.
VERGİ HUKUKU UYGULAMASINDA YENİ BİR TEBLİGAT YÖNTEMİ:
.
ELEKTRONİK TEBLİGAT
.
.
.
Vergi tebliği sisteminde değişiklik yapılarak 6009 sayılı yasa ile 213 sayılı VUK’na eklenen bir hüküm ile e-tebligat vergi hukukumuza girmiş bulunmaktadır. Bu tebligat yöntemi ile 213 sayılı VUK’nunda yer alan tebligat sistemlerine yeni bir tebligat sistemi eklenmiş bulunmaktadır. Bilindiği gibi, tebligatlar, memur eli ile tebligat, posta marifetiyle tebligat, vergi dairesi içerisinde mükellefin rızası ile tebligat, ilan yoluyla tebligat, komisyon huzurunda mükellefe yapılacak tebligat, yabancı ülkelerdeki kimselere yapılacak tebligat, askere veya tutuklu- hükümlülere yapılacak tebligat, vasıtalı tebligat, veli vasi veya kayyımlara yapılacak tebligat şeklinde tebligatlar çeşitli yöntemlere göre gerçekleştirilmektedir.
Elektronik tebligat vergi borcu olanlara yönelik etkin bir şekilde kullanılacağı şeklinde uygulamada algılanmaktadır. Bilindiği gibi, yüksek vergi borcu olanlara ödeme emri tebliğ edilmesi halinde hemen arkasından 7 gün sonra e-haciz uygulanagelmektedir.
E-tebligatın uygulamaya konulması ile beraber Maliye Bakanlığı tebligat yönünden eli artık rahatlayacaktır. Böylece, elektronik ortamda tebligata geçilmesi ile beraber Maliye Bakanlığı halen posta ya da memur eli ile gönderilen ve adresinde bulunmayan mükellefler yönünden gazete ilanı yoluyla gerçekleştirildiği tebligatı artık elektronik ortamda yapılması yoluna gidilecektir. bu konuda Maliye Bakanlığının önce elektronik tebligatın teknik alt yapısını oluşturması zorunludur. Bu kapsamda PTT, Türk Telekom ve Bilgi Teknolojileri İletişim Kurulu ile işbirliği yaparak mükelleflere birer elektronik adres vermesi beklenilmektedir.
Elektronik tebligat uygulamasına şirketlerden başlanacak ve kurumların ardından gelir, KDV ve diğer vergi mükellefleri de sisteme dahil edilecektir. Yeni sistem ile birlikte Gelir İdaresi Başkanlığı, vergisel yükümlülükler ile amme alacakları konusunda vatandaşa ve şirketlere elektronik yolla tebligatta bulunacak. Bu çerçevede vergi ve ceza ihbarnameleri de yine elektronik ortamda yapılabilecektir.
Bilindiği gibi, 6009 sayılı yasa gelir vergisi yasası ile bir kısım vergi kanunları ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklikler yapmıştır. Toplam 63 maddeden oluşan bu torba yasa geçmiş dönemde birçok yasada aksayan ve düzeltilmesi gereken hükümleri düzeltmiş niteliktedir.
Torba kanun diye adlandırılan 6009 sayılı yasa 01.08.2010 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Bu yasada Gelir İdaresi Başkanlığı bir kısım tebligatları elektronik olarak mükelleflere tebliğ etme yetkisini almış bulunmaktadır.
6009 sayılı yasaya göre, vergi idaresi tarafından mükelleflere yapılacak birçok tebligat bundan böyle elektronik olarak yapılmaya başlanacaktır. Vergi daireleri bu sayede birçok kırtasiyecilikten kurtulmuş olacaktır. Mükellefler de artık kağıt ortamdaki tebligat yerine kendilerine, idare tarafından kendi e-posta adreslerine tebligat atılmış ve yapılmış olacaktır. Daha doğrusu e-tebligat gerçekleşmiş sayılacaktır.
SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) tarafından birçok işverene ve hatta birçok sigortalıya (e-posta adresleri kurumda bulunan) elektronik ortamda kendi durumları ile ilgili olarak bazı tebligatların yapıldığı son 1 yıldır görülmektedir. Gerçekten de elektronik tebligat son derece hızlı ve çağdaş bir tebligat yöntemi olarak ortaya çıkmaktadır.
E-tebligatın kendine has kolaylıkları olmasına rağmen pratik bir tebligat sistemidir. Klasik ortamda yapılan tebligatların uygulamada birçok sakıncaları bulunduğu ve bu tebligatların bir bölümünün yargıya taşındığı zaman, zaman zaman da iptal edilmiş olduğu görülmektedir.
