Ücretlerin Vergilendirilmesi ve Kesilen SGK Primleri
Gelir Vergisi Kanunu’nda vergiye tabi yedi gelir unsurundan biri de ücretlerdir. İşveren tarafından yapılacak Ücretlerin vergilendirilmesi vergi kesintisi (tevkifat, stopaj) şeklinde görülebilir.
GVK 1. Mad. göre Gelir; “Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” şeklinde tanımlanmıştır.
GVK 61 Maddesine göre ücret, “Ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.”
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması gibi unsurlar da ücret olarak değerlendirilmektedir.
GVK Açısından Ücret Sayılan Ödemeler
GVK 61. Maddesinde tanımı yapılmış olan ücret’in tarifine girmeyen ve fakat aşağıda yazılı ödemeler de ücret olarak kabul edilmiştir.
1.İstisna dışında kalan emeklilik, maluliyet, dul ve yetim aylıkları: Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen emekli, maluliyet, dul ve yetim aylıklarını istisna kapsamında tutmuştur. Ancak (GVK23/11) maddesine göre söz konusu sandıklar tarafından ödenen aylıkların toplamının Devlet memuruna ödenen en yüksek ödeme tutarından fazla ise aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.
2. Evvelce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan diğer menfaatler: İşverenler tarafından işten ayrılmış kişilere önceki dönemlerde yapılmış hizmetlere karşılık olarak işinden ayrıldıktan sonra eski hizmetleri göz önünde bulundurularak para veya menfaat sağlama şeklinde ödemeler yapılabilir. Bu şekilde yapılan ödemeler ücret olarak vergilendirilecektir.
Hak edilen fakat ödenmeyen ücretin, belli süre sonunda işten ayrılan hizmetliye yapılan ödeme veya işten ayrıldıktan sonra kendisine yapılan ödeme veya hayatta kalan çocuklarına yapılan ödeme ve sağlanan fayda ücret sayılmıştır ve vergi içi kalması sağlanmıştır.
3. Türkiye Büyük Millet Meclisi, İl genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri ile özel kanunlarına veya idari kararlara göre kurulan daimi veya geçici bütün komisyonların üyelerine ve yukarıda sayılanlara benzeyen diğer kimselere bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;
4. Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;
5. Bilirkişilere, resmi arabuluculara, eksperlere, spor hakemlerine ve her türlü yarışma jürisi üyelerine ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;
Adli yargı veya İdari yargı yerlerinde veya icra dairelerinde bilirkişilik yapanlara yapılan ödemeler gelir vergisine tabidir. Farklı Mahkemeler tarafından tayin edilen bilirkişilere ödenen ücretlerin her mahkemenin ayrı ayrı veznesi bulunmadığından, bilirkişilere yapılan ödemenin tek vezneden tahakkuk ettirilip, ödenmesinden dolayı bu ödemelerin tek işverenden elde edilen ücret olarak değerlendirilip GVK 103 Md. Göre vergilendirilmektedir.
6. Sporculara transfer ücreti veya sair adlarla yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler.
GVK geç m.72’ye göre 31/12/2017 tarihine kadar sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerden aşağıdaki oranlarda gelir vergisi kesintisi yapılır.
a) Lig usulüne tabi spor dallarında;
1) En üst ligdekiler için % 15,
2) En üst altı ligdekiler için % 10,
3) Diğer liglerdekiler için % 5,
b) Lig usulüne tabi olmayan spor dallarındaki sporculara yapılan ödemeler ile milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karşılığında yapılan ödemelerden % 5. vergi kesintisi yapılacaktır.
Ücretten Yapılacak İndirimler
Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamıdır. Vergi matrahının tespitinde, ücretin gayri safi tutarından yapılacak indirimlerin bazıları aşağıda açıklanmıştır. (GVK. 63)
1. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 190 ncı maddesi uyarınca yapılan kesintilerle, Ordu Yardımlaşma Kurumu ve benzeri kamu kurumları için yapılan kanuni kesintiler,
2. Kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumları ile özel kuruluşlarca kurulan bu nitelikteki kurum ve sandıklara ödenen aidat ve primler matrahtan indirilir.
3. Sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları,
İndirim konusu yapılacak prim, aidat ve katkıların toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 10’unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primlerde, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5’ini) ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Bakanlar Kurulu bu oranı % 20 oranına kadar (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için % 10 oranına kadar) artırmaya ve belirtilen haddi asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.
4. Çalışanlar tarafından ilgili kanunlarına göre, sendikalara ödenen aidatlar da indirim konusunu oluşturan unsurlardan biridir.
5.Asgarî geçim indirimi: Ücretin gerçek usulde vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanır.
Asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt tutarının;
· Mükellefin kendisi için % 50’si,
· Çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u,
· Çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5
· Diğer çocuklar için % 5’idir.
Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. Asgarî geçim indirimi, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103 üncü maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz.
İndirimin uygulamasında "çocuk" tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, "eş" tabiri ise, aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade eder.
İndirim tutarının tespitinde mükellefin, gelirin elde edildiği tarihteki medenî hali ve aile durumu esas alınır. İndirim, yukarıdaki oranlara göre hesaplanan tutarları aşmamak kaydıyla, ücret geliri elde eden aile fertlerinden her biri için ayrı ayrı, çocuklar için eşlerden yalnızca birisinin gelirine uygulanır. Boşananlar için indirim tutarının hesabında, nafakasını sağladıkları çocuk sayısı dikkate alınır.
Ücretlerin vergilendirilmesinde asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra, varsa teşvik amaçlı diğer indirim ve istisnalar dikkate alınır.
SGK’ya Ödenen Primler
5510 sayılı Kanuna göre, Kısa Vadeli Sigorta Kolları (iş kazası, meslek hastalığı, hastalık) ile Uzun Vadeli Sigorta Kolları (malülük, yaşlılık, ölüm sigortası) ve GSS ‘den sağlanan her türlü yardım ve ödemelerle her çeşit yönetim giderlerini karşılamak üzere prim alınmaktadır. Alınan bu primler ücretin safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılmaktadır.
Safi tutarın tespitinde ücretten indirilecek olan prim oranları aşağıdaki gibidir.
-Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının % 20'sidir. Bunun % 9'u sigortalı hissesi, % 11'i işveren hissesidir.
5510 sayılı Kanunda belirtilen fiilî hizmet süresi zammı uygulanan işlerde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
- Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan(4-a), sigortalılar için uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, % 20 oranına; 60 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 1 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 1,5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 3 puan,
- Kamu İdareleri (4-c) kapsamında çalışan sigortalılar için ise uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, % 20 oranına; 60 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 3,33 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 10 puan,
eklenmesi suretiyle belirlenir ve bu şekilde bulunan oran % 20 oranı arasındaki farka ait primin tamamı işveren tarafından ödenir.
- Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre % 1 ilâ % 6,5 oranları arasında olmak üzere, SGK tarafından belirlenir. Bu primin tamamını işveren öder.
- 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler için prim oranı, prime esas kazançlarının % 6’sıdır. Bu prim oranının % 1’i kısa vadeli sigorta kolları, % 5’i genel sağlık sigortası primidir. Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler için prim oranı, prime esas kazançlarının % 13,5’idir. Bu prim oranının % 1’i kısa vadeli sigorta kolları, % 12,5’i genel sağlık sigortası primidir.
-Genel sağlık sigortası primi, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tâbi olanlar için hesaplanan prime esas kazancın % 12,5'idir. Bu primin % 5'i sigortalı, % 7,5'i ise işveren hissesidir. Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar ile 4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler ve iş kaybı tazminatı alanlar için genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın % 12'sidir.
-SGDP ödeyerek çalışmaya devam eden işçilerden işçilerden kesilen primin ¼’ü işçi tarafından, ¾’ü işveren tarafından karşılanmakta olup, brüt ücret üzerinden % 31 ile %36,5 oranları arasında hesaplanan primlerde gerçek ücretin hesaplanması sırasında indirim unsuru olarak dikkate alınacaktır.
Mehmet Fatih GELERİ
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı
fatihgeleri@gmail.com
http://muhasebenet.net/haber.php?haber_id=809