Borçlar kanunu hükümleri baştan sona değişti mi?
Yeni Borçlar Kanunu ile uygulamasına ilişkin kanun herhangi bir erteleme olmazsa 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek…Medyada yer alan haberlerde kanunun tamamen değiştiğini ifade eden bir takım haberler yapılsa da kanun metnini incelediğimizde pekte fazla bir değişiklik yapıldığı söylenemeyecektir.Şunu da belirteyim zaten illa da değişiklik olsun diye bir devletin hukuk sisteminin kurucu kanunları olan Ceza Kanunu,Medeni Kanun,Borçlar kanunu gibi kanunlar her daim baştan sona değiştirilemez…
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr.İlhan Helvacı hocamız konu hakkında aynen şunları söylüyor; "Bu kanun 1926 yılından beri böyle. Eskiden beri var. Yeni bir şey gibi olduğunu söylemek doğru değil. Sadece yıllardan beri gelen Yargıtay kararları ve doktrinler bazı yasal boşlukları doldurdu. Mesela, 6570 sayılı kanunumuz var. Bu zaten kiracıları koruyan bir kanundu. Fakat, bugüne kadar alınan Yargıtay kararları bu kanunun içine yerleştirildi. Kiracılarla ilgili basında yazılan haberler için olağanüstü demek çok iddialı olur. Yalnız bu kanun yabana atılacak bir şey de değil.”
Tabi hocamızın da belirttiği gibi değişiklikler yabana atılamaz zira ; Genel işlem koşulları,Kira ilişkileri,Kefalet sözleşmeleri ,elektronik imza hakkında bir takım önemli değişiklikler var;Örneğin artık sadece tek tarafı koruyan sözleşme yapılamayacak ….bu düzenleme kredi sözleşmeleri,tüketici sözleşmeleri,sigorta sözleşmeleri ile alakalı… kefillikle ilgili sözleşmelerde de kefil olunacak miktar ve kefalet tarihinin, kefilin el yazısıyla yazılması şartı öngörülmüş,aksi halde kefaletin geçersiz olması söz konusu… evli bir kişi kefil olacaksa eşinin iznini almak zorunda kalacak, kira sözleşmeleriyle ilgili bir takım yeni düzenlemeler var…bu hususlara yeri geldiğinde köşemizde değineceğim…
Bunlardan başka eski düzenlemelerin çoğunun 2011 model Türkçeye! uyarlanarak yeni kanun metninde de yer aldığını ,bir takım düzenlemelerin de öteden beri gelen Yargıtay Kararları,Bilimsel görüşlerin ışığında kanun metnine yansıtıldığını görüyoruz.Bu arada şuna değinmeden yazımı bitiremeyeceğim… bugün bir İngiliz kendisinden yüzyıllar öncesinde! yaşamış Shakespeare'in eserlerini fazlaca bir çaba sarf etmeden anlayabilir,bizde ise gençlerimiz çok uzak değil 30 yıl öncesinin edebî yazılarını dahi okuyamıyor,anlayamıyor….Dilimiz öyle hızlı gelişiyor ki! devamlı kanun metinlerini arılaştırmak!,sadeleştirmek zorunda kalıyoruz…..
Av. Sertan AÇIKGÖZ
Yeni Adım Gazetesi