6009 sayılı torba kanun ile VUK’nunda yapılan düzenleme gereği e-tebligat ilkeleri konusunda usulleri düzenleme yetkisi Maliye Bakanlığına verilmiş bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı da 6009 sayılı yasadan almış olduğu bu yetkiye istinaden e-tebligatın ilke ve yöntemlerini önümüzdeki günlerde belirleyip bir genel tebliğ ile kamuoyuna duyuracaktır.
Maliye Bakanlığı’nın yayımlayacağı genel tebliğde e-tebligatla ilgili kanunda verilen yetkiyi aşan yeni kurallar getirmeyeceği düşüncesindeyiz. Eğer, Maliye Bakanlığı kendisine verilen yetki sınırlarını aşan ölçüde bir takım kurallar ihdas etmesi halinde 6009 sayılı yasa ile çelişecektir. Ne var ki, uygulamada birçok vergi mükellefinin bırakınız e-posta adresini, internet sitesi dahi bulunmamaktadır. Birçok şirket hariç, gelir vergisine tabi şahıs işletmelerini e-posta adresinin bulunmadığı gerçeği dikkate alındığında bu uygulamanın ne derece başarılı olacağı tartışmalıdır.
İşin bir başka boyutu da mükelleflerin vergi ile ilgili işlemlerini bugün itibariyle mali müşavir ve muhasebeciler, yeminli mali müşavirler elektronik ortamda yerine getirmektedir. Anlaşılan o ki, Maliye Bakanlığı bundan böyle bütün işlemleri elektronik ortama taşıma niyeti içerisindedir. Özellikle 1/1/2010 tarihinden itibaren KDV iade/yüklenim listelerinin VEDOP ortamında Maliye Bakanlığı’na yollandığı uygulaması dikkate alındığında bütün vergileme ve muhasebe işlemleri elektronik ortama dahil edilmiş durumdadır.
E-tebligatla ilgili çeşitli tereddütlerimiz bulunmaktadır. Buna göre, Türkiye çapında bütün vergi beyannameleri ile ilgili iş ve işlemlerin 3568 sayılı yasaya göre unvan almış meslek mensupları tarafından icra edildiği bilinmektedir. Bazı meslek mensuplarının defterini tuttukları mükelleflerin mutlak surette “sözleşme” yapmaları ve aynı zamanda defterini tuttukları ve müşavirliğini yaptıkları bu gerçek ve tüzel kişilerin genel vekaletnamelere sahip olmaları zorunludur. Öte yandan, e-tebligat konusunda idarenin mutlak surette her meslek mensubu ile “tebligat sözleşmesi” yapması gerekliği kanısındayız.
Geçmiş dönemlerde 213 sayılı VUK’na eklenen hüküm ile “iletilerin” tebligat yerine geçeceği yasaya eklenmiştir. Bu iletiler elektronik ortamda mükellefe ve aynı zamanda meslek mensubuna yapılmış addedilmiştir. Burada meslek mensubunun bu müşteri ile sözleşmesinin olmaması halinde veya vekaletnamesine sahip olmaması halinde durum ne olacaktır? Bu durum düşündürücüdür. Hatta, zaman zaman meslek mensubu ile mükellefi arasındaki hizmet sözleşmesi yenilenmediği takdirde veya bu sözleşme iptal edildiği takdirde yapılan iletiler ve tebligatlar ne olacaktır? Bunlar uygulamada her zaman ortaya sorun olarak gelmektedir.
E-tebligattaki amaç daha ziyade mükellefin veya meslek mensubunun konudan, mükellef ve mükellefiyetle ilgili durumlardan haberdar edilmesidir. Vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bütün vesikaların mükellefin veya muhasebecisinin e-posta adresine iletilmesi tebliğ yerine geçmektedir. Bu ileti mükellefe iletilmeyip muhasebecisine iletilirse durum tebliğ yerine geçecek midir? Ya da bu iletiler, mükellefin e-posta adresine bırakılması halinde ne sürede ve hangi koşullarda tebliğ edilmiş sayılacağı muğlaktır.
Maliye Bakanlığı’nın e-tebligat uygulamalarını çok yönlü düşünüp buna göre uygun bir e-tebligat yönetmeliği veya genel tebliği hazırlamasında yarar vardır. Tebligat birçok işlem için başlangıcı ve baz hareket tarzını belirleyen önemli bir eşiktir. Maliye Bakanlığı’nın bu konuda kendi taşra örgütünden ve mesleki kurumlardan, TÜRMOB’dan ve üniversitelerden bilgi alarak e-tebligat işlemlerini düzenlemesinde yarar vardır.
Eda KAYA
Denetçi
KAYNAK : http://www.mustafaalpaslan.com/vergi-hukuku-uygulamasinda-yeni-bir-tebligat-yontemi.html