Yeni vergi inceleme yapısında ne yeni, ne değil?
Uzun sayılmayacak bir periyotta yapılan ve gelinen noktada büyük ölçüde tamamlanmış gözüken bir seri düzenlemeyle, vergi incelemeleri yeniden yapılandırılmıştır. Bu yapılanma hem inceleme biriminin yapısı, hem de inceleme şekil ve esasları açısından önemli yenilikler getirmiştir.
Yeni inceleme esaslarının, vergi incelemesine muhatap olan mükellefleri ilgilendiren yönleriyle öne çıkan noktaları bu makalede özetlenmiştir.
Vergi incelemeleriyle ilgili ikincil düzenlemeler
Vergi inceleme birimlerini tek çatı altında toplayan yasal düzenlemenin arkasından, 31 Ekim 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan dört yönetmelikle, hem yeni vergi inceleme esasları belirlenmiş, hem de yeni yapılanmayla ilgili ikincil düzenlemeler yapılmıştır.
Yönetmeliklerden birisi yeni vergi denetim biriminin iç organizasyonuna ilişkindir. Bu yönüyle vergi mükelleflerini doğrudan ilgilendiren düzenlemeler içermemektedir.
Yönetmeliklerden bir diğeri, tarhiyat öncesi uzlaşmaya ilişkindir. Bu yönetmelik esas olarak eski yönetmelikle bazı ifade değişiklikleri dışında aynıdır. Tek dikkat çeken değişiklik, yeni yönetmelikte, uzlaşma görüşmeleri sırasında istenirse, bağlı olunan meslek odasından bir temsilci ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'na göre kurulan meslek odalarından bir meslek mensubunun bulundurulabilmesine olanak sağlanmasıdır.
Diğer iki yönetmelik, doğrudan mükellefleri ilgilendiren düzenlemeleri içermektedir ve esas olarak bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.
Vergi denetiminde nezaket dönemi
Vergi inceleme esaslarını düzenleyen yönetmeliğin vergi incelemelerinde uyulacak temel ilkeler başlıklı maddesinde, vergi müfettişlerinin, işlerini yaparken nazik, ölçülü ve mesleki saygınlığın gerektirdiği şekilde tutarlı davranmaları öngörülmüştür.
Böyle bir ifadenin bir hukuk metninde yer alması tartışılabilir. Uygulamada bir sorun görülmüş olmalı ki, bu düzenleme yapılmıştır.
Amacı ne olursa olsun, daha önce doğal olarak beklenen bir davranış şekli, artık hukuken de talep edilebilir hale gelmiştir. Bu açıdan önemlidir.
Vergi incelemesinden amaç
Yönetmelikte, Vergi Usul Kanunu'nda yer alan, vergi incelemesinde amacın, ödenmesi gereken vergi tutarını doğru olarak tespit etmek olduğu hükmü tekrarlandıktan sonra, bu amacın daima göz önünde bulundurularak inceleme sonucunda, gerekmesi halinde, mükellef lehine düzeltmelerin de yapılmasının sağlanması öngörülmüştür.
Yönetmeliğin belki de en önemli düzenlemesi budur. Farklı davranan denetim elemanları da olmakla birlikte, mükellef aleyhine olan konuların eleştirildiği, mükellef lehine olan düzeltmelerin ise yapılmadığı incelemeler azımsanmayacak ölçüde yapıla gelmiştir. Özellikle dönemsellik nedeniyle yapılan tarhiyatlarda, sadece eleştiri yapılan dönem için rapor yazılıp, mükellef lehine diğer yılda yapılması gereken düzeltmenin yapılmadığı durumlar sıradandır. Bu durumlarda mükelleflere, diğer yıl için düzeltme talep etmesi önerilerek konu kapatılmış, vergi incelemesini bir an önce sonuçlandırıp işine odaklanmak isteyen çoğu mükellefin yeni bir inceleme talep etmemesi nedeniyle de düzeltme sonuç itibariyle yapılamamıştır. Bu durumun yeni dönemde düzeleceği beklenmektedir.
Kamu hak ve hukuku, mükellef hak ve hukuku
Yönetmelikte, kanun hükümleri uygulanırken, hem mükellef hak ve hukukunun, hem de kamu hak ve hukukunun korunmasında gerekli özenin gösterilmesi emredilmiştir.
Gerçek hayata nasıl bir yansıması olur, bu denge hangi ölçüde kurulabilir şimdiden öngörmek kolay değildir, ancak mükellef hakları açısından yine de son derece önemli bir düzenlemedir.
İşe başlama tutanağı şimdi daha önemli
İncelemeye başlama tarihi çeşitli durumlarda son derece önemli olup, son yapılan düzenlemelerle inceleme süresinin sınırlanması bu önemi daha da artırmıştır.
Yönetmelik, vergi incelemesine, İncelemeye Başlama Tutanağı ile başlanacağını, düzenlenen tutanağın bir örneğinin nezdinde inceleme yapılana teslim edileceğini öngörmekte olup, incelemeye alınanların, bu tutanağı talep etmelerinde çeşitli hakları açısından yarar vardır.
