İşçinin amirinin emriyle de olsa usulsüz işlem yapmasının sonuçları
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 18.02.2008 tarih, 2007/24607 E.2008/195 K. Sayılı kararı işçinin amirinin emriyle de olsa usulsüz işlem yapmasının işveren açısından geçerli ya da haklı nedenle feshe sebep olabileceğine dair işveren lehine bir karar olup, bu çalışmanın da konusunu oluşturmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirten davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin Disiplin Kurulu kararı ile "şirkete bağlı sözleşmeli müşterilere ait üretimlerde sözleşme kurallarına uymayarak 3 kişiler aracılığı ile menfaat ve iş ilişkileri kurması, maddi çıkar sağlaması, şirkete ait alet ve araçları ve personeli amacı dışında kullanması" nedenleri ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/11. maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.
Yerel Mahkemece, feshin haklı ve geçerli nedenle feshi konusunda ispat yükünün davalı işverende olduğu, davalı işverenin bu konuda yeterli delil sunmadığı iddiaların soyut olduğu, ayrıca isnat edilen iddialar üzerinden uzun süre geçtiği, işverenin daha önce bilgi sahibi olmasına rağmen işlem yapmadığı, davacının şirket müdürün talimat ile hareket ettiği, verilen talimatlarda usulsüzlük olsa bile verilen emri yerine getirdiği davacının çıkar sağladığının kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya davalı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtay'ın önüne gelmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi, işçinin iş sözleşmesine aykırı sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığını şart koşar. İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan bu nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenle yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir, işyerinde olumsuzluklara yol açmayan, belirli bir yoğunluğa ve ağırlığa ulaşmamış davranışlar geçerli neden olarak kabul edilmemelidir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
Yargıtay dosya içeriğine göre, işyerinde davacı ile birlikte amiri konumundaki müdür ve birkaç işçi hakkında usulsüz işlemlerle menfaat temin ettikleri gerekçesi ile inceleme başlatıldığı, savunmalarının alındığı, disiplin kurulu kararı ile Manyas İşletme Müdürü, emir ve talimat verdiği personellerden muhasebeci, şoför ve salça ustası olarak çalışan davacı olmak üzere 4 kişinin aynı nedenle iş sözleşmelerinin feshedildiği anlaşılmaktadır. İsnat edilen iddialar üzerinden uzun süre geçmesi, davacının şirket müdürün talimatı ile hareket etmesi, verilen talimatlarda usulsüzlük olsa bile verilen emri yerine getirmesi feshi geçersiz kılan olgular değildir. Usulsüz işlemler müdürün talimatı ile de olsa yerine getirilmesi işçinin sadakat borcu nedeni ile doğru değildir. Ayrıca usulsüz işlemlerle ilgili olarak işverenin yetkili makamların öğrendiği tarih önem taşımaktadır.
Sonuç olarak Yüksek Mahkeme somut uyuşmazlıkta, davacının davranışlarının haklı veya geçerli neden yönünden incelenmesi için, işverenin iç denetim ve müfettiş raporu getirtilmeli, usulsüz işlemler yönünden özellikle bu konularda uzman bilirkişiden rapor alınmalı ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesini hatalı bularak kararı bozmuştur.
Ali YÜKSEL / YARGITAY KARARLARI
KAYNAKhttp://www.dunya.com/%C4%B0brahim-i%C5%9Fikli_62_0_yazar.html