İtiraf etmeliyim ki ilk aklıma gelen, muzip bir arkadaşım tarafından telefon şakası yapılmaya çalışıldığı oldu. Gerçi kısa sürede bunun bir işletilme girişimi olmadığını anladım.
.
Ancak konuyu toparlayıp cevap vermem de kolay olmadı. Telefonla arayan, numaramı bir dostumdan almış olan emekli bir vatandaşımızdı. İntibak haberlerinden o kadar etkilenmişti ki, bugün 850 TL civarı olan emekli aylığının bin 500 TL'ye çıkıp çıkmayacağını sormaktaydı. Eğer aylığı bu tutara yükseltilecekse bankadan kredi çekip hemen bir ev alacaktı. Kendisi halen aldığı 850 TL geçinmeye zaten alışmıştı. Maaşının artacak olan kısmını da doğrudan bankaya kredi ödemesi olarak aktararak ev sahibi olacaktı. Yaşadığım kısa süreli şoku üzerimden atarak kendisine öncelikle sabırlı olması gerektiğini, para cebine girmeden bir girişimde bulunmamasını tavsiye ettim. Sonra da kendisini de kırmamaya özen göstererek beklentilerini aşağıya çekmeye çalıştım. Zaten emeklimizin burada açıklamak istemediğim hayli ilginç bir hikayesi de vardı.
İKİ KAT MAAŞ
Evet, emeklilere intibak konusu bir yılan hikayesi. Yıllardır bu konuda yazılıp çizildi, talepler dile getirildi, vaatler verildi hatta davalar açıldı. Kolay değil milyonlarca emekliyi ilgilendiren bir konu. Son seçim sürecinde Sayın Başbakan tarafından da bu konuda bir söz verilince, artık öyle ya da böyle bir düzenleme yapılacağı anlaşılmıştı. Nitekim önce Sayın Başbakan'ın talimatıyla intibak konusunda ciddi bir çalışma başlatıldı. Artık bu çalışmalarda sonlara gelinmiş olmalı ki tutarlar telaffuz edilmeye de başlandı. Sonucun yüzde yüz memnuniyet vermesi mümkün değil. Baksanıza yukarıda anlattığım gibi, maaşının iki katına çıkmasını, hemen kredi çekip ev almayı düşünenler bile var. Yeter ki dağın doğurduğu fare kadar da olmasın. Emekli aylıklarında intibak konusu çok bilinmeyenli denklem gibidir. Olayın ayrı ayrı değinilmesi gereken birçok boyutu var. Ve her bir boyut birbiriyle de ilintili.
İKİ KAT MAAŞ
Evet, emeklilere intibak konusu bir yılan hikayesi. Yıllardır bu konuda yazılıp çizildi, talepler dile getirildi, vaatler verildi hatta davalar açıldı. Kolay değil milyonlarca emekliyi ilgilendiren bir konu. Son seçim sürecinde Sayın Başbakan tarafından da bu konuda bir söz verilince, artık öyle ya da böyle bir düzenleme yapılacağı anlaşılmıştı. Nitekim önce Sayın Başbakan'ın talimatıyla intibak konusunda ciddi bir çalışma başlatıldı. Artık bu çalışmalarda sonlara gelinmiş olmalı ki tutarlar telaffuz edilmeye de başlandı. Sonucun yüzde yüz memnuniyet vermesi mümkün değil. Baksanıza yukarıda anlattığım gibi, maaşının iki katına çıkmasını, hemen kredi çekip ev almayı düşünenler bile var. Yeter ki dağın doğurduğu fare kadar da olmasın. Emekli aylıklarında intibak konusu çok bilinmeyenli denklem gibidir. Olayın ayrı ayrı değinilmesi gereken birçok boyutu var. Ve her bir boyut birbiriyle de ilintili.
.
En başta Türkiye'de emekli denildiğinde homojen bir kavramdan bahsedilemeyeceğini söylemeliyiz. En başta SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklileri arasındaki ayrım geliyor. Yine bu tanımlamalar içerisinde de birçok alt grup söz konusu. Örneğin SSK emeklilerinde 2000 yılından önce emekli olanlar ile sonrasında emekli olanlar. Hatta 2000 öncesinde emekli olanları da kendi içerisinde süper emeklilerle normal emekliler olarak ayırmamız mümkün. Gelelim Bağ-Kur emeklilerine. Esnaflıktan emeklilerle, tarım Bağ-Kur emeklileri arasında zaten bir ayrım söz konusu. İşin içerisine girdiğinizde esnaf Bağ-Kur emeklilerinde de zorunlu basamak artışına göre altıncı basamak emeklileri ile on ikinci basamak emeklileri kavramına ulaşıyorsunuz.
ESKİ VE YENİLER
Emekli Sandığı emekliliği ise bambaşka bir müessese. Orada doğrudan görevin emeklisi olma kavramı var. İşte intibak bu emekli alt grupları içerisinde kimlere, hangi kıstaslarla ve ne ölçüde uygulanacak. Başlangıçta bu konular tamamen belirsizdi. Ancak kurumsal düz eyde yapılan çalışmalar sonucunda intibak uygulamasının ana hatları belirlenmeye başlandı. Gerçi bu konuda alınacak hayli yol var. Çünkü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca hazırlanan taslağın hayata geçmesi için Maliye Bakanlığı'nca da onaylanması gerekiyor. Sonrasında yasalaşacak olan tasarıya meclis sürecinde bazı eklemeler yapılması da ihtimal dahilinde. Ancak kesin olan şu ki intibak 01.01.2000 tarihinden önce emekli olan SSK emeklileri için uygulanacak. Bu konuya değişik vesilelerle değindik. 08.09.1999 tarih 4447 sayılı kanun, Türkiye'de emeklilik sistemine en ciddi müdahalenin yapıldığı düzenleme oldu. Bu tarihe kadar uygulanan gösterge sisteminin dondurulmasıyla birlikte eski emeklilerin aylıkları ve sonradan emekli olanların da kazançları TEFE ve TÜFE oranlarında güncellenmeye çalışıldı. Ancak emekli aylıkları her halükarda reel enflasyona karşı erimeye başladı. Bu noktada eski emeklilerin sorunları kadar çalışmaya devam edenlerin ileride alacakları emekli aylıklarını eriten bir sistemin de tartışmaya açılması gerekiyor. Yoksa intibak istekleri devam eder durur.
