Sigorta Primlerinin KDV İade Alacağından Mahsubu Yöntemiyle Ödenmesi ve Uygulamadaki Kolaylıklar
Parafiska(1)bir özelliğe sahip olan Sosyal Güvenlik Kurumu[2], kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için ve 5510[3] sayılı Yasa’da öngörülen her türlü ödemeler ile yönetim giderlerini karşılamak üzere prim almak, ilgililer de prim ödemek zorundadır (5510/79. md.).
Bu çalışmamızda prim ödeme şekillerinden biri olan KDV iade alacağından mahsup yöntemiyle sigorta primlerinin ödenmesi ve bu yöntemi kullanan işverenler için Kurum’ca sağlanan bazı kolaylıklara değinilecektir.
II- PRİM ÖDEME YÜKÜMLÜLERİ VE PRİMLERİN ÖDENMESİ
Prim ödeme yükümlüleri 5510 sayılı Kanun’un 87. maddesinde ayrıntılı olarak belirtilmiş olup bu çalışmadaki konumuz itibariyle sadece 4/1-a bendine tabi (eski SSK) kişileri çalıştıranlar üzerinde duracağız. Buna göre Yasa’nın 4/1-a bendine tabi yani “hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan” sigortalılardan kaynaklanan primlerin ödeme yükümlüsü bunları çalıştıran işverenleridir. Bu sigortalıları çalıştıran işverenler bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden yasa gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç “takip eden ay/dönemin sonuna kadar Kurum’a ödeyeceklerdir. Ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde ise prim tutarları, en geç sonu günü izleyen ilk iş günü içinde Kurum’a ödenecektir.”[4] Bu hususla ilgili bir örnek verecek olursak; özel nitelikteki (B) Ltd. Şti. unvanlı işyeri 2011 Kasım ayında çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan primleri en geç 31.12.2011 tarihine kadar ödemesi gerekirken bu tarihin Cumartesi gününe denk gelmesi nedeniyle ilgili prim tutarlarını 02.01.2012 Pazartesi günü ödeyecektir.
Sigorta primleri gerek kurum vezneleri gerekse bankalar aracılığıyla nakit, çek, posta çeki gibi vasıtalarla ödenebilmektedir. Bununla beraber prim borçları katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Çalışmamızın sonraki bölümünde bu hususa değinilecektir.
III- PRİM BORÇLARININ KDV İADE ALACAĞINDAN MAHSUBU SURETİYLE ÖDENMESİ VE UYGULAMADAKİ KOLAYLIKLAR
Prim borçlarının KDV iade alacağından mahsubu suretiyle ödenmesi hususu 5510 sayılı Yasa ile getirilen bir yenilik olmayıp mülga 506[5] sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu yürürlükte olduğu zamanda da uygulanan bir yöntemdi. Bununla beraber 5510 sayılı Yasa’nın 88. maddesinin 13. fıkrasında, “Prim borçları katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep edebilir. Bu işverenlerin mahsup talebinde bulundukları ayda muaccel olan prim borçlarının birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen on beş gün içinde mahsup suretiyle ödenmesi halinde, yasal süresi içinde ödendiği kabul edilir. Ancak prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesi talebinde bulunulduğu halde, süresinde mahsup edilemeyen veya eksik mahsup edilen prim borçları için birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen günden başlanarak gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır. Kurum, Maliye Bakanlığı’nın uygun görüşü ile bu uygulamadan faydalanacak işverenleri; iştigal konusu, işletme türü ve işletme büyüklüğü itibarıyla belirlemeye ve lehine mahsup talebinde bulunulan işverenlerin prim borcu ödeme süresini otuz günü aşmamak üzere uzatmaya yetkilidir.” denilmek suretiyle genel olarak bu hususta bir çerçeve çizilmiştir.
İlgili yasa maddesi, “Sosyal Güvenlik Prim Borçlarının KDV İade Alacağından Mahsup Edilmesi Suretiyle Ödenmesi Hakkında Tebliğ”[6]deki hükümlerle beraber irdelendiğinde;
1) Prim borçlarının KDV iade alacağından mahsubu suretiyle ödenebileceği ancak bu uygulamadan sadece Katma Değer Vergisi Kanunu’na dayanılarak Maliye Bakanlığı tarafından yapılan düzenlemeler uyarınca katma değer vergisi iade alacaklarını Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan prim borçlarına mahsup edilmesini isteyebilecek olanların sadece 5510 sayılı Yasa’nın 4/1-a bendine tabi sigortalı çalıştıran işverenlerin olduğu,
2) Katma değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep edebileceği,
3) İşverenlerin mahsup talebinde bulundukları ayda, muaccel olan cari aylara ilişkin prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenme süresi, 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesinin birinci fıkrasına göre belirlenen prim ödeme sürelerinin sona erdiği tarihi izleyen on beş gündür. Dolayısıyla, prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesinin talep edilmesi durumunda, primin en geç ödenmesi gereken yasal süre; anılan Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalı çalıştıran işverenlerden; sigortalılara ait ücretleri her ayın 1’i ila sonu arasına ilişkin olarak ödeyen özel sektör işverenleri yönünden, primin ilişkin olduğu ayı takip eden ayın sonu (vade) yerine, vadeyi izleyen on beşinci, sigortalılara ait ücretlerin her ayın 15’inden, ertesi ayın 14’üne kadarki döneme ilişkin olarak ödendiği resmi sektör işverenleri yönünden ise, primin ilişkin olduğu dönemi takip eden dönemin sonu (vade) yerine, vadeyi takip eden on beşinci gün olacaktır.
