“Toplu İş İlişkileri Kanunu” Geliyor-2
Mevcut Sendikalar Kanununun 29.maddesine göre; işçi sendikası başkan ve yönetim kurulu üyelerinin, sendikadaki görevlerinin son bulması durumunda tekrar eski işyerlerindeki işlerine alınabilmeleri iki koşula bağlanmış. Öncelikle, başkan veya yönetim kurulu üyesinin işyerinden ayrılması, başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği görevi için olmalıdır. İkinci koşul ise, sendika yönetim kurulu veya başkanlığına seçilen işçinin sendikadaki bu görevinin “seçime girmemek, yeniden seçilmemek veya kendi isteğiyle çekilmek” suretiyle son bulmuş olmasıdır.
Taslakta yapılan değişiklikle, “seçime girmemek, yeniden seçilmemek veya kendi istekleriyle çekilmek” nedeniyle son bulması şartı, bu kişilerin görevlerinin “herhangi bir nedenden” ötürü son bulması halinde dahi anılan güvenceden yararlanmaları biçiminde genişletiliyor. Ayrıca, sendika yöneticisi olarak yönetim kadrolarında görev almaları nedeniyle işlerinden ayrılan işçilere, istekleri halinde kıdem tazminatları ve varsa diğer alacaklarının ödeneceği hükmüne yer veriliyor. Kanımca mevcut yöneticilik teminatları yeterli iken, böyle bir genişletilme doğru değil. Bu düzenlemeyle birlikte, kıdem tazminatı ödenecek haller için de yeni bir istisna yaratılıyor. Yürürlükteki sistemin mevcut biçimiyle korunması isabetli olacaktır kanaatindeyim.
İşyeri sendika temsilcilerinin teminatı da genişletiliyor. Taslakla birlikte, işyeri sendika temsilcisinin iş sözleşmesi haklı bir neden olmadıkça ve nedeni yazılı olarak açık ve kesin bir şekilde belirtilmedikçe feshedilemeyecek. Ayrıca mahkemece işe iade kararı verilen temsilcilerin işe başlatılmaması halinde ücret ve diğer hakları ödenmeye devam edecek. Dava sonucunda işçinin işe iadesine karar verilmesi halinde işverenin işe başlatmayıp yerine tazminat ödeme seçeneği, söz konusu değişiklikle, işyeri sendika temsilcileri için kaldırılmış olacak. Kanımca işyeri sendika temsilcileri, iş güvencesinden diğer çalışanlara göre ayrıcalıklı olarak yararlandırılmamalıdır. İşyeri sendika temsilcisinin iş sözleşmesinin işverence feshi halinde mahkemece verilecek işe iade kararı karşısında, işverenin bu işçiyi çalıştırmasa bile ücretini ödemesini öngören değişiklik ise son derece ağır bir yükümlülük getiriyor. Bu durum işyeri sendika temsilcilerinin disiplinsiz hareketlerde bulunabilme ihtimalini de beraberinde getirebilecek nitelikte.
Taslakta sendika yöneticiliği ve işyeri sendika temsilciliğinde olduğu gibi sendika üyeliğinde de güvence genişletiliyor. Kanımca mevcut güvence fazlasıyla yeterlidir ve bu konuda bir değişikliğe ihtiyaç bulunmamaktadır. Sendikal nedenlerle iş sözleşmesinin feshi halinde bir yıllık ücretten az olmayacak şekilde ödenen sendikal tazminatın yanı sıra, İş Kanununun iş güvencesiyle ilgili hükümlerinin 30 işçi ve altı aylık kıdem koşulu göz önüne alınmaksızın uygulanacağına dair düzenleme de ek bir güvenceyi beraberinde getiriyor.
Konuya gelecek hafta 3.bölümle devam edeceğiz.
Serkan ODAMAN
Gözlem Gazetesi