taslakta muhafaza edilmesine bir anlam vermek mümkün değil. Yapılacak olan şey beyana dayanan sistem devam ettirilirken incelemelerin artırılarak gerçek matrahların ortaya çıkarılmasına imkan vermek olmalıydı.
Çok önemli bir düzenleme de tutulacak defterlerle ilgili düzenleme olmuştur. Yeni taslak esas itibariyle tutulacak defterleri Türk Ticaret Kanununa atıf yaparak ona göre tasdik ettirilmesini öngörüyor. Ticaret Kanununa tabi olmayan işletmeler ve mükellefler için tutulacak defterleri tadat eden taslak, bunların sayısını da az tutmaya özen göstermiştir. Buna göre serbest meslek erbabı için serbest meslek defteri, ikinci sınıf işletmeler için de işletme defteri sayılmıştır. Türk Ticaret Kanununa göre ise yevmiye, kebir ve envanter defteri tutulmaya devam edilecektir. Uygulamada birçok kez sorun yaratan kapanış tasdiki ise yeni taslağa göre Vergi Usul Kanununa girecektir. Uygulamada baş ağrıtan tasdikli defterlerin arka yüzlerine yazılıp yazılmayacağına ilişkin bir hükme ise rastlayamadık. Taslağa göre “Tasdikli müteharrik yapraklarda bu yaprakların sırası bozulamaz ve bunlar yırtılamaz” denilirken bir başka maddede “bilgisayar ortamında tutulan yevmiye defteri kayıtları aylık olarak deftere yazdırılır” diyor. Oysa defter yaprakları koparılmadan aylık olarak nasıl yazdırılabilir ki?.. Taslakta “Serbest meslek kazanç defterine işlemler günü gününe kaydedilir” denilerek konseyin uygulamanın hala gerisinde olduğunu görüyoruz. Konsey bu defterlerin hala elde tutulduğunu zannediyor, herhalde. Oysa meslek mensupları tuttukları defterler ile kendi defterlerini de bilgisayar ortamında tutuyorlar. Bu defterlere kaydedilecek işlemlerin yevmiye defteri gibi aylık olarak kaydedilmesinde ne mahzur olabilir ki?...
Yeni taslakta vergi beyannamelerinin imzalanması işlemine yeminli mali müşavirler yine ortak oluyorlar. Oysa muhasebecilik meslek kanununa göre “Yeminli mali müşavirler muhasebe ile ilgili defter tutamazlar, muhasebe bürosu açamazlar ve muhasebe bürolarına ortak olamazlar” denildiği halde defterlerin dayanağı olan beyannamelerin nesini imzalarlar, acaba? Ayrıca müteselsil sorumluluktaki üst sınır mali müşavirler açısından yerinde olmakla birlikte milyonlarca liralık beyannameye imza atan yeminli mali müşavirler açısından müthiş bir koruma kalkanı oluşturmaktadır.
İbrahim BALCIOĞLU
SMMM
ibalcim@gmail.com
kaynak : http://muhasebenet.net/haber.php?haber_id=538