Aile Reisi Değilken Bağ-Kur Tevkifatı Bulunan Kadınların Borçlanma Çilesi Bitiyor
01.04.1994 tarihinde başlayan tarımsal ürünlerden Bağ-Kur tevkifatı uygulamasında evli durumda olan kadınlar aile reisi sayılmıyor ve bunlardan Bağ-Kur tevkifatı yapılmaması gerekiyordu. Ancak bunun için bu kişilerden Bağ-Kur'dan “Tevkifat Muafiyet Belgesi” getirmeleri isteniyordu.
Bu kişiler söz konusu belgeyi almayınca zirai ürün alıcıları da bunlardan aldıkları ürün bedellerinden Bağ-Kur tevkifatı yapmayı sürdürmüşlerdi. İlk başta bu tevkifatlara karşı çıkan çiftçiler, ne vakit ki bunlar aracılığıyla emekli olunabileceğini keşfettiler, bu defa yıllar sonra da olsa tevkifatları sigortalılıklarına başlangıç saydırıp, ziraat odası kayıtları da o tarihten beri devam etmişse bulundukları güne kadar borçlanıp emekliliklerini kolaylaştırmaya başladılar.
Ancak konu tevkifatın yapıldığı dönemde aile reisi durumunda olmayan kadın çiftçilere gelince Bağ-Kur bu gerekçeyle tevkifatın fuzuli olarak yapılmış olduğunu ileri sürerek borçlanma taleplerini kabul etmiyordu. Ne var ki Medeni Kanunda yapılan değişiklikle erkeğin aile reisliği kavramının 2001 yılında ortadan kaldırılmasından sonra aile reisi olmayan kadınlara sigortalı olma yolunun açıldığı 02.08.2003 tarihinden önceki tavkifatlara istinaden borçlanma taleplerini Bağ-Kur ve sonrasında SGK reddetmeye devam etti. Tevkifatın yapıldığı dönemde aile reisi olmayan kadınlar çaresiz mahkeme kapılarına döküldüler ve binlerce dava açıldı.
Mahkemeler 2001 yılı öncesi için de aile reisi kavramının aranmaması yönünde kararlar verdiler, yargı aşamalarında tevkifat yapılmışsa sigortalılık iradesi de gösterilmiş sayılmalıydı görüşü haklı bulundu. SGK kaybedilen davalardan yıldığı için de artık 2003 yılı öncesi için de aile reisliği kavramının aranmaması yönündeki düzenleme ihtiyacı doğrultusunda anılan hak TBMM'de kabul edilen son yasa ile tanınmış bulunuyor.
Memur Emeklisi Avukat ve Noterlerin SGDP İstisnasına Son Veriliyor
SSK, Tarım Bağ-Kur, Bağ-Kur ve E.S.'dan (Memuriyetten) yaşlılık veya malullükten dolayı emekli olanlardan zorunlu 4/b (Bağ-Kur) sigortalısı olacak şekilde bağımsız çalışanların emekli aylıklarından 2011 yılında yüzde 14, 2012 ve izleyen yıllarda yüzde 15 oranında sosyal güvenlik destek primi (SGDP) kesilmesi gerekiyor, ancak 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa göre emekli aylığı almakta iken 2008 yılı Ekim ayı başından önce serbest avukatlık ile noterlik mesleğini yapmaya başlayanlardan sosyal güvenlik destek primi kesilme uygulaması istisna edilerek bu yükümlülük dışında bırakılmıştı. TBMM'de görüşülmekte olan yeni bir yasa tasarısına göre 2008 yılı Ekim ayı başından önce 5434 sayılı Kanuna göre emekli olup da yine bu tarihten önce avukatlık veya noterlik yapmaya başlayanlardan da SGDP uygulaması yapılmaya başlanması öngörülüyor.
Soru: 19.02.1964 doğumluyum. SSK girişim 15.11.1988'dir. 01.08.1987'de yedek subay olarak Emekli Sandığı başlangıcım oldu. 12 ay yedek subaylık hizmetim var. Yedek subay okul dönemini (31 Mart-31 Temmuz 1987) borçlanırsam emeklilik başlangıç süresini öne çekmiş olur muyum? Bu durumda bir yıllık yedek subaylıkta kazanılan 3 ay fiili hizmet zammından nasıl faydalanırım? İlk 8 yıl ve son 4 yıl SSK, arada 11,5 yıl Bağ-Kur olmak üzere 8 bin günü aşkın prim ödemem olduğuna göre ne zaman emekli olabilirim? Can CANDAROĞLU
Cevap: Herhangi bir sosyal güvenlik kurumunda ilk defa sigortalılığa başlama tarihi emeklilik açısından tabi olduğunuz SSK'lılık için de başlangıç sayılır. Dört aylık askeri öğrencilik döneminizi borçlanırsanız başlangıcınız 01.04.1987 olacaktır. Üç aylık da fiili hizmet zammının da başlangıcınızı geri çekmesi gerekmekte olup bu durumda başlangıcınız 01.01.1987 olacaktır. Borçlanma yapsanız da yapmasanız da 1987 yılı içinde kalacak sigorta başlangıcınızla SSK'lılıktan emeklilik bakımından 50 yaş ve 5 bin 375 güne tabisiniz. Gününüz tamam olduğuna göre 2012 yılında 25 yılı ve 19.02.2014 tarihinde de 50 yaşını doldurarak emekli olabilirsiniz.
http://alitezel.com/tezel/index.php?sid=yazi&id=5078