Örneğin; ücretlerin her ayın 1’i ila sonu arasında geçen süreye ilişkin ödendiği özel sektöre ait bir işyerinde çalıştırılan sigortalılara ilişkin bulunan 2011/Kasım ayına ait prim borcunun, katma değer vergisi (KDV) iadesi alacağından mahsup suretiyle ödenmesinin talep edilmesi halinde, (KDV iadesi alacağından mahsup talep edilmemiş olması durumunda prim borcu en geç ait olduğu 2011/Kasım ayını takip eden 2011/Aralık ayı sonuna, diğer bir ifadeyle 31.12.2011 tarihine kadar ödenmesi gerekmekte iken, prim borcunun KDV iadesi alacağından mahsubu suretiyle ödenmesinin talep edilmiş olması nedeniyle) söz konusu sigorta primine denk gelecek iade tutarının, ilgili vergi dairesince 15.01.2012 tarihine kadar (bu tarih dahil) Sosyal Güvenlik Kurumu’na (Kurum’a) aktarılması halinde, bahse konu aya ait primler yasal süresi içinde ödenmiş kabul edilecektir. On beşinci günün resmi tatile rastlaması ve bu nedenle prim borçlarının on beşinci günü takip eden ilk iş günü içinde mahsup edilmesi halinde de yine primler yasal süresi içinde ödenmiş kabul edilecektir.
1) Prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesi talebinde bulunulduğu halde, süresinde mahsup edilemeyen veya eksik mahsup edilen prim borçları için birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen günden başlanarak gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır. Yani cari aya ilişkin prim borçlarının yasal ödeme süresinin sona erdiği tarihi izleyen on beş günlük süre içinde katma değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesi sırasında, mahsup edilen tutarın prim borcunun tamamını karşılamaması durumunda, mahsup edilen kısım yasal süresi içinde ödenmiş sayılacak, buna karşın ödenmemiş kısmı, on beş günlük süre dikkate alınmaksızın, yasal ödeme süresinin sona erdiği tarihten ödemenin yapılacağı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle ödenecektir. Yine cari aya ilişkin prim borçlarının yasal ödeme süresinin sona erdiği tarihi izleyen on beş günlük süre geçirildikten sonra katma değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesi halinde ise, söz konusu borçlara, yine on beş günlük süre dikkate alınmaksızın, yasal ödeme süresinin sona erdiği tarihten ödemenin yapılacağı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanacaktır.
2) Kurum, Maliye Bakanlığı’nın uygun görüşü ile bu uygulamadan faydalanacak işverenleri; iştigal konusu, işletme türü ve işletme büyüklüğü itibarıyla belirlemeye yetkili kılınmış ise de böyle bir ayrıma gidilmesinin Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bu yolla tahsil edebileceği alacaklarının kapsamını daraltacağı dikkate alınarak uygulamada bu konuda herhangi bir ayrıma gidilmemiştir.
Yukarıda izah edilmeye çalışılan hususlarla beraber gerek yasada gerekse tebliğde prim borçlarının ilgili vergi dairesine bildirimlerinin nasıl yapılacağı belirtilmemiş ise de genel olarak tüm kamu iş ve işlemlerinde olduğu gibi bu yöntemi tercih eden işverenler Kurum’dan alacakları resmi borç döküm formunu vergi dairesine ibraz etmek zorundadırlar. Bu durum gerek işverenler açısından gerekse Kurum açısından zaman ve emek kaybına yol açmaktadır. Hal böyle olmakla birlikte burada 16-321 sayılı Kurum Genelgesi’nde de ifade edildiği ve işverenlerce pek bilinmeyen bir hususu önemle belirtmek isteriz ki “sadece cari ay prim borçları için geçerli olmak üzere mahsup işlemlerinde prim tahakkuk fişinin kullanılması (kurum barkodu taşımaları kaydıyla) mümkün bulunmaktadır. Ancak, cari ay prim borçları dışında yasal süresi geçirilmiş prim borçlarının da mahsubunun yaptırılmak istenmesi durumunda borçların ferilerinin (gecikme zammı, kanuni faiz vd.) hesaplanması gerektiğinden, eskiden olduğu gibi işverenlerin talebine istinaden müdürlüklerce borç döküm formu düzenlenmesine devam edilecektir. www.ozdogrular.com
VI- SONUÇ
Kanun’un 4/1-a bendine tabi sigortalı çalıştıran ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan prim borçlarını katma değer vergisi iade alacaklarından mahsup edilmesi yöntemiyle ödemek isteyen işverenlerin cari ay prim borçları için geçerli olmak üzere mahsup işlemlerinde ilgili vergi dairesine ibraz etmek üzere prim tahakkuk fişinin kullanılması kurum barkodu taşımaları ve ilgili vergi dairesince de kabul edilmesi kaydıyla mümkün bulunmakta olup bunun için ayrıca il müdürlüklerinden/merkez müdürlüklerinden borç dökümü almaya gerek yoktur. Bununla beraber cari ay prim borçları dışında yasal süresi geçirilmiş prim borçlarının da mahsubunun yaptırılmak istenmesi durumunda borçların ferilerinin (gecikme zammı, kanuni faiz vd.) hesaplanması gerektiğinden bu tür durumlar için ilgili müdürlüklerden borç döküm formu alınması gerekmektedir.http://www.ozdogrular.com/content/view/17375/
Hüseyin GÜNER*
E-Yaklaşım