Defter ve belgelerin ibrazı
Yönetmelikler, defter ve belgelerin yazılı olarak istenmesini ve tutanakla teslim edilmesini öngörmektedir.
Bu düzenleme çerçevesinde, talep edilmeksizin bu tutanakların düzenleneceği ve bir örneğinin de mükellefe verileceği düşünülmekle birlikte, mükelleflerin de bunu talep etmeleri olanaklıdır.
İnceleme tutanakları
İncelemelerde, vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumları tutanakla tespit edilmekte ve tutanağın bir örneği nezdinde inceleme yapılanlara verilmektedir. Burada sorun yoktur.
Yönetmeliğe göre, ilgililerin itiraz ve mülahazaları varsa, bunların da tutanağa geçirilmesi gerekmektedir. Bu hükmün uygulamasında sorun yaşanabilmektedir.
Vergi incelemelerinde zaman zaman, mükelleflerin açıklamalarının sınırlandırılmak istendiği, zaman zaman da yönlendirilmeye çalışıldığı görülmektedir.
Yönetmeliğin açık düzenlemesi sonrasında, mükellef açıklamalarının olduğu gibi ve sınırlandırılmaksızın tutanaklara geçirilmesi veya yazıyla açıklama istenmesi beklenmektedir. Mükellef açısından ifade edilecekse, incelenen mükelleflerin bunu hukuken talep etmeleri olanaklıdır.
Raporların mevzuata uygun olması
Vergi kanunlarına, ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülere aykırı vergi inceleme raporu düzenlenmesi mümkün değildir.
Özelgeye aykırı rapor düzenlenmeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme yoktur. Ancak özelgeler ceza ve faiz açısından koruma sağlamaktadır.
Defter ve belgelerin iadesi
Vergi incelemesi tamamlandıktan sonra defter ve belgelerin, ilgili rapor değerlendirme komisyonunun rapora ilişkin değerlendirmesinin incelemeyi yapana iletildiği tarihten itibaren en geç on beş gün içerisinde bir tutanakla iade edilmesi gerekmektedir.
Raporların mevzuata uyguluğunun sağlanması
Düzenlenen vergi inceleme raporları, işleme konulmak üzere ilgili vergi dairesine gönderilmeden önce, oluşturulan rapor değerlendirme komisyonları tarafından değerlendirilmektedir.
Yönetmelikte vergi müfettişlerince düzenlenen raporlar için iki aşamalı bir süreç öngörülmüştür. Buna göre, on milyon lirayı aşmayan tarhiyat önerisi içeren vergi inceleme raporlarını, raporu düzenleyen müfettişin dahil olduğu Grup Başkanlıklarında oluşturulacak rapor değerlendirme komisyonları değerlendirecektir. Bu raporlarla ilgili değerlendirmede görüş aykırılığı oluştuğu durumlarda konu bir üst komisyon olan Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonuna gidecektir. On milyon lirayı aşan tarhiyat önerisi içeren vergi inceleme raporlarını ise doğrudan Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu değerlendirecektir.
Yapılan değerlendirme sonucunda, vergi kanunlarına, ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülere aykırı vergi inceleme raporu düzenlenmemesi sağlanacaktır.
Yukarıda da belirtildiği üzere, özelgeye aykırı rapor düzenlenmeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme yoktur. Bu çerçevede verilmiş bir özelgeye aykırı rapor yazılabilir.
Bu durumda, söz konusu özelge, bu amaçla oluşturulacak beş kişilik bir komisyona gönderilir. Bu Komisyonca verilen kararlar, ilgili rapor değerlendirme komisyonu ile vergi incelemesi yapmaya yetkili olanı bağlar. Komisyon tarafından bir özelgenin kanunlara aykırı olduğu yönünde karar verilirse, rapor işleme konarak gerekli vergi tarhiyatı yapılır ve söz konusu özelge de kanunlara uygun hale getirilir. Bu durumda yapılacak tarhiyatta ceza ve faiz hesaplanmaz.
Komisyonlarda dinlenme talep edilebilir
Vergi incelemelerine muhatap olup haklarında rapor düzenlenenler, rapor değerlendirme komisyonlarından dinlenme talep edebilirler.
Yönetmeliğe göre komisyonlar, gerekli gördüğü durumlarda ya da talepleri üzerine mükellefi dinleyebilir.
Yönetmelikte yapılan düzenlemeden, talep edilen mükellefi dinleme konusunda komisyonların takdir hakkına sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Yönetmeliğe göre, dinlenmeye ilişkin ayrıntılar, Gelir İdaresi Başkanlığı veya Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nca belirlenecektir.
Sonuç olarak
Yeni vergi inceleme esaslarını belirleyen yönetmelik, mükellefler açısından gerçek anlamda önemli değişiklikler getirmektedir.
Düzenlemelerin bir kısmı yeni olmamakla birlikte, yazılı olsun veya olmasın, daha önce var olan kurallara uyulmasında yaşanan sorunlar dikkate alındığında, hayatı olumlu yönde etkileyeceği tahmin edilmektedir.
Kaynak: Bugün Gazetesi