Tasfiye bekleyen 400 bin şirket mi var
BAŞLIĞI okuyunca herhalde; “Bir yanlışınız olmasın. Bu sayı Türkiye’de vergi mükellefi
olan şirketlerin yaklaşık üçte ikisi” diye itiraz edeceksiniz.
Haklısınız, bana göre de 400 bin olmaması lazım.
YENİ TTK
Cuma günü Vahap Munyar’ın köşesinde, Prof. Ünal Tekinalp ile yapılmış çok güzel bir söyleşi vardı.
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun hazırlanmasında büyük payı olan Tekinalp Hocamız, bu konuda çok önemli ve çarpıcı
açıklamalar yaparak şirketleri “1 Temmuz 2012’ye az kaldı. Hazırlıklarınızı yapın” diye uyarıyordu. Bu arada
“Hayat standardı nedeniyle kurulan 400 bin şirketin, vergisiz tasfiye beklediğine ve yeni TTK ile 400 bin
şirketin ortadan kalkacağına” da dikkati çekiyordu.
Tekinalp Hoca, hiç bir maddi karşılık beklemeden, kendini yeni Türk Ticaret Kanunu’na adamış, gece gündüz
demeden, genç bilim adamlarına bile taş çıkartacak bir tempoda çalışıyor. 5 ayrı komisyonun hepsine
başkanlık ediyor. Hoca’ya hayranlık duymamak elde değil.
400 BİN ŞİRKET
Hayat standardı nedeniyle kurulmuş 400 bin şirketin, Yeni TTK ile tasfiyesi olayında, birilerinin Hoca’ya
yanlış bilgi aktardığı anlaşılıyor. Şöyle ki;
1- Hayat standardı esası 2001 yılı sonunda yani “10 yıl önce” yürürlükten kalktı. Bu 10 yıl içinde o
şirketlerin çoğu ya “tasfiye” oldu ya da Maliye “re’sen” kaydını sildi.
2- Olay bittiği için 10 yıldır “hayat standardından kaçmak için” kurulan şirket de yok.
3- Resmi verilere göre;
a- Hayat standardının kalktığı 2001 yılı sonundaki şirket sayısı: 565.556
b) 2002’den bu yana Maliye’ce “re’sen terk yoluyla” kaydı silinen şirket sayısı:
(220.325) ile 2002-2011(6 aylık) tasfiye vs. kapanan şirket sayısı (132.538) toplamı: 52.863
4- FARK: 212.693
(KAYNAK: www.gib.gov.tr/TUİK/TOBB)
Görüldüğü gibi, 2001 yılı sonuna kadar Türkiye’de kurulmuş tüm şirketler, hayat standardı esasından
kaçmak için kurulmuş şirketler olsalar dahi ortada 400 bin şirket yok. Geriye dönük 10 yılda yaklaşık
353 bin şirketin (bu sayı mükerrer kayıt silme nedeniyle 40-50 bin eksik de olabilir) vergi mükellefiyet
kaydı kapatılmış bile.. Yukarıdaki 220.325 şirketin re’sen terk yoluyla kaydının silindiğini Maliye açıkladığına
göre buna itibar etmek gerekiyor.
Kuşkusuz son 10 yılda kurulan şirketler de oldu. Kurulan şirket sayısı, kapananlardan çok daha fazla oluyor.
Ekim 2011 itibariyle, mevcut şirket sayısı yaklaşık 662 bin.
Özet olarak kimse paniğe kapılmasın, mevcut 662 bin şirketin 400 bininin tasfiye olup kapanması
gibi bir durum söz konusu değil.
Kaldı ki hayat standardından kaçanlar yılda 1-2 bin lira vergi ödememek için şirket kuruyorlardı.
Bunların sayısı da hiç bir zaman 400 bin olmadı.
ORTAK CARİ HESABI
Bir başka konu da “ortak cari hesabının” yaygın olarak kullanılması ile ilgili.
Öncelikle teknik bir açıklama yapalım. Tekdüzen hesap planı uygulandığından bu yana 17 yıldır, bu ad altında
bir hesap kullanılmıyor. Ortaklar şirketten para çekerlerse “131-231 Ortaklardan Alacaklar” hesabı kullanılıyor.
Bu hesapta biriken alacakların büyük kısmı, “Torba Yasa” ile yüzde 3 vergi ödenerek silindi. Mevcut yasalara
göre, ortağın şirketten para çekmesi “Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı” olarak
nitelendiriliyor, Hürriyet’te daha önce “Bir Koyundan Dört Post Vergisi” başlığı altında açıkladığımız gibi,
başta kurumlar vergisi ve KDV olmak üzere dört çeşit vergi uygulanıyor. O nedenle, para çekme olayı zaten
“ateşten gömlek” oldu.
Ortakların şirketten para çekmeleri, daha önce Hürriyet’te yazdığımız gibi, Yeni TTK ile yasaklanıyor ve
ciddi yaptırımlar getiriliyor.
Bu konuda kalıcı çözüm, üç ayda bir kazançlarını beyan edip yüzde 20 kurumlar (geçici vergisi) ödeyen
şirketlerin, üç ayda bir “avans kâr dağıtımı” yapmalarıdır.
ŞÜKRÜ KIZILOT / HÜRRİYET
14.11.2011