Okur Sorusu-Süper Emekliler
Okurumuz A.Yaşar Ballı, 1987 yılında, 4.200.000-TL yatırarak süper emekli aylığına hak kazanmış. Sonrası malum. Anayasa Mahkemesi eşitlik ilkesine aykırı bularak süper emeklilik uygulamasını iptal etti. Okurumuz da mağdur olan altmış bin civarı süper emekliden birisi. Okurumuzun kafasına takılan bir husus var. 1987 yılında yatırdığı tutar, 1987-1992 yılları arasındaki beş yılın tavandan primine denk gelmekte. Kendisi 27 yıl ve 9.000 günden emekli olmuş. Yatırdığı meblağın beş yıllık hizmet süresi olarak toplam sigortalılık süresine ilave edilmesi gerekmez mi diye sormakta. Ancak okurumuzun atladığı bir husus var. Yatırdığı borçlanma 1987 yılından geriye doğru kazançlarını yükseltme işlevi görmüştü. Emeklilik sonrasına yansıtılması mümkün değil. Mevcut intibak hazırlıkları kazasız belasız yasalaşırsa tüm 2000 öncesi emeklilerde olduğu gibi süper emeklilere de bir nebze olsun rahatlama sağlayacaktır.
En başta Türkiye'de emekli denildiğinde homojen bir kavramdan bahsedilemeyeceğini söylemeliyiz. En başta SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklileri arasındaki ayrım geliyor. Yine bu tanımlamalar içerisinde de birçok alt grup söz konusu. Örneğin SSK emeklilerinde 2000 yılından önce emekli olanlar ile sonrasında emekli olanlar. Hatta 2000 öncesinde emekli olanları da kendi içerisinde süper emeklilerle normal emekliler olarak ayırmamız mümkün. Gelelim Bağ-Kur emeklilerine. Esnaflıktan emeklilerle, tarım Bağ-Kur emeklileri arasında zaten bir ayrım söz konusu. İşin içerisine girdiğinizde esnaf Bağ-Kur emeklilerinde de zorunlu basamak artışına göre altıncı basamak emeklileri ile on ikinci basamak emeklileri kavramına ulaşıyorsunuz.
ESKİ VE YENİLER
Emekli Sandığı emekliliği ise bambaşka bir müessese. Orada doğrudan görevin emeklisi olma kavramı var. İşte intibak bu emekli alt grupları içerisinde kimlere, hangi kıstaslarla ve ne ölçüde uygulanacak. Başlangıçta bu konular tamamen belirsizdi. Ancak kurumsal düz eyde yapılan çalışmalar sonucunda intibak uygulamasının ana hatları belirlenmeye başlandı. Gerçi bu konuda alınacak hayli yol var. Çünkü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca hazırlanan taslağın hayata geçmesi için Maliye Bakanlığı'nca da onaylanması gerekiyor. Sonrasında yasalaşacak olan tasarıya meclis sürecinde bazı eklemeler yapılması da ihtimal dahilinde. Ancak kesin olan şu ki intibak 01.01.2000 tarihinden önce emekli olan SSK emeklileri için uygulanacak. Bu konuya değişik vesilelerle değindik. 08.09.1999 tarih 4447 sayılı kanun, Türkiye'de emeklilik sistemine en ciddi müdahalenin yapıldığı düzenleme oldu. Bu tarihe kadar uygulanan gösterge sisteminin dondurulmasıyla birlikte eski emeklilerin aylıkları ve sonradan emekli olanların da kazançları TEFE ve TÜFE oranlarında güncellenmeye çalışıldı. Ancak emekli aylıkları her halükarda reel enflasyona karşı erimeye başladı. Bu noktada eski emeklilerin sorunları kadar çalışmaya devam edenlerin ileride alacakları emekli aylıklarını eriten bir sistemin de tartışmaya açılması gerekiyor. Yoksa intibak istekleri devam eder durur.
Okur Sorusu-Süper Emekliler
Okurumuz A.Yaşar Ballı, 1987 yılında, 4.200.000-TL yatırarak süper emekli aylığına hak kazanmış. Sonrası malum. Anayasa Mahkemesi eşitlik ilkesine aykırı bularak süper emeklilik uygulamasını iptal etti. Okurumuz da mağdur olan altmış bin civarı süper emekliden birisi. Okurumuzun kafasına takılan bir husus var. 1987 yılında yatırdığı tutar, 1987-1992 yılları arasındaki beş yılın tavandan primine denk gelmekte. Kendisi 27 yıl ve 9.000 günden emekli olmuş. Yatırdığı meblağın beş yıllık hizmet süresi olarak toplam sigortalılık süresine ilave edilmesi gerekmez mi diye sormakta. Ancak okurumuzun atladığı bir husus var. Yatırdığı borçlanma 1987 yılından geriye doğru kazançlarını yükseltme işlevi görmüştü. Emeklilik sonrasına yansıtılması mümkün değil. Mevcut intibak hazırlıkları kazasız belasız yasalaşırsa tüm 2000 öncesi emeklilerde olduğu gibi süper emeklilere de bir nebze olsun rahatlama sağlayacaktır.