Tüm yönleriyle emeklilik - l
Sosyal güvenlik ve iş hukuku alanında güncel mevzuat değişiklikleri konusunda sizleri bilgilendirdiğimiz gibi zaman zaman da sorularınıza cevaplar vermekteyim. Cevap beklediğiniz soruların büyük çoğunluğunu emeklilik zamanının belirlenmesi oluşturmaktadır. Bu nedenle emeklilik konusunda bir yazı dizisi hazırlayarak sizlerle paylaşma gereği duyduğum için bu haftadan itibaren malullük-yaşlılık ve ölüm aylığına hak kazanma şartları hakkında ayrıntılı bilgiler vermeye başlayacağım...
YAŞLILIK SİGORTASINDAN EMEKLİLİK
Yaşlılık sigortası, uzun vadeli sigorta kollarından olup sosyal sigortaların önemli bir sigorta türüdür. Sigortalının belirli bir yaşa ulaşması sonucu çalışma gücünde meydana gelen azalma nedeniyle oluşan gelir kaybının yaşlılık sigortası ile giderilmesi hedeflenmiştir.
Yaşlanma riskine karşılık olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun dördüncü bölümünde “Uzun vadeli sigorta hükümleri” 28 ila 31. maddeler arasında da “Yaşlılık sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları” düzenlenmiştir.
YAŞLILIK SİGORTASINDAN SAĞLANAN YARDIMLAR
Sigortalıya yaşlılık sigortasından sağlanan yardımlar 5510 sayılı Kanunun 28. maddesinde şu şekilde belirtilmiştir:
-Yaşlılık aylığı bağlanması,
-Toptan ödeme yapılması.
Görüldüğü gibi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre yaşlılık sigortasından yapılan temel yardım, yaşlılık aylığıdır. Aylık bağlama şartlarını taşımayanlara ödemiş oldukları primler, toptan ödeme olarak iade edilmektedir. Yaşlılık sigortasından aylık bağlananlara ayrıca sağlık yardımı, sosyal yardım zammı ve vergi iadesi yerine geçen sosyal yardım da (maaşın %4 ya da %5’i oranında) verilmektedir.
Sigortalıya yaşlılık sigortasından bu yardımlardan sadece birisi verilir. Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan bir kişi bundan vazgeçip toptan ödeme yapılmasını isteyemez. Kanunun emeklilik için öngördüğü yaşı doldurmasına rağmen aylığa hak kazanamayan sigortalılara talebe bağlı olarak toptan ödeme yapılır.
Örneğin; 60 yaşını tamamladığı halde prim gün sayısı yetmediği için emekli olamayan erkek sigortalıya talebi halinde toptan ödeme yapılır. Eğer sigortalı yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli sigortalılık süresi, yaş ve prim gün sayısına sahipse, diğer bir ifade ile yaşlılık aylığı bağlanması şartlarını sağlıyor ise aylık alma hakkından feragat edip toptan ödeme yapılmasını isteyemez.
YAŞLILIK SİGORTASINDAN YARARLANMA ŞARTLARI
Yaşlılık sigortasından aylık bağlanabilmesi için 5510 sayılı Kanuna göre aşağıda belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Buna göre;
-Belirli bir yaşı tamamlamış olmak,
-Belirli bir süre prim ödemiş olmak,
-Belirli bir süre sigortalı olmak,
-İşten ayrılmak,
-Kuruma yazılı talepte bulunmak (Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi vermek)
Yaşlılık sigortasından aylığa hak kazanabilmek için gerekli olan bu beş şarttan ikisi, sigortalının işten ayrılması ve SGK’ya yazılı müracaatta bulunması, herkes için geçerli olan ortak şartlardır. Kanunda öngörülen belirli bir yaşa ulaşmak, prim ödeme gün sayısını ve sigortalılık süresini tamamlamak ise her sigortalı için farklılık göstermektedir.
Biz burada öncelikle yaşlılık sigortasından aylık bağlanabilmesi için gerekli olan yaş, prim gün sayısı ve sigortalılık süresini ele alıp sonra işten ayrılma ve talepte bulunma şartlarını inceleyeceğiz.
SİGORTALILIK SÜRESİNİN VE BAŞLANGICININ BELİRLENMESİ
5510 sayılı Kanunun 38. maddesi hükmüne göre, Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği/prim ödediği tarih olarak kabul edilir. Çıraklık dönemindeki sigortalılık başlangıcının dikkate alınmamasının nedeni de malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta koluna prim ödenmemiş olmasıdır.
Aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınan sigortalılık süreleri, sigortalılığın başlangıç tarihi ile sigortalının aylık bağlanması için yazılı istekte bulunduğu, aylık bağlanması için istekte bulunmayan sigortalılar için ise ölüm tarihi arasında geçen süredir. Kanuna göre sigortalılık süresinin sonu, sigortalının tahsis (emeklilik) talebinde bulunduğu tarihtir. Hak sahipleri açısından ise sigortalının ölüm tarihidir.
Sigortalılık süresi ise, sigortalılığın başlangıcı ile aylık talebinde bulunulan tarih arasında geçen süredir. Aylık talebinde bulunmayan ve ölen sigortalıların hak sahiplerine aylık bağlanırken esas alınacak sigortalılık süresi ise, ölen sigortalının sigortalılık başlangıcı ile ölüm tarihi arasında geçen süredir.
Örnek: İlk defa 15 Nisan 1980 tarihinde adına uzun vadeli sigorta kollarından prim ödenen kişi 30 Eylül 2011 tarihinde emeklilik için başvuruda bulundu ise sigortalılık süresinin başlangıcı: 15 Nisan 1980, sigortalılık süresinin sonu: 30 Eylül 2011, sigortalılık süresi, 31 yıl 5 ay 15 gün olacaktır.
Örnek: İlk defa 10 Şubat 1990 tarihinde adına uzun vadeli sigorta kollarından prim ödenen kişi 20 Kasım 1995 tarihinde vefat etmiş ise sigortalılık süresinin başlangıcı: 10 Şubat 1990, sigortalılık süresinin sonu: 20 Kasım 1995 , sigortalılık süresi, 5 yıl 9 ay 10 gün olacaktır.
Açıklamalarımızdan da anlaşılacağı üzere, sigortalılık süresi belirlenirken, çalışılmadan geçirilen sürelerde sigortalılık süresine dahil edilmektedir. Örneğin, 01.01.1978 tarihinde ilk defa sigorta tescili yapılan ve toplam 3600 gün prim ödemesi bulunan bir kişinin, 01.01.2011 tarihi itibarıyla toplam 10 yıl prim ödemesi (3600 gün) olmasına rağmen 33 yıl sigortalılık süresi bulunmaktadır.
Şerif Akçan
http://www.turkiyegazetesi.com/makaledetay.aspx?id=508759